Stresle yaşama becerisini kazanmak kendi elimizdedir

Stres; kişinin kendinden ve çevresinden kaynaklanan olumsuzluklarla baş edebilme gücünü zorlayan durumlarla karşılaştığında kendini koruyabilmek ve hayata devam edebilmek adına verdiği otomatik tepkilerdir. Çoğu zaman kişi stres altındayken üç farklı tepkiden birini verir. Eğer var olan durumla mücadele edecek kadar gücünün olduğuna inanıyorsa “SAVAŞMA”,  baş edemeyeceğine inanıyorsa “KAÇMA“ , eğer kaçacak kadar dahi gücünün olmadığına

İLYAS TÜRKMEN 04 Ocak 2018 İLYAS TÜRKMEN

Stres; kişinin kendinden ve çevresinden kaynaklanan olumsuzluklarla baş edebilme gücünü zorlayan durumlarla karşılaştığında kendini koruyabilmek ve hayata devam edebilmek adına verdiği otomatik tepkilerdir.

Çoğu zaman kişi stres altındayken üç farklı tepkiden birini verir. Eğer var olan durumla mücadele edecek kadar gücünün olduğuna inanıyorsa “SAVAŞMA”,  baş edemeyeceğine inanıyorsa “KAÇMA“ , eğer kaçacak kadar dahi gücünün olmadığına inanıyorsa “DONUP KALMA“ tepkisini verir.

Genelde bu tepkiler kişinin kendine karşı olan temel inançlarından beslenir. “SAVAŞMA” tepkisini otomatik olarak veren ve içinde bulunduğu sorunlarla mücadele etmeye çalışan kişinin kendine ilişkin temel inançları “GÜÇLÜYÜM, YAPABİLİRİM, ÇÖZÜM ÜRETEBİLİRİM, BAŞARABİLİRİM…” şeklinde iken, “KAÇMA” tepkisini otomatik olarak veren kişinin temel inançları “ZAYIFIM, BECEREMEM, YETERSİZİM, DAHA FAZLA ZARAR GÖRMEMEK İÇİN BURADAN UZAKLAŞMALIYIM…” şeklinde olur.

“DONUP KALAN” kişinin temel inançları ise “KAÇARAK KENDİMİ FARK ETTİRİRSEM DAHA ÇOK ZARAR GÖRÜRÜM, ZAYIFIM, ACİZİM, ÇARESİZİM, YETERSİZİM…” şeklinde olduğunu görürüz.

Kişinin bu tepkilerden hangisine daha yatkın olduğu içinde bulunduğu anda değil, geçmiş yaşantıların duygusal izlerinden oluşan kendine has özel yapısı tarafından belirlenir.

Stres birçok rahatsızlığa sebep olduğu gibi, birçok rahatsızlık sonrasında da ortaya çıkabilir. Ya sorunun ortaya çıkmasını engelleyemediğimiz için ya da çıkan soruna çözüm üretemediğim için stres yaparız.

Bizi aşan, sınırlarımızı zorlayan ve yetişemeyeceğimiz düşüncesini aklımıza getiren her şey stres kaynağıdır.

Bir işe, toplantıya, programa trafikten dolayı yetişemeyeceğimizi anlarsak ve trafik sorununu da çözemeyeceğimizi bildiğimizden dolayı içinde bulunduğumuz anda derin çaresizlik duygusu yaşarsak, muhtemelen ikincil bir duygu olan “ÖFKE” ortaya çıkmaya başlayacaktır.

Ortaya çıkan öfke, ya trafikteki diğer sürücülerin küçük hatalarını bulup onlarla kavga etmesine, ya telefon açan eşiyle tartışmasına ya da arabanın direksiyonunu yumruklaması gibi anlık tepkilere sebep olacaktır.

Kazancından fazla ödemesi olan birinin benzer duygu ve düşüncelere sahip olup benzer tepkiler vermesi sık karşılaşılan bir durumdur. “Nasılsın?” diye sorduğunuzda “koşturuyoruz”, “yetiştirmeye çalışıyoruz” derler tükenmişlik, yorgunluk ve bıkkınlık içerisinde.

