SGK’dan gurbetçiye “Seni emekli etmeyeceğim” genelgesi

Seçimlerde gurbetçinin yurtdışı borçlanma ve emeklilik hakkı konusunda verilen sözlerin aksine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) daha önce gurbetçi lehine yapılan düzenlemeleri iptal edip adeta “Ben seni emekli etmeyeceğim”  diyebileceğimiz 2018/27 sayılı genelgesini 19.07.2018 tarihinde yayınladı. Genelgeye göre gurbetçinin artık hukuki yardım almadan yurtdışı borçlanma işlemini yapmasının oldukça zorlaştığını ve yine gurbetçiye mahkeme yolunun gözüktüğünü söyleyebiliriz.

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 28 Temmuz 2018 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Seçimlerde gurbetçinin yurtdışı borçlanma ve emeklilik hakkı konusunda verilen sözlerin aksine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) daha önce gurbetçi lehine yapılan düzenlemeleri iptal edip adeta “Ben seni emekli etmeyeceğim”  diyebileceğimiz 2018/27 sayılı genelgesini 19.07.2018 tarihinde yayınladı.

Genelgeye göre gurbetçinin artık hukuki yardım almadan yurtdışı borçlanma işlemini yapmasının oldukça zorlaştığını ve yine gurbetçiye mahkeme yolunun gözüktüğünü söyleyebiliriz.

Sözü uzatmadan genelge ile getirilen yenilikleri (!) yani zorluklar ve haksızlıkları sıralayalım;

Almanya’daki çocuk yetiştirme süreleri çalışma olarak borçlandırılmayacak

SGK bugüne kadarki uygulamasında Almanya’da doğumlar sonrası çocuk yetiştirme sürelerinden (Kindererziehungszeiten) dolayı Alman kanunlarına göre verilen ve uzun vadeli sigorta koluna tabi çalışılmış kabul edilen süreleri çalışma olarak görüp borçlandırıyor, 2014/27 sayılı genelgesine göre de ilk sigorta girişi olarak kabul ediyordu.

Lâkin bu genelge ile halen yürürlükte olan 3201 sayılı kanun, 06.11.2008 tarihli uygulama yönetmeliğine aykırı bir şekilde “Sigortalılık süresi” tanımını değiştirmiştir.

Yönetmeliğin 4/1-g maddesinde sigortalılık süresini  “Borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış ya da çalışılmış süre olarak kabul edilen süreler” olarak tanımlanırken yeni genelgede “Yurtdışında geçen ve fiili çalışmaya dayanan süre” olarak tanımlanıyor.

Tanım bu şekilde değişince fiili çalışmaya dayanmayan ancak Alman mevzuatına göre “Çalışılmış” olarak kabul edilip sigortalılık verilen çocuk yetiştirme süreleri (Kindererziehungszeiten), isteğe bağlı prim ödeme süreleri (Freiwillige Beitragzeiten), hastalık ödeneği (Krankengeldbezug), madenci işçiler için intibak parası (Anpassunggeld), bakım süreleri ile borçlanma yoluyla ödenen prim süreleri (Pflichtbeitragzeit für Pflegetätigkeit) artık SGK tarafından çalışılmış süre olarak kabul edilmeyecek. Bu süreler çalışma olarak kabul edilmeyince bunların gurbetçi için ilk sigorta girişi sayılması da mümkün olmayacaktır.

Bu değişiklik, daha fazla borçlanma, daha geç emeklilik yaşı ve daha az emekli maaşı gibi büyük mağduriyetler yaratacağından gurbetçimiz 2014 yılındaki kanun değişikliğinden önce olduğu gibi hakkını aramak için mahkemelere gidecek. Hatta mutlaka da gitmelidir. Zira düzenleme sadece bir genelgedir ve üst norm olan kanun ve yönetmeliğe aykırıdır.

Eksik evrak tamamlama yok doğrudan başvuru reddedilecek

Yine SGK’nın bugüne kadarki uygulamasında eksik evrakla başvuru yapsanız bile, kurum size mektup yazıp eksikliğin 3 ay içerisinde tamamlanmasını istiyordu. Ayrıca sözleşmeli ülkelerin sigorta kurumlarından, örneğin Almanya için DRV’den alınan Alman hizmet cetvellerinin tercümesi istenmiyordu.

