Her evlilik parmak izi gibi özeldir…

Her evlilik parmak izi gibi özeldir…

Hayatta her şey için gerekli olduğu gibi evlilik hayatında mutlu ve huzurlu olmak için de çaba, emek, ilgi ve bakım ister. Mutluluk kişilerin birbirleriyle sağlıklı ve doyurucu etkileşim/ilişki/iletişim kurmaları sonucunda vardıkları bir noktadır. Sağlıklı bir ailenin temelinde sağlıklı bir karı-koca ilişkisi yatmaktadır. Stres yüklü bir karı-koca ilişkisi, ailenin tüm bireylerine doğrudan stres olarak yansır. Eşlerin

İLYAS TÜRKMEN 24 Kasım 2018 İLYAS TÜRKMEN

Hayatta her şey için gerekli olduğu gibi evlilik hayatında mutlu ve huzurlu olmak için de çaba, emek, ilgi ve bakım ister. Mutluluk kişilerin birbirleriyle sağlıklı ve doyurucu etkileşim/ilişki/iletişim kurmaları sonucunda vardıkları bir noktadır. Sağlıklı bir ailenin temelinde sağlıklı bir karı-koca ilişkisi yatmaktadır.

Stres yüklü bir karı-koca ilişkisi, ailenin tüm bireylerine doğrudan stres olarak yansır. Eşlerin sahip oldukları iletişim yetenekleri, birbirleriyle anlaşmaları, birbirlerine karşı sevgi, saygı ve ilgi içeren tavırlar sergilemeleri, çocuklarının ruh sağlıklarını koruyabilmeleri için en güçlü etkendir.

Herkes hayatta zaman zaman zorluklarla karşılaşır. Bu zorluklar karşısında öfke, gerginlik, çaresizlik, güvensizlik gibi olumsuz duygulara kapılabilir. Bütün bunlar ne kadar sıkıntı verici gözükse de aslında zorluklar ve stres karşısında gösterilen normal tepkilerdir.

Önemli olan, bu duyguların farkında olmak, neden böyle davrandığını veya hissettiğini anlayabilmek ve tüm bunları olumlu düşünce, duygu ve davranışa çevirebilmek için çaba göstermektir.

Evliliklerde eşler arasındaki iletişimi etkili kılan unsur; eşlerin birbirlerinin düşüncelerini, fikirlerini, duygularını dikkate almalarıdır. Sağlıklı bir iletişime sahip eşler; birbirlerine güven duyarlar ve düşüncelerini korkmaksızın ifade edebilirler.

Sağlıklı Bir Evliliğin Faydaları ve Kazandırdıkları…

Yapılan araştırmalar göstermektedir ki; Sağlıklı bir evliliğe sahip bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıkları, evlenmeyenlere göre daha iyidir. Evli bireylerde kalp krizinden ölme, karaciğer sirozuna yakalanma ve intihar teşebbüsü oranı, evli olmayanlara göre daha azdır. Evlilerin ortalama yaşam süreleri evli olmayanlara göre daha uzundur.

Evli kişilerin gelir düzeyleri evli olmayanlara göre daha yüksektir. Yapılan araştırmalarda aynı sonuçların evlenmeden birlikte yaşayan çiftler için geçerli olmadığı görülmüştür.

Ayrıca eşlerin birbirlerine karşı negatif ve düşmanca olumsuz tavırlar sergilediği sağlıksız evliliklerde bireylerin, sağlıklı evliliklere nazaran bağışıklık sistemlerinin zayıf olduğu ve daha sıklıkla hastalandıkları, daha fazla depresyon eğiliminde oldukları, çocuklarının daha kolay hastalandığı ve uyum seviyelerinin düşük olduğu da tespit edilmiştir.

Çatışma ve Tartışma Evliliğin Tuzu Biberidir…

Evlilik hayatı içerisinde eşlet arasındaki çatışma ve tartışma beklenen ve doğal bir durumdur. Eşlerin ilişkisine zarar veren, çatışma ve tartışmanın varlığı değil; çatışma ve tartışma sırasında asıl problemden uzaklaşmak, karşısındakini incitici tavırlar içerisinde olmak, intikam, hırs, saldırı gibi negatif tavırlar sergilemek ve çatışmaların çözümsüzlükle sonuçlanması gibi durumlardır. Eşlerin çatışmaları çözüme becerisine sahip olmaları ve bu konuda kendilerini geliştirmeleri, evlilik hayatlarının geleceğini doğrudan olumlu olarak etkiler.