İnsanın genetik yapısında var olan ruhsal ve fiziksel patolojilerin zaman içerisinde ortaya çıktığı bilinmektedir.

Bu potansiyeli ortaya çıkaran, tetikleyen en önemli unsurun stres faktörleri olduğu görülmektedir. Ruhsal yapının fiziksel durumu, fiziksel durumların da ruhsal yapıları etkiliyor olduğu yapılan birçok araştırmada ortaya konulan bir bilgidir.

Hasta olan bir adamın moralinin yüksek olmasının iyileşme sürecini hızlandırdığını bildiğimiz gibi, sağlıklı olan bir adamın uzun süre stres altında kaldığında çeşitli rahatsızlıklarla karşı karşıya kaldığını görmekteyiz.

PEKİ, NE YAPMALIYIZ?

Öncelikle stresin ne olduğunu ve hayatımızı nasıl etkilediğinin farkında olmalıyız.

Stresi tam olarak ortadan kaldırmak mümkün mü?

Değişen ve karmaşıklaşan dünyada, bir çok işi aynı anda yolunda götürmeye çalıştığımız bu zamanda stresi ortadan kaldırmak değil stresle yaşamayı öğrenmek mümkündür.

Stresin belirtileri;

Fizyolojik Belirtiler..•Yorgunluk, Adale ağrıları, Yerinde duramama, Ellerin terlemesi.
Psikolojik Belirtileri.. Endişelenme, Konsantrasyon güçlüğü, Kontrolsüzlük duygusu, Sinirlilik, Unutkanlık.

Davranışsal Belirtileri... Bağımlılık yapabilecek bir maddeye aşırı düşkünlük (sigara, alkol, vb.. ), Beslenme ve uyku dengesinin bozulması (çok ya da az olması ), Telaşla oradan oraya koşuşturmak, Sosyal ortamlardan kaçınma.

STRESLE BAŞ ETMENİN YOLLARI…

Doğru beslenme alışkanlığını geliştirmek…
Düzenli ve doğru beslenme alışkanlı öncelikle fiziksel olarak daha sağlıklı yapıya sahip olmamızı sağlar. Günlük yaşamda baş etmeye çalıştığımız durumlarda kendimizi daha zinde hissederiz. Özellikle kahvaltı düzenli olarak zamanında yapılmalı ve öğün atlanmamalıdır.

Zamanı planlı ve etkili kullanmak..

Böylece yetiştireme, geç kalma, yarım bırakmak zorunda kalmak ya da yapabileceğimizin üstünde bir işi yapamayacağımız bir sürede yapmak zorunda kalmak gibi stres verici durumları ortaya çıkmasını engellemiş oluruz.

Geçmiş başarıları ve bizi mutlu eden olayları hatırlamak…
Geçmişteki başarılarımız ve benzer durumlarla karşılaşıp üstesinden geldiğimiz olayları hatırlamak, cesaretimizi arttırmamıza ve çözüm üretmemize yardımcı olur.

Akraba ve sosyal destek ve paylaşımı güçlü tutmak…
Yanlarında kendimizi iyi hissettiğimiz ve duygusal olarak onlardan beslendiğimiz insanlarla paylaşımları arttırmak, zorlu süreçlerde kendimizi daha güçlü hissetmemizi sağlayacaktır.

Spor ve fiziksel egzersiz yapmak…

Düzenli spor yapmak, yürüyüşe çıkmak, koşu yapmak gibi fiziksel olarak bizi dinç ve güçlü hissettirecek egzersizler günlük yaşamda kendimize olan güveni arttıracaktır.

Stresi hayatımıza ne şekilde konumlandıracağımızı ve hayatı nasıl daha yaşanabilir hale getireceğimizi anlamak, KENDİMİZİ ANLAMAK’ TAN geçer. Değiştirebileceklerimiz için MÜCADELE ETMEK, değiştiremeyeceklerimiz için SABRETMEK ve bunların ayrımını yapabilmek için de SAĞLIKLI DÜŞÜNMEK gerekmektedir.