Almanya Türkiye’den intikam mı alıyor?

Almanya Türkiye’den intikam mı alıyor?

Almanya’nın Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını tüm beklentilere rağmen kaldırmaması, Türkiye’nin de bu bağlamda isyanları oynaması bir ülkenin diplomatik haysiyetine zarar veren bir hâl aldı. AB ülkelerindeki Corona önlemlerinin aşamalı olarak gevşetilmesi ile umutlanan Türkiye Almanya’dan gelecek turistleri tabir yerindeyse ‘hacı bekler gibi’ beklemeye başladı. Gerek bazı resmî merciler gerekse turistik işletme ve kuruluşlar Almanya’dan gelen

DR. ÜNAL BİLİR 16 Haziran 2020 DR. ÜNAL BİLİR

Almanya’nın Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını tüm beklentilere rağmen kaldırmaması, Türkiye’nin de bu bağlamda isyanları oynaması bir ülkenin diplomatik haysiyetine zarar veren bir hâl aldı.

AB ülkelerindeki Corona önlemlerinin aşamalı olarak gevşetilmesi ile umutlanan Türkiye Almanya’dan gelecek turistleri tabir yerindeyse ‘hacı bekler gibi’ beklemeye başladı. Gerek bazı resmî merciler gerekse turistik işletme ve kuruluşlar Almanya’dan gelen müfettişlerinden ‘geçer not’ alabilmek için harıl harıl çalıştı. Teftiş heyeti krallar gibi ağırlanırken, dersine iyi çalışan işletmeler de ‘uygunluk sertifikası’ aldı. Ardından da ‘biz hazırız’ deyip Almanya’nın yeşil ışık yakmasını beklediler.

Ancak Almanya oralı bile olmadı. Dahası aldığı kararla ‘bu sezon boşuna beklemeyin’ mesajı verdi. Kamuoyu Şansölye Merkel’e ‘lütfen gönderin şu turistleri’ diye çağrıda bulunurken, hükûmet adına devreye Dışişleri Bakanı girdi. Hatta bakan Çavuşoğlu ‘Alman Sağlık Bakanlığı gerekirse heyet göndersin, aldığımız önlemleri yerinde görsün’ bile dedi. Yetmedi Cumhurbaşkanı Erdoğan Şansölye Merkel ile video konferans yaptı.

Peki sonuç ne oldu?

Almanya Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısında/sınırlamasında ısrar ettiği gibi Dışişleri Bakanı Heiko Maas buz gibi bir üslupla ‘görüşmeler sürüyor, Türkiye’nin salgın konusunda aldığı önlemleri takip ediyoruz, bize aktarılan verilerin güvenilirliğini kontrol edeceğiz, salgına karşı alınan önlemleri kendi standartlarımızla karşılaştıracağız’ dedi. Kısacası ‘Türkiye ağzıyla kuş tutsa seyahat uyarısını canımız ne zaman isterse o zaman kaldırırız’ demeye getirdi Almanya.

İyi ama Almanya bizzat kendi içindeki kuruluşların ‘yeterli’ gördüğü önlemleri göz ardı ederek seyahat kısıtlamasında/uyarısında neden ısrar ediyor. Kuşkusuz bu tutumun ardında hem Almanya’nın önemsediği hem de AB’nin öncelediği bir dizi gerekçe var.

AB üyesi Akdeniz ülkelerini kayırmaktan tutun salgınla ilgili endişelere kadar birçok ekonomik ve siyasi etken var işin içinde. Ancak Türkiye’ye yönelik oyalama politikası ve psikolojik tavır gözlerden kaçmıyor. Çünkü Almanya Türkiye’den daha doğrusu Türk politikacılardan bu vesileyle ‘diplomatik intikam’ alıyor. Hatırlayacak olursanız Türkiye ile Almanya ilişkilerindeki gerilim son olarak Yunanistan sınırındaki mülteci krizi ile zirve yapmış, Avrupa Birliği kesenin ağzını açmak zorunda kalmıştı. Türkiye istediğini alınca sınırdaki göçmenler yeniden İstanbul’a veya diğer kentlere gönderilmiş, sınır da Corona önlemleri bağlamında kapatılmıştı.

Türkiye’nin eline fırsat geçtiğinde göçmen kartını kullanarak ‘daha fazla para’ talep etmesinden rahatsız olan Almanya şimdilerde seyahat uyarısını bir silah olarak kullanıyor. Corona krizi nedeniyle yara alan Türk ekonomisin, özellikle turizm sektöründeki vahim tablonun farkında Almanya.

Dahası Şansölye Angela Merkel başta olmak üzere Alman siyasiler önceki krizlerde havada uçuşan ‘Nazi’ laflarını, Alman vekil ve bürokratların kapıdan çevrilmesini unutmuş değil. O yüzden Türkiye’nin iyice köşeye sıkışmasını, Alman turistleri dört gözle beklemesini, vaktiyle üst perdeden konuşan Türk siyasilerin yelkenleri suya indirmesini keyifle izliyorlar.

Türkiye paniğe kapıldıkça onlar daha da ağırdan alıyor. AB üyesi Akdeniz ülkeleri ile diğer aday ülkeler için kesesin ağzını açan, bu ülkelere can simidi uzatan AB ve Almanya şu ana kadar Türkiye’ zırnık koklatmadı.