38 yaşını dolduran gurbetçi Türk vatandaşlarının artık 100 bin Euro da verseler dövizli askerlikten faydalanamayacaklarını çeşitli yazılarımızda ifade ettik. Bunun haksız bir uygulama olduğunu ve Türk devletinin her geçen sene çığ gibi büyüyen bu mağdur insanlarımızın sorununu yasal bir düzenleme ile gidermesi konusunda çağrılar yaptık, sesleri olmaya çalıştık. Ancak 12 ay askerlik yapma korkusuyla çaresizlik
38 yaşını dolduran gurbetçi Türk vatandaşlarının artık 100 bin Euro da verseler dövizli askerlikten faydalanamayacaklarını çeşitli yazılarımızda ifade ettik.
Bunun haksız bir uygulama olduğunu ve Türk devletinin her geçen sene çığ gibi büyüyen bu mağdur insanlarımızın sorununu yasal bir düzenleme ile gidermesi konusunda çağrılar yaptık, sesleri olmaya çalıştık.
Ancak 12 ay askerlik yapma korkusuyla çaresizlik içerisinde kalan, yoklama kaçağı durumuna düştüklerinden kendi öz vatanları Türkiye’ye gitmekten çekinen bu mağdurlar ısrarla bizi arayarak veya bize yazarak “Acaba bir çıkış yolu yok mu?” diye sormaya devam ediyorlar.
Onlara bu düzenlemenin yurtdışındaki hakları ile iş, aile, eğitim ve özel hayatlarını alt üst edeceğinden Anayasanın 62. maddesine aykırı olduğunu bu nedenle idare mahkemelerinde dava açmalarını öneriyoruz.
Diğer bir yol ise elbette “Askerliğe Elverişsizlik Raporu” almaları. Şayet halk arasında “Çürük raporu” dediğimiz bu rapor alınabilirse elbette askerlik yapma zorurunluluğu da ortadan kalkar.
Mağdurların sorduğu ve çözüm olarak düşündükleri diğer bir yol ise yabancı ülke örneğin Alman vatandaşlığına geçmek. Ancak bu yolu önermiyoruz. Çünkü birincisi tüm şartları taşısanız, Alman vatandaşlığını hak etseniz bile Alman vatandaşlığına kabul için mutlaka Türk vatandaşlığından çıkmanız istenecektir.
Bu durumda da Türkiye, yoklama kaçağı durumuna düşüldüğü için size Türk vatandaşlığından çıkış izni vermeyecektir. Sınırlı istisnai durumlar hariç Türk vatandaşlığından çıkmadıkça da Almanya sizi vatandaşlığa kabul etmeyecektir.
İkincisi yabancı ülke sizi bir şekilde kendi vatandaşlığına alsa bile Türk vatandaşlığından çıkamadığınız için çifte vatandaş olacaksınız. Bu durumda Türk vatandaşlığı devam ettiğinden ve askerlik hizmeti yapılmadığından yine ömür boyu probleminiz çözülmeyecektir.
Lâkin istisnai olarak Alman vatandaşlığına geçiş için yoklama kaçağı durumuna düşmeden, zamanında başvurularını yapanlar ancak “Türk vatandaşlığından çıkış belgesini” alamayanlar için bir umut olabilir.
Zira bu belgenin alındığı tarih Türk vatandaşlığının kaybedildiği tarihtir ki, Türk vatandaşı olmayan bir kişi mavi kart hakkı sahibi olsa dahi askerlik hizmeti ile yükümlü olmaz ve sorun kökten çözülür.
Bunu bir vatandaşımızın durumunu inceleyerek kısaca izah etmeye çalışayım. 1979 Almanya doğumlu gencimiz 38 yaşını doldurduğu 2017 yılının 31 Aralık gününe kadar askerliğini erteletmiştir.
2016 yılında Alman Vatandaşlık Bürosu kendisine “Alman vatandaşlığına alınma garanti belgesi-Einbürgerungzusicherung” vermiş, kendisi de bu belgeyi Türk konsolosluğuna vererek vatandaşlıktan çıkma izni için başvurmuştur.