Yeni genelge ile borçlanma başvurusunda hem tüm belgelerin Türkçeye tercümesi şart koşuluyor hem de başvuruya ilişkin bilgi ve belgelerin eksik olması halinde başvuru tamamlama yaptırılmadan doğrudan reddedilecek.

Örneğin 2018 yılı Aralık ayında günlüğü asgari 21,65 TL’den başvuru yaptınız ama hizmet cetvelinizin tercümesini eklemediniz. SGK size “Bu hizmet belgesini Türkçeye tercüme ettir ve bana 3 ay içerinde gönder” demeyecek doğrudan borçlanma talebinizi reddedecek.

Şayet 2019 yılında bu yazı gelmiş ise yeniden ve 2019 yılının zamlı olarak belirlenen asgari günlük borçlanma bedeli ile başvuru yapmak zorunda kalacaksınız.

Yanlış veya eksik form doldurulmasında talep reddedilecek          

Yine eski uygulamaya göre yurtdışı borçlanma talep dilekçesinde yanlış işaretleme veya eksik bilgi olduğunda bu husus size tamamlattırılıyor ve mevcut belgelere göre işlem yapılıyordu.

Örneğin dilekçenizde çalışılan, boşta geçen ve ev kadınlığı dönemlerini borçlanmak istediğinizi işaretlediniz ama ev hanımlığı süreleri için, süresinde Alman ikametgâh belgesini veremediniz. Bu durumda SGK talebinizi reddetmiyor, sadece yurtdışındaki çalışma süreleri ile işsizlik sürelerini borçlandırıyordu.

Yeni genelge ile böyle bir işlem yapılmayacak, başvuruda ibraz edilmeyen Alman ikametgâh belgesi dolayısıyla eksik evrak gerekçesi gösterilerek borçlanma talebinin tamamı reddedilecek.

Aynı şekilde borçlanma talep dilekçesinde borçlanılacak günlük bedel belirtilmemiş ise bu husus da tamamlattırılmayacak başvuru doğrudan tamamen reddedilecek. Bu nedenle borçlanma dilekçelerinin mutlaka uzman birine doldurulması ve başvuruda evraklarla bilgilerin eksiksiz temin edilerek dilekçeye eklenmesi gerekiyor.

Ev hanımı süreleriyle ilgili; pasaport yoksa borçlanma da yok

SGK’nın yurtdışında bulunan ev hanımlarını borçlandırırken yaptığı hukuksuz zülmü daha önce bu köşemizde (*) hukuki gerekçeleriyle yazmıştık. Arzu edenler bu köşe yazımızı dikkatlice bir daha okuyabilirler.

SGK, gurbetçi hanımların çalışma dışında sadece ev hanımı olarak geçirdiği süreleri ispatta Alman ikamet belgelerini yeterli görmüyor bir de dijital ortamda 1992 tarihinden sonra tutulan ve sağlıksız emniyet yurda giriş çıkış kayıtlarına göre Türkiye’de geçirilen süreleri (örneğin tatil için 6 hafta) borçlandırmıyordu.

Şimdi bu hukuksuzluk yetmiyormuş gibi yeni genelgesiyle 1.1.1992 tarihinden önceki sürelerini ikamet belgeleriyle borçlanan ancak o yıllara ait pasaport fotokopilerini temin edip ibraz edemeyen gurbetçi hanımların borçlanma taleplerini işleme almayacak. Biz buna zulüm üzerine zulüm diyoruz. SGK ise “Ben Seni Emekli Etmeyeceğim Uygulaması” diyor.

Kabul edilmeli ki, 1992 yılından önce emniyet kayıtlarının tutulmaması gurbetçi ev hanımlarının sorumluluğunda değil.

Bu yükü gurbetçi ev hanımına hukuken kimse yükleyemez. Ki, hem biz hem de Yargıtay zaten bunun kanunsuz olduğunu söylüyoruz. Diğer yandan çoğu kimse ömür boyu iptal olmuş veya geçerliliğini kaybeden pasaportunu saklamaz, saklaması da beklenemez.