Evlilik hayatında yaşanan sorunlardan biri de eşlerin arasındaki olumlu ve yapıcı iletişim eksikliğidir. Sürekli tartışan ve çatışmalı bir eş olmak ne kadar yorucu ve yıpratıcıysa eşlerden birinin var olan herhangi bir problemi tartışmaktan kaçınması, duygu ve düşüncelerini paylaşmaması ve tartışma esnasında sürekli sessiz kalmayı tercih etmesi de aynı şekilde yıpratıcıdır. Böylesi bir iletişimsizlik, eşler arasındaki yakınlık, samimiyet ve güveni zedeler.

Bazen evlilik ilişkisini geliştirmek üzere sadece eşlerden biri çaba göstermektedir. Örneğin aile eğitim programlarına tek başına katılmakta, eşini bu konuda ikna etmekte zorlanabilmektedir.

Bu durumda yine de yapılabilecek pek çok şey olduğu unutulmamalı, ümitsizliğe kapılmamalıdır. Eşlerden sadece birisinin bile evlilik ilişkisini geliştirmek niyetiyle öğrendiklerini evde uygulamaya çalışması ve kendi sergilediği olumlu davranışlarla örnek olması, diğer eş üzerinde mutlaka olumlu bir etki oluşturacaktır.

İletişim becerilerini geliştirmek, sağlıklı evlilik ilişkisi hakkında bilgilenmek ve öğrendiklerini uygulamak için çaba göstermek, her ilişkinin gidişatını olumlu etkiler. Evliliği aşkın bitmesi değil, eşlerin birbirleriyle beraber yaşamayı başaramaması öldürür. Eşinizle aranızdaki yakınlık, öncelikle birbirinizi iyi tanımanız ve iyi birer dost olmayı başarmanızla gelişir.

Her Evlilik Kendine Özgü ve Parmak İzi Gibi Özeldir!

Asla evliliğinizi başkalarının evlilikleriyle kıyaslamayın. Kendi ilişkinize odaklanın. İlişkinizin neden farklı ve özel olduğunu düşünün. İlişkinizin olumlu yönlerine sahip çıkın. Siz hayata yalnız olarak değil, eşinizle beraber devam etmeyi seçtiniz. Hayat karşısında tek başınıza değil, eşinizle birliktesiniz.

Eşinizi hayat arkadaşlığı için seçmekteki amacınız ve evliliğinize dair beklentilere ulaşma çabanız sizi bir takım yapar. Takımı şampiyon yapmak da oyuncuların çabalarıyla ve birlikte hareket etmeyi öğrenmeleriyle mümkündür.

Her Konuda Aynı Düşünmek Zorunda mıyız?

Eşlerin her konuda aynı fikirde olmaları beklenemez. Ancak aralarındaki her ayrılığın sürekli çatışmayla sonlanması da oldukça yorucu ve yıpratıcıdır. Eşler arasında temelde bir ortak görüş için uzlaşma kültürü hâkimse çatışmalar daha kolay çözümlenebilir.

İletişim ve etkileşim yıllar içinde gelişmekle birlikte, çiftlerin arasında para, eğlence, anababalık, yakın akrabalar, ev hayatı gibi konularda ortak bir bakış açısı ve anlayışın da gelişmesi beklenir. Eşlerin temel bir ortak görüşe sahip olmalarının anahtarı ise bu konuda uyuşma ve uzlaşma göstermeye istekli olmaları ve gayret etmeleridir.

Evlilikte Rol ve Sorumluluk Paylaşımı

Eşlerin evlilik ilişkisi içerisinde üstlendikleri rollerden memnuniyet duyup duymamaları evliliklerinden duydukları memnuniyeti etkiler. Evlilik ilişkisi içerisinde gerçekleştirilmesi gereken çeşitli roller ve sorumluluklar yer almaktadır.

Evlilikten evliliğe değişmekle birlikte, ev işlerini kimin yapacağı, çocukların bakımını kimin üstleneceği, eve para getirmekten kimin sorumlu olacağı gibi konular eşler arasında problem olabilir.

Bazı evliliklerde roller belirgindir ve kimin dışarıda parayı kazanmakla yükümlü olduğu, kimin ev işlerini yapmaktan sorumlu olduğu belirlidir ve bu konuda eşler arasında net bir ayrım söz konusudur. Bazı evliliklerde ise eşler rolleri eşit olarak paylaşmayı seçerler.

Önemli olan her iki eşin de üstlendikleri rollerden memnuniyet duymaları, bu konuda hemfikir olmalarıdır. Eşlerin rol paylaşımı konusunda sorun yaşamamalarının temelinde birbirlerinin rollerine karşı destekleyici tavırlar içerisinde olmaları, iş birliği içerisinde davranabilmeleri ve gerekli durumlarda (hastalık, yorgunluk, vb. gibi) rollerinde esneklik göstermeyi becerebilmeleri yatmaktadır.