Doktorlarda şovmen oldu: Hastasından çıkardığı dokularla yazı yazdı

Doktorlarda şovmen oldu: Hastasından çıkardığı dokularla yazı yazdı

İzmir’de özel bir hastanede hekimlik yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Doç. Dr. Demet Aydoğan Kırmızı, hastasının rahminden çıkardığı dokularla (miyom), cerrahi alet masasına yazı yazdı. Prof. Dr. Cem Baykal İzmir Tabip Odası’na Kırmızının davranışının etik ve hukuki yönden değerlendirilmesi için başvurdu.

PANORAMA-NEWS 26 Nisan 2024 GÜNDEM

Kırmızı kendi reklam ve tanıtım faaliyeti için hastasının dokularını kullandı. Rahmi almadan çıkardığı dokularla cerrahi alet masası üzerine “Rahim korundu” yazdı ve kalp çizdi. ‘birjinekolog’ isimli hesabı üzerinden çektiği fotoğraflarla birlikte, kullandığı ameliyat yöntemi olan laparoskopik cerrahiyi anlattı.

Meslektaşının tıbbi etik değerlere aykırı davranışını eleştiren Baykal, “Bu hastanın kanıyla yazmaktan farksız” dedi. Hastadan çıkarılan her dokunun (kanser dahil) insan olduğunu ve tıbbi etik gereği saygı duyulması gerektiğini belirten Baykal şöyle devam etti: “Cerrah yaptığı ameliyatı tabii ki duyurabilir, çıkardığı dokuların özelliği varsa fotoğraflayabilir. Bilgi amacıyla halka veya hastalarına sunabilir. Ancak meslektaşımın yaptığı yazı yazmak başka bir şey, etik dışı ve kabul edilemez. Ameliyat ekibindekilerin de ‘olur mu hocam?’ diyerek buna karşı çıkması gerekirdi.”

Bazı hekimlerin dikkat çekmek, ünlenmek, ‘fenomen’ olmak için benzeri etik dışı yollara saptıkları eleştirisi yapan Baykal şunları söyledi:

“Tıp eğitimi sırasında verilen temel değerler arasında insan dokusuna saygı var. Çünkü her doku insanın ta kendisi. Örneğin ameliyatlarda (jinekolojik onkoloji) çoğu kanserde bağırsaklarını çıkarırız. Ama bağırsağı alıp flüt gibi çalamazsınız. Özel torbalanır, toplanır, belediye yakar.

Çöpe gitmez. Kadavrayla bile çalışırken saygı göstermemiz öğretildi. Saygısızlık yapan, tıp fakültesinden atılır. Hastanın dokusu reklam amaçlı kullanılabilir mi? Olacak şey değil. Ben bu tür paylaşımlara ‘sosyal medya zehirlenmesi’ diyorum. ‘Like’ (beğeni) uğruna yapılıyor.”