Türk vatandaşlığından izinle çıkan mavi kartlıların ölen sigortalısının yurtdışı sürelerini borçlanmada mutlaka dava açması gerektiğini bir önceki köşe yazımızda izah etmiştik. Bu defa borçlanma işlemini mahkeme yolu ile de olsa bedeli yatırarak tamamlayan mavi kartlıların ve Türk vatandaşı dul ve yetim hak sahiplerinin Türk vatandaşlığını kaybetmeleri halinde ölüm aylıklarının bağlanıp bağlanmayacağını, bağlanan aylıklarının keslip kesilmeyeceğini
Türk vatandaşlığından izinle çıkan mavi kartlıların ölen sigortalısının yurtdışı sürelerini borçlanmada mutlaka dava açması gerektiğini bir önceki köşe yazımızda izah etmiştik.
Bu defa borçlanma işlemini mahkeme yolu ile de olsa bedeli yatırarak tamamlayan mavi kartlıların ve Türk vatandaşı dul ve yetim hak sahiplerinin Türk vatandaşlığını kaybetmeleri halinde ölüm aylıklarının bağlanıp bağlanmayacağını, bağlanan aylıklarının keslip kesilmeyeceğini izah etmeye çalışacağız.
Borçlanılan süreler dikkate alınarak yaşlılık, malûllük ve ölüm aylığı bağlanması için talep tarihinde ve aylığın devamı süresince Türk vatandaşı olma şartı daha önceki düzenleme olan 15.09.1985 tarihli 3201 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 2 inci maddesinde vardı. Yani hem ölüm aylığı (dul veya yetim) talep tarihinde ve hem de aylığın ödendiği sürece Türk vatandaşlığı gerekiyordu. Türk vatandaşı olmayana ölüm aylığı bağlanmadığı gibi Türk vatandaşı iken bağlanan ölüm (dul veya yetim) aylığı Türk vatandaşlığının kaybedilmesiyle hemen kesiliyordu.
Daha sonra bu 1985 tarihli yönetmeliği yürürlükten kaldıran 06.11.2008 tarih ve 27046 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren yeni yönetmelikte bu şart kaldırıldı. SGK’nın bu yeni düzenlemeye paralel 2011/48 Sayılı Genelgesinin „5. Kazanılmış Haklar“ başlıklı bölümünde bu konuya dair düzenleme şu şekildedir;
„Yönetmeliğin 2. maddesinde, ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın yabancı bir ülkede geçen sigortalılık veya ev kadını sürelerinde ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olanları kapsadığı hükmü yer almaktadır. Yeni düzenleme ile borçlanılan sürelere istinaden aylık talebinde bulunmada ve aylık alma süresinde Türk vatandaşı olma şartı kaldırılmıştır. Bu sebeple yurtdışı sürelerini borçlananların gerek aylık talebinde bulundukları tarihte, gerekse aylık aldıkları sürede, Türk vatandaşlığını kaybetmeleri durumunda aylıkları kesilmeyecektir.
Bununla birlikte, Türk vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı eski Yönetmelik hükümlerine göre aylıkları bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını kaybetmesi sebebiyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 08.05.2008 tarihinden sonra yaptıkları veya yapacakları tahsis başvuruları üzerine aylıkları, taleplerini takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır.
Türk vatandaşı olmadıkları için ÖLÜM AYLIĞI talepleri reddedilen hak sahipleri hakkında da, aylığa hak kazanmaları halinde, yukarıdaki paragrafta belirtilen esaslara göre işlem yapılacaktır.“
Görüldüğü gibi yaşlılık, malûllük ve ölüm aylığı bağlanması için Türk vatandaşı olunması zorunlu olmadığından, aylık tahsis talebinde bulunan kişinin yabancı olması, izinle Türk vatandaşlığından çıkması veya Türk vatandaşlığından çıkarılması arasında bir fark da bulunmamaktadır.
Kısacası mavi kartlıların da Türk vatandaşı iken Türk vatandaşlığını kaybedenlerin de ölüm aylıkları da (dul veya yetim maaşı) bağlanır, bağlanan aylıkları da kesilmeden ödenmeye devam edilir.
