13 Eylül’de Sandık Başına!

13 Eylül’de Sandık Başına!

13 Eylül Pazar günü Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde (NRW) yerel seçimler yapılacak. Bu günde vatandaşlık görevimizi yerine getirmek için sandık başına gideceğiz. Aralarında Türkiye kökenli olanlar da dahil seçtiklerimiz meclise gidecekler. 4 yıllığına temsil yetkisi vereceğiz. Seçtiklerimiz 4 yıl bizi temsil edecekler. Bizim adımıza iş yapacaklar. Kimler seçilecek? -Belediye Başkanları -Belediye encümen üyeleri -Bölge muhtarları-Bölge

DEVİN YAZAR 11 Eylül 2020 DEVİN YAZAR

13 Eylül Pazar günü Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde (NRW) yerel seçimler yapılacak. Bu günde vatandaşlık görevimizi yerine getirmek için sandık başına gideceğiz.

Aralarında Türkiye kökenli olanlar da dahil seçtiklerimiz meclise gidecekler. 4 yıllığına temsil yetkisi vereceğiz.

Seçtiklerimiz 4 yıl bizi temsil edecekler. Bizim adımıza iş yapacaklar.

Kimler seçilecek?

-Belediye Başkanları

-Belediye encümen üyeleri

-Bölge muhtarları-Bölge belediye başkanları (Bezirksbürgermeister)

-Bölge yönetim encümen üyeleri

-Yabancılar meclisi üyeleri

-Ruhr Parlamentosu. Bu Parlamento ilk kez kuruluyor ve bu seçimde 91 kişilik üye seçilecek.

Bu seçim genel seçimler gibi önemli. Çünkü mahallemize muhtar seçeceğiz.

Bunun için mutlaka seçime gidelim ve seçimimizi doğru yapalım. Yanlış seçim yapmayalım. Seçime katılmamak kadar, doğru seçim yapmamak da sorumluluk getirir.

Adı üstünde bu bir seçim. Bazıları elenecek, bazıları da seçilecek. Seçilecek kişilerden özellikle Türk kökenli adaylarımızı çok büyük sorumluluklar beklemektedir.

Türkler hakkındaki önyargıların kırılmasında, İslam’ın ve Türklerin Almanya’nın bir realitesi olduğu konusunda her platformda konuşacaklar. Kamuoyunu bilgilendirmede ve lobi faaliyetlerinde ‘vekil’liğin hakkını vereceklerdir.

Olup bitenlerden bizleri haberdar edecekler. Parlamentoda konuşan dilimiz, dinleyen kulağımız olacaklardır.

“El vekilü kel asıl” Vekil, asıl gibidir.

Adaylar bizim adımıza yetki kullanmak için bizden vekalet istiyorlar. Bizlerden yetki istiyorlar. 13 Eylülde sandığa gidip oy kullanmak, noterde imza atmak gibi yetki vermektir. Dikkat isteyen bir eylemdir.

Vekâlet vereceğiz. Kime yetki verdiğimize dikkat edelim!

Seçim gününe kadar siyasiler konuştular, bizler dinledik. Konuşma sırası 13 Eylülde bizde.

Biz konuşacağız. Bir söyleyelim, “pir„ söyleyelim…

Kimleri seçelim?

Nasıl temsil edilmek istiyorsak öyle kişilere oy verelim.

Seçimimizi doğru yapalım. Vekiller, bizim aynamız olacak. Seçilen kişilerin ehil insanlar olması gerekir. “Emanetleri ehil insanlara verin.„ prensibine göre ehil insanlar iş yaparlar. Seçmeni memnun ederler. Toplum çıkarlarını kişisel çıkarlarının önünde tutarlar.

Vekillik nefis ve enaniyeti tatmin yeri değildir. Mecliste bulunmanın amacı; hizmetkârlık…

Hizmet edecek kişinin önce insan olması sonra da vatandaşla diyaloğu iyi, samimi, kucaklayıcı olması olmazsa olmaz vasıflardır.

Sonuç olarak, seçeceğimiz halkın temsilcisi, halkın içinden birisi olmalı, halkın dertlerini bilmeli.

Halka rağmen halkı temsil etme niyetinde olanlar seçilemediler yine de seçilemeyecekler.

Çoğunluğu muhafazakâr olarak kabul edilen Türkiye kökenli seçmenlerin oyunun rengini; kendilerine gösterilen şefkat, tatlı dil ve verilen sözlerde durma belirleyici olmaktadır.

Aile, gençlerin meslek eğitimi, can güvenliği, radikalizm, ırkçılık ve birlikte yaşama kültürü değişmeyen gündem maddelerimizdir.

Bu konulara ağırlık verenler seçilecek, bunlara değer vermeyenler değerlendirmeye alınmayacaklardır. Onlar bir 4 yıl daha bekleyecekler. Bu durum sandığa yansıyacaktır.

Bekleyip, görecek değiliz. 13 Eylülde sandığa gidip, sonucu değiştireceğiz…