Bu genelgeyi hazırlayan sayın büyüklerime soruyorum; sizin veya eşinizin 1985 yılında yurtdışına giderken aldığınız ve 5 yıllık süreli pasaportunuzu halen saklıyor musunuz? Emin cevabınız hayır olacaktır. Ama gurbetçi hanımlardan bunu isteyebiliyorsunuz. Hangi kanun, hukuk ve vicdanla?

1985-1992 ev hanımlığı, 1992 yılından sonra çalışma, işsizlik ve ev hanımlığı süreleri olan SSK’lı bir gurbetçi bayan 1985-2000 yılları arasındaki bu süreleri borçlandığında 5075 günle 42 yaşında emekli aylığına hak kazanabilecek.

50 yaşında olduğunu düşündüğümüzde ise örneğin 1.800 TL emekli maaşı alabilecek iken, SGK “1992 yılından öncesi ev hanımısın, pasaportun da yok. O halde seni 1992 yılından itibaren borçlandırırım” dediğinde bu bayan 1992-2006 yılları arası için yaklaşık 1.350 TL emekli maaşı alacaktır. Böyle bir hukuksuzluğa ve mağduriyete karşı mutlaka dava açarak hakkımızı aramalıyız.

Bir darbe de dolar borçlanması yapanlara     

Yeni genelgede bir hukuksuzluk da 8.5.2008 tarihinden önce dolar (USD) borçlanması yapan gurbetçi ile ilgili düzenleme.

Genelge bu gurbetçilerimizin 3201 sayılı Kanunun geçici 7 inci maddesi gereğince haklarının saklı olduğunu ve ödeme için kanunda bir süre öngörülmediğinden halen dolar borçlarını ödeyebileceklerini tekrarlıyor.

Ama bu defa ödemeden sonra prim günleri borçlanılan yıllara değil ödemeden geriye doğru götürülecek yıllara ve aylara mal edilecek. Bu da elbette hukuksuzca emekli maaşımızın çok fazla düşmesi ve asıl hakkettiğimiz emekli aylığını alamamamız demek olur.

Bir örnekle açıklayayım. 8.5.2008 tarihinden önceki uygulamada şayet Türkiye’de hiç SSK girişiniz olmasa bile yurtdışındaki çalışma sürenizi borçlandığınızda sigorta statünüz doğrudan SSK oluyor ve bu statüden borçlanmanız yapılıyordu.

Diyelim ki, Almanya’da bir bayan 1.1.1990-31.08.2005 tarihleri arasındaki çalışma sürelerini borçlandı. Statüsü SSK., Bağ-kur değil. Dolar borcunu ise 14.3.2018 tarihinde yatırdı. Normalde bu bayan gurbetçimizin ilk sigorta girişi 1.1.1990 ve ödeme yaptığında prim günleri 1.1.1990-31.08.2005 aralığına mal edilecektir.

Fakat yeni genelge “Hayır böyle yapmayacağım, sana düşük emekli maaşı bağlamak için senin zaten borçlanmaya başvurduğunda Türkiye’de herhangi bir sigorta girişin olmadığından tıpkı anlaşmalarında ilk sigorta girişi ile ilgili hüküm bulunmayan ülkelerdekiler gibi parayı yatırdığın 14.3.2018 tarihinden geriye doğru 5400 gününü mal edeceğim.

Yani senin bana göre sigortalılık yılların 15.3.2003- 14.3.2018 tarihleri arasıdır. Buna göre de emekli maaşını hesaplayacağım” diyor.

Kısacası bu hukuksuz uygulama ile önceki uygulamaya göre 1.450 TL emekli maaşı alacak olan gurbetçimiz sadece 800 TL emekli maaşı alacaktır. Bu uygulamaya karşı da mutlaka dava açılmalıdır.

Maaş bağlananlar borçlanmadan vazgeçemeyecek, tarih aralığı seçilemeyecek

SGK’nın 2015/4 sayılı e-Yurtdışı talimatına göre kısmi borçlanmalarda hem emekli aylığının yüksek olması hem de daha erken yaşta emeklilik için yanlış yapılan borçlanmalarda düzeltme imkânı vardı.

Örneğin yanlışlıkla 1989-2009 tarih aralığını 7200 gün borçlanan biri ödeme yapmadan önce kuruma bir dilekçe vererek “Bu 7200 gün borçlanmanın 1989 yılından itibaren yıllara mal edilmek üzere sadece 5375 günü yatıracağım” diyebiliyor ve kısmi ödeme yaptığında prim günleri 1989 yılından itibaren ileri tarihe yani 2004 yılana kadar mal ediliyordu.

