100 maymun deneyi

100 maymun deneyi

İnsan davranışlarına en yakın olan maymunlar patatesi çok severler, ne var ki patatesin kumları onları rahatsız eder.

MELEK KANDİLLİ 29 Şubat 2024 MELEK KANDİLLİ

1952’de japonya’nın bir adasında bilim insanları maymunların davranışlarını incelemek için bir deney başlatırlar. 100 maymun seçerler ve onlara yemeleri için patates verirler.

İnsan davranışlarına en yakın olan maymunlar patatesi çok severler, ne var ki patatesin kumları onları rahatsız eder.

Bir gün kimse göstermediği halde 18 aylık “İMO” isimli yavru maymun patatesini bir su akıntısında temizleyerek yer. Annesi onu görünce aynı şeyi yapar. Daha sonra diğer kardeşler, baba ve yakın çevresinde ki tüm maymunlar patatesleri yıkayarak yerler.

İlerleyen zaman içerisinde adanın bu bölümünde ki tüm maymunlar patatesleri yıkayarak yemeye başlamıştır.

Bir gün çok acayip bir durumla karşılaşır bilim insanları. 1958 yılının sonbaharında 100. Maymun da patatesi yıkayarak yiyince adanın başka bir bölümünde olan ve hiç bir fiziki teması olmayan maymunlar da kendi kendilerine patatesleri yıkayarak yemeye başlamıştır.

Bilim insanları çok şaşırırılar, bu nasıl olabilir diye düşünürler.

Bir kaç ay sonra ise komşu adalarda ki maymunlar da patatesleri yıkayarak yemeye başlamıştır.

Bunun üzerine “morfik alan” teorisini geliştirir bilim insanları.

Bir bilgi ortaya çıktıktan sonra yeteri kadar tekrar edilirse (bu deneyde 100. Maymun tekrarın eşiği olmuştur) yeni bir bilinç doğuyor. Ve bu bilgi yayılıyor.

Morfik alan –şekillenmiş alan teorisine göre kollektif bilinç alanı denilen ortak bilinç alanı bir başka deyişle evrensel hafıza alanı tarif ediliyor.

Bu alanla kurulan rezonans, aynı durumun başka yerlerde tekrarlanma olasılığını arttırıyor.

Bizim hafızamız gibi doğanın da hafızası “evrensel hafıza” mevcut. Bu hafıza alanında insanların ortak bilgisi toplanmaktadır.

İnsanlar bazı bilgileri, bu ortak alan bilgisiyle etkileşime geçerek elde ederler.

Bilim insanı Andrew Watson’a göre bilgi maddenin 5. halidir.

Madde sadece katı, sıvı, gaz ve plasma değildir. Bilgi de kütleli gerçek bir varlıktır. Bir varoluştur.

Morfik alan çalışmasını dünyaya tanıtan bilim insanları Robert Lanza (Kuantum teorisyeni, Kitabını okumak gerekiyor “Biyömerkezcilik”, Prof. Dr. Stuart Hameroff, Fizik ve matematikçi Roger Penrose, Rupert Sheldrake gibi bir çok değerli insanlar bilinç ve bilgi konusunda çok enteressan çalışmalarla yeni bilimsel gelişmeleri insanlığa aktarıyorlar.

Bu çok heyecan verici ve içimizde ki var olan kadim bilgi ve bilinci doğru kullanabiliriz umarım.

Dünyayı yönetenler savaşlar, kıtlık, belirsizlik, şiddet, korku salarak bizim kollektif bilincimizi kirleterek bizleri zapturapt altına mı almaya çalışıyorlar.

Biz bilinçli olarak sevgiyi, aşkı, merhameti, paylaşmayı ve korkmadan  umutla yaşamayı tekrar tekrar kendimize ve çevremize yüksek enerjimizle yayarak onların bu oyununu bozabiliriz.

Önce kendi bilincimizi korkudan, endişeden, öfkeden, intikam duygularından temizleyerek tüm insanlığın ortak bir bilinçle hareket ettiğini farkedip birbirimizi ötekileştirmeden yaşamanın tüm gereklerini yapabiliriz.

Ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Dünyayı yine insanlar güzelleştirecekler..