Kadın ve erkek beyni farklı çalışır

Mutluluğun yolu bir yönüyle iyi bir iletişimden geçer. Eşler arasındaki sağlıklı bir iletişimin yolu, kadın ve erkeklerin yaratılıştan gelen fıtrat farklılıklarının dikkate alınmasıyla mümkündür. Kadın ve erkekler arasında birçok yönden farklılıklar vardır. Bu farklılıkların farkına varan ve gereği gibi davranan eşler problemlerini çözme adına büyük bir adım atmış olurlar. Bu yazımız, kadın ve erkeklerin beynini

MEHMET TOY 20 Ağustos 2018 MEHMET TOY

Mutluluğun yolu bir yönüyle iyi bir iletişimden geçer. Eşler arasındaki sağlıklı bir iletişimin yolu, kadın ve erkeklerin yaratılıştan gelen fıtrat farklılıklarının dikkate alınmasıyla mümkündür.

Kadın ve erkekler arasında birçok yönden farklılıklar vardır. Bu farklılıkların farkına varan ve gereği gibi davranan eşler problemlerini çözme adına büyük bir adım atmış olurlar. Bu yazımız, kadın ve erkeklerin beynini kullanma şekliyle alakalı olacaktır.

Kadın ve erkekler beyinlerini farklı kullanırlar. Erkekler beynin sol tarafını kullanırken, kadınlar ise daha çok beynin sağ tarafını kullanırlar. Kadınlar sadece beynin sağ tarafını kullanmakla kalmazlar, aynı zamanda sol tarafını da kullanırlar. Bu yüzdendir ki kadınlar, birden fazla işi aynı anda yapabilirler. Erkeklerde ise bu durum farklıdır. Onlar kadınlar gibi birden çok işi aynı anda yapamazlar.

Gerek kadın, gerekse erkek tek başına eksiktir. Bu eksikliklerini bir araya gelerek tamamlarlar. Allah Resulü (sas) “Kadınlar, bir bütünün yarım parçası olan erkeklerin diğer yarım parçasıdır.” şeklinde dile getirmektedir.

Kadın beyninin her iki tarafında konuşma merkezleri vardır. Erkeklerde ise bu merkez sadece bir taraftadır. Bu yüzden kadınların konuşma ihtiyacı erkeklere oranla daha fazladır.

Kadınlar günde ortalama yirmi dört bin kelimelik konuşma kapasitesine sahipken, bu durum erkeklerde yarısı yani on iki bindir. Kadınların daha çok konuşma ihtiyacı içerisine girmeleri bundan dolayıdır.

Burada kadın ve erkelerin dikkat etmeleri gereken husus vardır, o da: Bir kadın eşinin kendisi kadar konuşmasını beklememeli ve konuşması için de onu gereğinden fazla zorlamamalıdır. Erkek de karısının susup kendisi gibi sessiz kalmasını istememeli ve mümkün mertebe her gün konuşmasını sağlamalı ve onu dinleme zahmetinde bulunmalıdır.

Kadınlarda sağ ve sol beyin arasında hızlı bir iletişim vardır. Bu iletişim kadınları detaycı yapmakta ve iletişimde erkeğe göre daha hızlı hareket ettirmektedir. Bu yüzdendir ki kadınlar her türlü ortamda, etrafından fazla etkilenmeden konuşabilirler. Çok sayıda insanın olduğu bir ortam içerisinde hem muhatabı ile konuşur, hem de ortamdaki konuşmaları takip eder ve yer yer onlara da katılabilirler.

Erkeklerde ise bu durum farklıdır. Erkekler aynı anda birden çok kişiyle konuşmakta zorlanırlar. Çünkü erkeklerin beynindeki elektrik akımı yavaş işlediği için onlar kalabalık ve sesli ortamlarda iletişime geçmede zorlanırlar. Kadınlar erkeklerin bu durumuna dikkat etmeli, kocaları dikkat gerektiren bir işle meşgul iken onlara mümkün mertebe müdahale etmemelidirler.

Kadınlar bir şey anlatırken ya da dinlerken alakası olmayan bir konuya giriş yapar ve sonra da o konudan başladığı konuya tekrar dönebilirler. Erkekler ise böyle yapmazlar. Onlar konuştukları konuyu bitirmeden başka bir konuya geçmek istemezler.

Örneğin erkek, bir olayı anlatırken hanımı o olayla alakası olmayan bir konuya girebilir. Erkek, “Sen beni dinlemiyorsun” diye sesini yükseltebilir. Aslında kadın anlattıklarını dinliyordur. Sadece kocasının anlattığı konu ona başka bir olayı hatırlattığı için konu dışına çıkmak zorunda kalmıştır.

Erkek kadının bu yönünü bilmeli “Konuyu değiştiriyorsun, beni dinlemiyorsun” diyerek sinirlenmek yerine, bunu kadının normal bir davranış şekli olarak görmeli ve “Zaten birazdan konuya tekrardan dönecektir.” diye düşünmelidir.

Burada kadına düşen vazife; kocası konuşurken onun sözünü kesmemeye özen göstermeli ve her aklına düşen konuyu konuşarak kocasının kafasını karıştırmamalıdır.

Problemleri kadınlar farklı, erkekler farklı çözerler. Erkekler bir sorun yaşandığında kendi kabuğuna çekilir, düşünür ve sorunla alakalı çözüm üretirler. Yani çözüm odaklıdırlar. Kadınlar ise o an için sorunu çözmeyi hedeflemez, sorunu kocasıyla paylaşmak isterler.

İletişimde erkekleri sonuç, kadınları ise süreç ilgilendirir. Tartışmalarında erkekler susmayı, kadınlar ise konuşmayı tercih ederler. Tartışma esnasında erkekler susarak ve kaçarak, kadınlar ise konuşarak ve erkeğin üzerine giderek tartışmayı neticelendirmeye çalışırlar.

Kadınların konuşma oranı erkeklerin iki katı olduğundan tabi olarak çok konuşurlar. Bu durum yaşlılık dönemine kadar devam eder. Bu döneme kadar çok konuşkan ve duygusal olan kadınlar, bu dönemde duygusallıklarına aklilik katarak yavaş yavaş mantıksal düşünmeye başlarlar.

O zamana kadar daha az konuşan erkekler ise birden konuşma isteği içerisine girer ve konuşmalarına duygusallık katarlar; “Beni görmüyorsun, duymuyorsun, anlamıyorsun…” derler. Bu dönemde kadınlar yaşantılarını yalnız sürdürebilirler, fakat erkekler ise yanlarında sürekli bir yoldaş ararlar.