Bu hem emekli maaşının yüksek olmasını, hem daha az borçlanma bedeli yatırma imkânı ve daha erken yaşta emekliliği sağlıyordu.

Yeni genelge ile bu uygulama da kaldırıldı. Eskisi gibi 5375 gün ödendiğinde bu ödeme 2009 yılından geriye doğru yıllara mal edilecek.

Eski uygulamada emekli maaşı bağlanmasına rağmen maaş bankadan çekilmediyse borçlanma işlemini iptal etme, borçlanmadan tamamen vazgeçme veya yanlış bir borçlanma yapılmış ise tekrar başvurarak düzeltme imkânı oluyordu. Yeni genelge ile bu uygulama da kaldırıldı. Artık emekli aylığı bağlandıktan sonra ister bankadan çekelim ister çekmeyelim borçlanmadan vazgeçemiyoruz.

Belirsizliklerle dolu genelge

Yeni genelge yurtdışı borçlanma işlemleri ile ilgili birçok genelge, genel yazı ve e-Yurtdışı talimattaki hükümleri birleştirmekle birlikte başta 2011/48 nolu ana genelge olmak üzere birçok genelge, genel yazı ve e-Yurtdışı talimatı da 19.7.2018 tarihinden itibaren tamamen yürürlükten kaldırmıştır.

2011/48 ve 2014/27 sayılı genelgelerdeki aylık bağlama işlemleri ile yurtdışındaki hangi sigortalılık sürelerinin emekli aylığı almaya engel olacağı düzenlemesi havada kalmıştır.

Örneğin çocuk yetiştirme sürelerinin (Kindererziehungszeiten) borçlanma kapsamından çıkarılmasına rağmen açıkça bu sürelerin ilk sigorta girişi sayılıp sayılmayacağına dair bir düzenleme yapılmamış. Bu uygulamada sorun ve tereddüt yaratacaktır.

Hakezâ, 2010/91 sayılı genelgeye ekli listede yeni genelgeye aykırı olarak bu süreler halen borçlanma kapsamında ve 2010/91 sayılı genelge yürürlükten kaldırılmadığından halen geçerli.

Sadece 2012/24 sayılı genelge ile bu 2010/91 genelgedeki cüz’i çalışma (Aushilfe) sürelerinin emekli maaşını keseceği şeklinde bir ibare konmuştu. Yeni genelge 2012/24 sayılı genelgeyi tamamen yürürlükten kaldırdığına ancak 2010/91 sayılı genelge ve eki halen yürürlükte olduğuna göre bu süreler borçlandırılabilecek mi? Sigortadan muaf cüz’i çalışma (Aushilfe) 2010/91 sayılı genelgede emekli maaşını kesmediğine göre 19.7.2018 tarihinden sonra yurtdışındaki cüz’i çalışmalar emekli maaşını kesmeyecek mi?

Diğer yandan borçlanmasında çocuk yetiştirme sürelerini (Kindererziehungszeiten) çalışma olarak borçlananların 19.7.2018 tarihinden önceki başvurularına göre çalışma süresi olarak mı tahakkuk yapılacak, aylık bağlamada borçlanılmayan ancak Alman hizmet cetvelinde bulunan/veya daha sonra kayıt ettirilen çocuk yetiştirme süreleri sigorta başlangıcı sayılacak mı?

Bu ve bunlara benzer daha birçok soru havada ve SGK’nın takdirinde kalmış. Ancak zaman içerisinde bu uygulamaların nasıl seyredeceğini izleyip gurbetçiyi mağdur eden her hukuksuz uygulamayı da burada yazmaya devam edeceğiz.

Söylediklerimizin tamamını toparlarsak gurbetçimizin yurtdışı borçlanma ve emeklilik işlemlerinde alanında uzman kişilere ve açacakları davalarda uzman avukatlara ihtiyacının olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

(*) https://panorama-news.de/yazarlar/avukat-serif-yilmaz/sgk-gurbetci-ev-kadinlarini-hukuksuzca-magdur-ediyor/