Hediye

Hediye, cirmi küçük, etki ve anlamı büyük. Bayramlarda, doğum günü ve evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde hediyeleşiriz. Hediyeleşmek, insan ve medeni olmanın göstergesidir. İslam’da da sevap ve sünnet kategorisine sokulmuş bir eylemdir. Aldığımız veya verdiğimiz küçük bir hediyenin ifade ettiği anlam çok büyüktür. Kıymeti ne olursa olsun alınan hediyenin manevi bir değeri vardır. Eş

DEVİN YAZAR 20 Aralık 2017 DEVİN YAZAR

Hediye, cirmi küçük, etki ve anlamı büyük.

Bayramlarda, doğum günü ve evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde hediyeleşiriz. Hediyeleşmek, insan ve medeni olmanın göstergesidir. İslam’da da sevap ve sünnet kategorisine sokulmuş bir eylemdir.

Aldığımız veya verdiğimiz küçük bir hediyenin ifade ettiği anlam çok büyüktür.

Kıymeti ne olursa olsun alınan hediyenin manevi bir değeri vardır. Eş ve dostlarımıza alacağımız küçük hediyeler:

“Seni seviyorum, unutmadım ve sen değerlisin.” mesajı verir.

Hediye, hatırlama ve hatırlatma vasıtasıdır. Hediye ile “onu düşündüğümüzü” ve “sevdiğimizi” ifade etmiş oluruz.

Hediye alan kişi de “sevildiğini anlaması gerekir. Ben özelim. Ben değerliyim.” Mesajını almalıdır. Hediye, memnuniyet ifadesidir. Sevildiğimizi anlamış oluruz.

Hediye, karşılık beklemeden verilir. Art niyet olursa o iş ticaret olur.

Hediyeleşmek sevginin artmasına sebeptir. Kime ne alacağımızı, nasıl takdim edeceğimizi ve zamanlamayı iyi bilmemiz gerekir.

Hediye konusunda erkek; yarara bakar. Yani kullanabileceği kazak, çorap elbise vs.

Hanım ise, biraz gösterişe bakar. Kristal bardak takımı, değerli vazo, iyi ambalajlanmış bir hediye ve parfüm gibi. Hanımlarda ambalaj önemlidir.

Hediye eşler ve dostlar arasında kullanılan sevgi dilidir. Birer hatırlama ve hatırlatma vasıtasıdır.

Memnuniyet ifadesidir.

Dost, arkadaşlar ve eşler arasında ilişkiyi zenginleştirir ve sürdürür.

Emeklerini görüyorum. Allah razı olsun demektir.

Müslüman olmayanlarla hediyeleşilir mi?

Müslüman olmayan kişilerden hediye almakta ve hediye vermekte bir sakınca yoktur. Onların verdiği elbiselerle namaz kılınır. Haram olmayan yiyecekler de yenilir.

Hediyenin amacı kalp kazanmak ve sonuçta hidayet olabilir.

Peygamber Efendimiz (sav), Ebu Süfyan müşriklerden iken ona ve onun gibi diğer dinlerden olanlara cömertçe hediyeler vermiştir.

Peygamberimiz (asm) döneminde İslâm’a dâvet için mektup gönderilen yabancı devlet başkanlarına mektupla birlikte hediye gönderilmiş, onların da karşılık olarak gönderdikleri hediyeler kabul edilmiştir.

Peygamberimiz’in (sav), Medine’de bulunduğu yıllarda Mekke’de kıtlık baş göstermişti. Peygamberimiz (asm), açlık tehlikesine kapılanlara müşrik de olsalar yardımda bulunmaktan geri durmadı. 500 dinar (altın) gönderdi. Ebû Süfyan’la Safvan bin Ümeyye’ye teslim edilmesini ve onların da Mekke fakirlerine dağıtmalarını istedi.

“Bu ve buna benzer onlarca olaylardan hareket eden fıkıh âlimlerimiz, Müslüman’ın Müslüman olmayanlara hediye vermesinin ve onlardan hediye almasının caiz olduğunu söylemişlerdir.„ (İbni Âbidin, Reddü’l-Muhtar, V/420)

Konumuzu şöyle bir anekdotla noktalayalım:

Hz. Ebû Bekir (ra)’in kızı Esmâ validemiz anlatıyor:

Resulullah zamanında müşrik olan annem, bir kere kuru üzüm, yağ hediyeleriyle bana gelmişti. Ben hediyeleri kabul etmeyi, kendisini de evime koymayı istemedim. Rasulullaha gelerek sordum:

“Ya Resulallah, annem, oğlu Hâris’le beraber yanıma geldi. Bana sokulmak ve mukabele görmek istiyor. Anneme hürmet gösterip iltifat edebilir miyim?” dedim. Resulullah,

“Evet, annene hürmet et ve iltifat eyle.” buyurdu. (Buharî, Hibe 26)

Hadisten de anlaşılacağı gibi, Peygamberimiz (asm), Hz. Esmâ’nın annesinin getirdiği yiyecekleri kabul edip, müşrik olsa da ona hürmette kusur etmemesini tavsiye etmektedir. Bu hadis-i şerifi “Müslümanın, kâfire hediye vermesinin cevazı” adı altında açtığı bâbda zikreden Buhârî, hadisin bu meseleye delil olduğunu belirtir.

Buna benzer münasebetlerde dikkate alınacak en mühim nokta, onlara İslâmiyeti yaşayarak güzel göstermeye çalışmaktır. Çünkü bir gün gelir, onun hoşuna giden bir hareket veya bir söz hidayetine vesile olabilir.

Hediye ile Hidayet’in aynı kökten geldiklerini bilmenizi ve çevrenizdekilerden hidayetini istediğiniz kişilere de bol bol hediye vermenizi tavsiye derim. Balık bilmese de Halık (yaratıcı) bilir. O yeter.

ÖNE ÇIKANLAR