Sevgi ve saygı-5

Hakkında pek çok şey söylendi gibi geldi bana. Tabii ki, şu andaki deneyimlerime ve ihtiyaçlarıma göre.

SEDAT İLHAN 03 Aralık 2023 YAZARLAR

Zamanla yaşayacaklarım yeni şeyler söyletebilir. Veya farklı fikirler ile karşılaştığımda büyük büyük laflar ederken buluyorum kendimi. Dostlar ufkumu genişletiyorlar. Ve ben bunu çok seviyorum.

Paylaşımlarım tamamen serbest stil, o anda aklıma ne gelirse, yakın bir tarihte başımdan geçenlerin etkisi altında. Bir denklem kurmaya çalışıyorum. Tüm etkenleri ve etkilenenleri ele almaya gayret ederek. Hepimiz için, hep birlikte, mutlu mesut yaşayacağımız bir dünya hayali ile…

İçerikte geçen kavramları tek tek ele almak isterim. Çünkü onlara özel anlamlar yüklüyor olabilirim. Bu çok doğaldır ve herkes için geçerlidir. Ama herşey o kadar herşey ile ilgili ki, her zaman bunu yapmak mümkün olmuyor.

Bu kadar uzun bir giriş, mutluluk hakkında üç-beş kelam edelim, demek içindi. Çünkü mutluluk ile sevgi – saygı ilgisine itiraz var. Dost der, mutluluğun nesnesi yoktur ama sevginin vardır. Doğru mudur? Herhalukarda kavramlara yüklediğimiz anlamlar önemli.

Bence mutluluğun da nesnesi vardır. Nesnesi olmayan bir şey var mı, şu anda düşünemedim. Yoktur diyerek kestirip atmak istemiyorum. Sizce?

Mesela seyahata çıkmak mutlu edebilir bizi. Yeni yerler görmek, öğrenmek, tanışmak. Farklı kültürler, lezzetler. Şehirlerin kokuları, renkleri… Ama yine de benzer duygularımız, arzularımız, korkularımız, insanlığımız.

Yeni bir şey almak, bir çorap bile olsa. İyi hissettirebilir bizi. İhtiyacımız olmasa da, alabilmek, sahip olabilmek…

İşyerinde terfi almışızdır. Yere göğe sığmaz içimiz. Görgüsüzlüğün resmini çizmekten korkarız ama… Daha düne kadar birbirimize destek olduğumuz mesai arkadaşlarımız bir başka görünebilir aniden. Onların kıskançlığı mıdır bizi garipseten, yoksa?

Ciddi bir arkadaşlık, evlilik hazırlıkları, cicim ayları… Ayaklarımız yere değmez. Bir umuttur hayat… Ancak yaptıklarımızla veya yapmadıklarımızla anlamlı. Yanlış anlaşılmak istemem. Negatif düşünmüyorum. Sadece nişan mesariminde çekilen fotoğraflara sıklıkla baktığını söyleyen ve bunun normal olup olmadığını soran bir bayanın evliliği nasıl tanımladığını merak ediyorum. Sormak isterdim.

Birisine yardım edebilmek de huzur verir bize. Ancak kendim için beklentisiz bir şekilde yardım edebildiğimi söyleyemiyorum. İnsan neyin yapılması gerektiğine inanıyorsa onu gerçeklemek üzere çalışmalı. İyi – kötü nedir, bilmemeli diyorum bu nedenle…

Kısacası, mutluluğumuz kendimizi değerli hissetmemiz ile yaşadığımız bir duygudur denilebilir. Sevilmek ve sayılmak, değerli görmenin en temel iki unsuru…

Değersiz miyiz? Bence değil. Hatta aksine, hem de çok…

Kendime değer veriyorum. Ve bu nedenle çok seviyorum. İnsanlar ile anlamsız tartışmalara girmeye gerek görmüyorum. Onlara istediklerini veriyorum. Seviyorum, sayıyorum. En azından hedefliyorum, deniyorum.

Ama hala bir yanım geri dönüşünü sormakta… Önyargılarımdan henüz kurtulabilmiş olmasam da. Dostlarımda sürekli kendimi aramayı bırakamasam da. Herşeye rağmen mevcut durumun handikaplarından kurtulmanın, herkesi sevmenin gelecek günler adına tek çözüm olduğuna inanmama rağmen…

Oysa sevmek, saymak bedava