Beni olduğum gibi kabul et ki!

Beni olduğum gibi kabul et ki!

Ne çok zihinsel gelgitlerimiz var. Beklentilerimiz var. Çoğu kez durduğumuz yerde durmayı beceremeyen canlılarız.

VAHİT GÖZ 08 Ekim 2023 RENKKÖRÜ DÜŞÜNCE

Mutlaka birşeyler üretmek birşeyleri değiştirmek, dönüştürmek, kendimizcesini yapmak isteriz. Belki de bu söylediklerimizin birçoğu veya hepsi insan olmanın gerçeğidir. Yada hiçbiri değildir biz öyle kabullenmişizdir. İşte bu zihinsel sorgulamalarımız, kavgalarımız bizi biz yapıyor. Çünkü biz ilginç ve merak edilen canlı ‘İNSAN’nız. Çözümlenmesi zor bir varlığız.

İlginçliklerimiz bunlarla da sınırlı değil tabiki!..Hayatımıza aldığımız her yeni misafir dağınıklığımıza, zevklerimize, rahatımıza müdahale etmeye başlar. Bu cesareti, rahatlığı
nerden alır pek bilinmez ama karışmalar, yönlendirmeler kendine göre bir kalıba sokmalar herzaman görülür. Anne-Babamızın biz daha dünyaya gelmeden önce
hayallerinde, hazırlıklarında başlar bu kalıplar. Kafalarında bir modelleri vardır. Ama en doğru olanından. Bu yön vermeleri, istekleri çoğu kezde ısrarlı oluşları arkasında
hissettirdikleri kanun gibi kesin kararları bizi ele geçirir ve baskın olurlar ruh ve gönül dünyamızda. Çoğu iyi olmasa bile iyi olanları, razı olduklarımız ve faydamıza olanları da
farkederiz, kabulleniriz bu yaklaşımlarının arkasındaki motivasyonundan. Okumamızı, iyi insan olmamızı, sağlıklı ve mutlu olmamızı istemeleri gibi.

Oysa ki, yanımıza gelen ve gönlümüze girmek için kapıda bekleyen her insan önce biraz sakin olup birşeyleri değiştirmeyi, dönüştürmeyi, kendine uygun hale getirmeyi ön kabul olmaktan çıkarmalıdır. Benim ne düşündüğümü, ne istediğimi bana neyin iyi geldiğini görmeden, izlemeden kafasındaki kendi gerçeklerini akıtmayı bir bırakabilseler. O zaman iletişimimiz ve güven hissimiz daha çok beslenecektir. Doğal sürecinde ikna olmamız gereken noktalarda esnediklerimiz, dönüşme içine adım atmalarımız farkedilecektir. Lütfen biraz sabırlı olun ve yakınımzda olmanın kıymetini anlamaya çalışın.

Aslında, beni anlamaya çalışmanı istemem ile kendi kişisel yolculuğunun farkında olmanı istememle aynı şey. Zevklerime, giyimime karışman, benim izin verdiğim yakınlığı ve krediyi kullandırmamdan sana. Bu yetkimi geri almam için zorlama.

Sevgi, güvenin ve saygının oluşumu zaman ve karşılıklı çeketmeler sonucunda ortaya çıkan duygulardır. Bu üç duygunun da yeşermesindeki besleyici etken ‘olduğu gibi
kabul’ vitaminidir. Bazı şeyler olduğu gibi güzeldir. Hatta kişiye kattığı bir zenginlik dahi olabilir. Bırakın kişi kendini nasıl mutlu hissediyorsa öyle kalsın. Kimseyi zorlamak, kendi
doğru çizgimize çekmenin çoğu kez bir anlamı olmaz. Bu çekme, itme çalışmalarında ya biz zarar görür o kişiden uzaklaşırız ya çekmeye çalıştığımız o kişi zarar görür, gurur yapar, konfor alanına saldırı algılar tamamen bizden uzaklaşır.

Bana göre doğru sözlerin sadece paylaşılması öne çıkarılabilir. Çünkü her bir sözün arka planda zihinde oluşması için bir düşünceye ve hissettirdiği bir duyguya ihtiyacı vardır. Güzel sözlerin öncelikle benim iç dünyamda oluşması sonrasında ise onun beni etkisi altına aldığına yani etrafıma yaydığım pozitif enerjime odaklanmalıyım. Sonrası domino
etkisi gibi gül bahçesinde gezinen insanların üzerine gülün kokusunun sinmesi gibi davranışlarımıza yada ilişki içinde olduklarımıza bu güzel düşüncelerimizn etkisi
olacaktır.

Bir şiirin bir beytinde aklımda kaldığı şekliyle;

Ey kupkuru çölleri cennete çeviren Gül,
Gel o bayıltan renklerinle gönlümüze Dökül..

Gül gibi nazenin, gül gibi güzel kokulu ve gül gibi görüldüğünde içimizi ısıtan, mutlu eden bir insan olma yoluna girip kimseyi zorlamadan, sınırlarına saygı duyarak işe
kendimizden başlamanın önemli bir ilk adım olduğunu belirterek mutlu yarınlara diyorum..