Panorama-News’in ‘diplomatik intikam’ öngörüsü doğru çıktı

Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını/kısıtlamalarını ele almak için dün Berlin’de bir araya gelen Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesi Türk ve Alman basınında geniş yer aldı. Heiko Maas ve Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesinin ardından Türk basını Berlin’in tavrını kasıtlı ve siyasi olarak nitelerken, Alman basını genelde intikam vurgusu yaptı. Panorama-News yazarı Dr.

PANORAMA - NEWS 03 Temmuz 2020 GÜNDEM

Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını/kısıtlamalarını ele almak için dün Berlin’de bir araya gelen Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesi Türk ve Alman basınında geniş yer aldı.
Heiko Maas ve Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesinin ardından Türk basını Berlin’in tavrını kasıtlı ve siyasi olarak nitelerken, Alman basını genelde intikam vurgusu yaptı. Panorama-News yazarı Dr. Ünal Bilir Almanya’nın seyahat uyarısını kaldırmamasını 16 Haziran 2020 tarihli makalesinde ‘diplomatik intikam’ olarak tanımlamış, benzer şekilde Die Welt yazarı Deniz Yücel de bir gün sonra, yani 17 Haziran tarihinde yayımlanan yazısında Almanya’nın yaklaşımını ‘rövanş’ olarak değerlendirmişti.
Yazarımız Dr. Ünal Bilir 16 Haziran 2020 tarihinde yayına girdiğimiz, engelli okurlarımız için 18 Haziran’da podcast olarak yeniden yayımladığımız “Almanya Türkiye’den intikam mı alıyor?” başlıklı makalesinde Almanya’nın Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını tüm beklentilere rağmen kaldırmamasını ‘Türkiye’nin diplomatik haysiyetine zarar veren bir hâl’ olarak tanımlamış ve Almanya’nın seyahat uyarısı vesilesiyle Türkiye’den ‘diplomatik intikam’ aldığını yazmıştı.

Almanya’nın başta ‘Tüv Süd’ olmak üzere çeşitli Alman kuruluşlarının ‘yeterli’ gördüğü önlemlere rağmen seyahat kısıtlamasında/uyarısında ısrar etmesini ‘Türkiye’ye yönelik oyalama politikası ve psikolojik tavır’ olarak tanımlayan Dr. Bilir ilgili makalesinde ayrıca şunları yazmıştı:
Almanya bizzat kendi içindeki kuruluşların ‘yeterli’ gördüğü önlemleri göz ardı ederek seyahat kısıtlamasında/uyarısında neden ısrar ediyor? Kuşkusuz bu tutumun ardında hem Almanya’nın önemsediği hem de AB’nin öncelediği bir dizi gerekçe var.
AB üyesi Akdeniz ülkelerini kayırmaktan tutun salgınla ilgili endişelere kadar birçok ekonomik ve siyasi etken var işin içinde. Ancak Türkiye’ye yönelik oyalama politikası ve psikolojik tavır gözlerden kaçmıyor. Çünkü Almanya Türkiye’den daha doğrusu Türk politikacılardan bu vesileyle ‘diplomatik intikam’ alıyor. Hatırlayacak olursanız Türkiye ile Almanya ilişkilerindeki gerilim son olarak Yunanistan sınırındaki mülteci krizi ile zirve yapmış, Avrupa Birliği kesenin ağzını açmak zorunda kalmıştı. Türkiye istediğini alınca sınırdaki göçmenler yeniden İstanbul’a veya diğer kentlere gönderilmiş, sınır da Corona önlemleri bağlamında kapatılmıştı.
Türkiye’nin eline fırsat geçtiğinde göçmen kartını kullanarak ‘daha fazla para’ talep etmesinden rahatsız olan Almanya şimdilerde seyahat uyarısını bir silah olarak kullanıyor.