Her ne kadar Türk hukuku avukatı olsak da bize yazan okuyucularımızdan birçoğu küçük nitelikli suç işleyip mahkemeden ceza alınması halinde bunun Alman Adli Sicil Kaydına tescil edilip edilmediğini sormaktadırlar. Bu soruya Alman hukukunda uzman meslektaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre kısaca cevap vermeye çalışalım. Hemen şunu belirtelim ki, aynı Türk hukukunda olduğu gibi Alman hukukunda da vatandaş
Her ne kadar Türk hukuku avukatı olsak da bize yazan okuyucularımızdan birçoğu küçük nitelikli suç işleyip mahkemeden ceza alınması halinde bunun Alman Adli Sicil Kaydına tescil edilip edilmediğini sormaktadırlar.
Bu soruya Alman hukukunda uzman meslektaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre kısaca cevap vermeye çalışalım.
Hemen şunu belirtelim ki, aynı Türk hukukunda olduğu gibi Alman hukukunda da vatandaş şayet bir suçtan yargılanmış ve hürriyeti bağlayıcı bir ceza veya adli para cezası almış ise ceza mahkumiyetine ilişkin kararın kesinleşmesiyle bu cezalar Adli Sicile (Bundeszentralregister) işlenir.
Bu sabıka kayıtlarının vatandaşın ileride yaşayacağı olaylara etkisi olur.
Örneğin bir suç isnadıyla Alman ceza mahkemesinde dava açıldığında hâkimin ilk bakacağı kayıt adli sicil kayıtlarıdır. Bu, yapılacak yargılamada hâkimin takdirini ve sanığa bakışını etkileyecektir. Eğer sabıka kaydı temiz ise mutlaka sanığın daha az ceza alması söz konusu olacaktır. Bu nedenle temiz bir sabıkaya sahip bir sanığı savunan avukatın savunmasında kullanabileceği bu kayıtlar sağlam bir dayanaktır.
Sabıka kayıtlarının talep edildiği önemli örneklerden biri de herhangi bir işe girerken bu kayıtların vatandaşa engel olup olmadığıdır. Böyle bir talep halinde vatandaşımız sabıka kaydı olup olmadığını beyan etmek zorunda kalacak mı?
Alman ceza ve infaz hukukuna göre bir sanığın 90 güne kadar aldığı adli para cezası veya üç aya kadar aldığı hapis cezası kayıtlara ilk defa girmesi şartıyla temiz sabıka kaydı sayılıyor. Bunun yanında özelikle sanığın yetişkin olmaması yani küçük olması halinde cezanın sabıka kaydına işlenmeme ihtimali çok daha yüksek.
Buradaki amaç bir defa hata yapan ve ceza alan bir gencin sabıka kaydını temiz tutmak ve iş bulma ihtimalini elinden almamak.
Bundan dolayı ceza davalarında 90 günlük para cezasını geçmemek her ceza avukatının hedefidir.
90 güne kadar olacak adli para cezalarıyla ile ilgili şu noktayı ayrıca vurgulayalım. Adli para cezalarında para cezasının toplu miktarının bir önemi yoktur. Önemli olan gün sayısıdır. Çünkü gün sayısı cezanın ağırlığına göre belirlenirken günler için belirlenen para cezasının miktarı sanığın gelir durumuna göre hesaplanıyor. Bu nedenle de para cezasının miktarı her zaman sanıktan sanığa değişmektedir. Oysa gün sayısı sabittir ve suçun çeşidine göre belirlenmektedir.
Adli sicil kaydımızı nasıl öğrenebiliriz ve bu kayıtlar silinebilir mi sorularının cevabına gelince şu kısa bilgiyi not düşelim; 14 yaşından büyük herkesin kendi adli sicil kaydını almaya ve içeriğine vakıf olmaya hakkı vardır. Bunun için yetkili makama yazılı bir dilekçe ile başvurulması zorunludur.
Adli sicil kayıtlarının silinmesi Türk adli sicil hukukunda olduğu gibi karmaşık bir konudur. Ama kısaca, bu kayıtların tekrar suç işleyip ceza alınmaması halinde 5, 10, 15 ve 20 yıl olarak (Türk adli sicil hukukunda bu süreler 5, 15 ve 30 yıldır) belirlenen bekleme sürelerinden sonra silinebileceğini söyleyebiliriz.
Köşe yazımıza konu Alman ceza mahkemesine ait mahkûmiyet kararlarının Türk vatandaşları açısından Türkiye ve Almanya’nın da taraf olduğu çok taraflı 20.09.1959 tarihli Avrupa Konseyi’nin “Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi” ile Almanya’nın İmparatorluk olduğu dönemde Almanya Devletiyle Türk Devleti arasında yapılan ve 06.04.1931 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan iki taraflı “1800 sayılı Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Hükümeti Arasında Münakit İadei Mücrimin Muahedenamesi” hükümlerine göre yıllık olarak Türkiye’ye bildirildiğini ve bu ceza mahkumiyetlerinin Türk adli sicil ve adli sicil arşiv kayıtlarına da tescil edildiğini unutmayalım.
Alman mahkemesi ceza mahkumiyetlerinin Türk adli sicil ve adli sicil arşiv kayıtlarına nasıl tescil edildiğini (*), yine bu sabıka kayıtlarının Türk hukukuna göre nasıl silinebileceğini (**) ve bu sabıka kayıtlarının nasıl hak yoksunluklarına sebebiyet verdiğini ve bu hakların hangi şartlarla geri alınabileceğini (***) aşağıda linklerini verdiğimiz yine bu köşemizde örnekleriyle izah etmiştik.
Bu konularda vatandaşlarımızın Almanya’daki hakları ile ilgili özel durumlarına göre daha sağlıklı ve net bilgiler almak için Türk hukuku avukatı olarak bize değil, Alman ceza hukuku alanında uzman avukatlara müracaat etmelerini tavsiye ediyoruz.
