Evlilik bakımınızı yaptınız mı?

Genel olarak eşinizle kendi aranızda, komşularınızda, işyerinizde şu konuşmaları duymuş veya yapmış olabilirsiniz.

“Hayatım neredesin? Arabayı servise götürdüm de… Yine mi? Daha geçen gün götürmedin mi? Senin de bir ayağın serviste. Varsa yoksa araban.Senin de bir ayağın alışveriş merkezinde, varsa yoksa evin.”

Evet, genel olarak erkekler iş ve arabalarına, kadınlar da evlerine ev eşyalarına özen gösterir. Öyle erkekler var ki, arabasının sesini dinler. “Acaba bu ses nereden geliyor?

Egzoz mu patladı? Frenler mi boşaldı? Motorun yağı mı bitti? Lastikler mi eskidi? Bu arabanın burası neden çizilmiş?” vb. der dururlar.

Öyle kadınlarda vardır ki; “Ay bu halının burasına ne dökülmüş? Bu masayı kim çizmiş? Bu perdeler niçin sararmış? Eve iyi bir bakım ve boya yapmak gerek. Mutfak masraflarını kısarak evin eşyalarını değiştireyim.” diye hesap yaparlar…

Peki evli kaç erkek ve kaç kadın evliliğini arabası ve evi gibi koruyor ve bakımını ihmal etmiyor? “Evliliğim nasıl gidiyor? Evliliğimi ilk gün gibi canlı ve heyecanlı nasıl  sürdürülebilirim?” diye arayış içinde…

Arabasının sesini olabilecek arızayı bilmek için dinleyen erkek; eşinin çıkardığı ufak tefek seslere kulak verip… Eşimden bu ses neden çıkıyor? Bir yanlış mı yapıyorum?

Evi mi ihmal ediyorum? Sevgimi mi belli edemiyorum? İlgim mi azaldı? Ondaki, bu memnuniyetsizliği gidereyim diye düşünüyor mu? Arabasını bakıma aldığı gibi evliliğini bakıma alıyor mu? Alışkanlık denilen, sevgiyi yutan canavarı öldürüyor mu? Eşinin mutluluğu için davranışlarında değişiklik yapıyor mu?

Yoksa hep eşinden gelen sesleri cızırtı olarak mı görüyor? Şu cızırtıyı kes demekle mi yetiniyor? Tek görevinin para kazanmak olduğunu düşünüp sonra da eve gelip TV`nin, tablet ve telefonun karşısında çayını, kahvesini yudumlayarak eşinin ve çocuklarının bütün sıkıntılarına kulağını mı tıkıyor? Eşiyle iki çift laf etmeden koltukta uyuya mı kalıyor?

Çalışma odasına çekilip beni rahatsız etmeyin diye hobileriyle mi ilgileniyor?

Peki ya kadınlar?

Evini temiz tutmak için gösterdiği özeni eşinin gönlünü hoş tutmak için gösteriyor mu? Yerdeki bir kırıntıyı hemen alıp çöpe attığı gibi eşinin kendi kalbine attığı küçük bir sıkıntı tohumunu “unutma toprağına” atıp çürütüyor mu? Yoksa onu günlerce kalbinde saklayıp sık sık eşinin önüne seriyor mu?

Filan zaman “sen benim kalbimi kırmıştın” diyerek kendini tamamen salıyor mu? “Boş ver, nasıl olsa alan aldı satan sattı” veya “beni beğenen beğendi beğenilmeye gerek yok mu?” diyor…

Tek görevini ev temizleyip yemek yapıp çocuklarla ilgilenmek olarak mı görüyor? Akşam yorgun olarak eve gelen eşiyle ilgilenmek yerine takip ettiği dizilerin karşısından ayrılamıyor mu?

Evlilik Hayatında Bakımı Engelleyen Çatışma Konuları… 

İletişim kuramamaktan kaynaklanan “sen-ben” tarzı çatışmalar genel olarak yaşanan sorunların bütününü oluşturuyor. Bu çatı altında pek çok problem yaşanabilir.

Sorumlulukların paylaşılamaması, eşe zaman ayırmama ve duygusal paylaşımın olmaması, üçüncü kişilerle özellikle birbirinin ailesiyle-akrabasıyla ilişkiler konusunda çatışmalar en sık dile gelen sorunlardır.

Kadın ve erkeklerin bakımsızlıkları, birbirini ihmalleri, birbirine karşı nezaketsiz ve kaba davranışları, kadınların sabırsız erkeklerin de sorumsuz tutumları, erkeklerin kendilerini işine, kadınlarında çocuk bakımı ve ev işlerine vermeleri çatışmalara neden olabilmektedir.

Son zamanlarda cinsel sorunlar da giderek artıyor. Cinsellik tabu olmaktan çıkmalı ve yaşamın bir parçası olarak daha normal karşılanmalı. Buna bağlı olarak da eşler cinsel yaşamlarında bir yetersizlik ya da uyumsuzluk olduğunda çözüm aramaya çalışmalıdır.

Her erkek arabasına, her kadın da evine gösterdiği itinayı eşine gösterse bütün evlilikler ilk günkü gibi mutluluğunu sürdürerek canlılığını korur…