Türk İçişleri Bakanlığının kararıyla 25.08.2017 tarihinde başkaca hiçbir bilgi verilmeden konsolosluk tarafından ilk belge olan “Türk vatandaşlığından çıkma izin belgesi” kendisine teslim edilmesi üzerine bu belge Alman Vatandaşlık Bürosuna verilmiştir.
Vatandaşlık Bürosu da hiç bir açıklama yapmadan yaptıkları araştırma neticesi 31.10.2017 tarihinde gencimize önce “Alman vatandaşlığına alınma belgesi- Einbürgerungsurkunde”yi, bir gün sonra da Alman kimliğini vermiştir.
Ancak Aralık 2017 ortalarında Alman Vatandaşlık Bürosu gencimizi çağırır ve kendisine Türk konsolosluğundan ikinci bir belge olan “Türk vatandaşlığından çıkma belgesini” alıp getirmesi gerektiği, aksi halde Alman vatandaşlığının geri alabileceği söyler.
İkinci belgenin alınması gerektiği ne konsoloslukta ne de Alman Vatandaşlık Bürosunda daha önce kendisine söylenmeyen gencimiz telaşla konsolosluğu telefonla arar, fakat konsolosluk randevusuz işlem yapamayacağını söyleyerek telefonu kapatır.
Gencimiz internet üzerinden ne kadar uğraşırsa uğraşsın randevu almayı başaramaz, alabildiğinde ise maalesef 25.01.2018 tarihine randevu alabilir.
Bu tarihte randevuya gidip “Türk vatandaşlığından çıkma belgesini” almak isteyen gencimize konsoloslukça 38 yaşını doldurduğundan ve 31.12.2017 tarihine kadar dövizli askerlikten yararlanmadığından 01.01.2018 tarihi itibariyle yoklama kaçağı durumuna düştüğü bu nedenle artık kendisine bu belgeyi veremeyecekleri söylenir.
Kısacası 31.10.2017 tarihinde Alman vatandaşlığını aldığından artık Türkiye’de askerlik problemi kalmadığını düşünen gencimiz hem Alman vatandaşlığını kaybetme hem de Türk vatandaşlığından çıkamama sebebiyle Türkiye’de 12 ay askerlik yapma tehlikeleriyle karşı karşıya kalmıştır. Oysa bu ikinci belgeyi alsa bütün problem çözülecek her iki tehlike de ortadan kalkacaktır.
İşte gencimiz bu ikinci çıkma belgesini İçişleri Bakanlığına dava açarak alabilir. Çünkü burada kendi iradesi dışında tamamen resmi kurumların işleyişi ve kusurlarıyla mağdur durumuna düşmüştür.
Konsolosluk gencimizi ikinci belgenin alınması gerektiği konusunda bilgilendirmemiş, randevu sistemi ve işleyişi dolayısıyla müracaat ettiği gün belgeyi Aralık 2017 içerisinde alamamıştır.
Ayrıca daha önce benzer bir olay için müvekkilimiz adına açarak kazandığımız davada müvekkilimizin “Türk vatandaşlığından çıkma belgesini” yargı yolu ile almış tüm sorunlarını çözmüştük.
Bu davada da mahkeme idareyi (İçişleri Bakanlığı ve Konsolosluk) haksız ve kusurlu bularak; müvekkilimizin konsolosluğa başvurduğu tarihte yoklama kaçağı olmadığı ve “Türk vatandaşlığından çıkma belgesini” almaya hakkı olduğu, idarenin iç işleyişindeki gecikmeden veya olağan prosedür işlemlerinin uzun sürmesinden dolayı mağduriyetin oluştuğu, , işlemle vatandaşımızın işlem sonrası durumunda meydana gelen sonuç arasında Anayasamızda ifadesini bulan “Ölçülülük” ilkesine aykırı olarak büyük bir dengesizlik olduğu gerekçelerini sıralamıştır.
