Başarı ve mutluluk engelleri; stres, kaygı, korku…

Başarı ve mutluluk engelleri; stres, kaygı, korku…

Başarılı, huzurlu ve mutlu insan demek, yaptığı hatalardan ders çıkaran, düştüğü yerden kalkmasını bilen ve kötü sonucu kendi için olumluya çevirebilen insan demektir. Bazı insanlardan bu veya benzeri sözleri sıkça duyarız; “Şimdiki aklım olsa…” der ve yapacaklarını anlatmaya başlar. Aslında “Şimdiki aklı” geçmiş hayatında yaşadığı hata ve başarısızlıklarından edindiği tecrübelerle doğru ve olması gerekeni öğrenmiştir. Her

İLYAS TÜRKMEN 12 Ekim 2019 İLYAS TÜRKMEN

Başarılı, huzurlu ve mutlu insan demek, yaptığı hatalardan ders çıkaran, düştüğü yerden kalkmasını bilen ve kötü sonucu kendi için olumluya çevirebilen insan demektir. Bazı insanlardan bu veya benzeri sözleri sıkça duyarız; “Şimdiki aklım olsa…” der ve yapacaklarını anlatmaya başlar. Aslında “Şimdiki aklı” geçmiş hayatında yaşadığı hata ve başarısızlıklarından edindiği tecrübelerle doğru ve olması gerekeni öğrenmiştir.

Her insan öncelikle kendi aklını sever. Çünkü “Akılları pazara çıkarmışlar, herkes istediği aklı alsın diye. Herkes gezmiş dolaşmış yine de kendi aklını beğenmiş ve almış” derler. En başarılı insanlar, yaptıkları hatalardan bir şeyler öğrenen ve başarısızlıkları fırsatlara çevirenlerdir.

Her bilimsel buluş, her yeni bir iş girişimi ve her mutlu evlilik bir dizi çatışma ve tartışmanın çözüme götürülmesi sonrasında oluşur. Hiç kimse sıkıntı ve problem yaşamadan başarılı, huzurlu ve mutlu olamaz. Havuza düşen bir kişi ancak “dibe vurarak” suyun yüzüne çıkabilir. Bazen ekonomik krizler fırsata dönüştürülebilir.

Edison’a, 999 denemeden sonra yaptığı bininci deneyde ampulü bulmasıyla ilgili olarak şöyle bir soru yöneltmişler: “999 kez hata yapmanıza rağmen, bininci deneyi yapacak gücü nereden buldunuz?“ Edison şu yanıtı vermiş: “Ampulün icadı bin aşamalı bir süreçti.

Hata gibi görünen ilk 999 aşama, bininci ve son aşamaya götüren öğrenmelerle doluydu.“ Buradan çıkarılması gereken ders: Başarısızlıklar size bir şeyi daha iyi yapmanın daha iyi yollarını öğrenmeniz için fırsat tanır. Her başarısızlık size yeni bir şey öğretir ve deneyimlerinize deneyim katar. Başarısızlık bir sonuçtur, geçici bir güvensizlik verse de yeni başarılar için bir basamak taşı olabilir. Askeri mantıkta “mağlubiyet-yenilgi” yoktur. Her mağlubiyet-yenilgi yeni bir zaferin başlangıcıdır.

“Ben Yapamam” Hastalığı…

Olumsuz bir düşünce bir başka olumsuz düşünceyi doğurur, o da başka bir olumsuz düşünceyi doğurur ve sonuçta birçok olumsuz düşüncelere sahip olursunuz. Hayata ve kendisine olumlu bakabilen bir insan, yaşamda stres ve kaygıyı yenmiş demektir.

Eğer iyi ve olumlu bakış açısına sahipseniz, hayat merdivenini çok daha hızlı tırmanacak ve bundan çok büyük zevk alacaksınız demektir. Böylece diğer insanlarla iletişiminiz kolaylaşır. Çünkü olaylara ve kişilere olumlu ve yapıcı bakabilen insanlar çok daha kolay iletişim kurabilirler. Takım ruhu kuvvetlenir, üretkenlik ve verimlilik artar.

Fırsatları Değerlendirmesini Bilin…

Fırsatlar elinize ender olarak geçer. Bunların üzerine ısrarla gitmelisiniz. Çoğu durumda, sizinle yaşamdaki fırsatlar arasında birçok engel bulunabilir. Unutmayın! Başarı ve mutluluğu elde edebilmek için nereden başladığınız değil, başlamanız ve nereye ulaşacağınızı bilmeniz ve inanmanız önemlidir.

Bir meşe palamudunun içinde meşe ağacı vardır. Fakat eğer bu meşe palamudunun yere düşmesine izin verilmezse, içindeki meşe ağacı hiçbir zaman yaşayamaz. İşte, aynı şey sizin içinizdeki başarı tohumları için de geçerlidir. İçinizdeki bu tohumları büyütün ve kullanın. Ya “meşe ağacınızı” olgunluğa ulaştırın ya da onun ölüp gitmesine göz yumun. İçinizdeki tohumların olgunlaşması için gerekli olan umut ve sabır sizin ellerinizin arasındadır.

Her insan geçmişte ne kadar iyi ya da kötü olduğuna önem vermemeli. Şu anda içinde bulunduğu ortamın ne kadar iyi ya da kötü olduğunu umursamamalı. Geleceğin daha iyi ya da kötü olmasını sağlamak için şu anda yapabileceği bazı şeylerin var olduğunu bilmelidir. Bu şeyler tamamıyla kişinin kendi seçimi olduğunu unutmamalı.

Dünyayı Değil, Kendi İç Dünyanızı Değiştirin…

Dünyayı değiştiremezsiniz fakat kendi iç dünyanızı değiştirmeyi başarabilirsiniz. Kendinizin iç dünyasını değişim ve gelişiminde başarılı olduğunuzda, kullandığınız kelimeler ve yaptığınız işler aracılığıyla hiçbir zaman tanışamayacağınız insanların dünyalarını tanıyabilir ve anlayabilirsiniz.

İnsanlar Neden Yeteneklerini Geliştirmez ve Kullanamazlar? 

  • Kendi yeteneklerini fark edememe… Çoğu kişi yeteneklerini inkâr etmeyi bir kolaylık olarak görürler. Bu insanlar “zavallı ben”, “ben sadece bir ev kadınıyım” ya da “ben sadece bir lise mezunuyum” gibi bahaneler öne sürerler.
  • Yapılacak işleri ertelemek… İnsanların günlük yapmaları gereken işi ağırdan alıp başka bir zamana ertelemeyi tercih etmeleridir. Bu insanlar yeteneklerini “bir gün yapacağım” diyerek günü belli olmayan bir geleceğe ertelemektedirler.
  • Başarısız olma korkusu… Çoğu kişi, başarısızlığın bir sonuç olduğunu anlamaz. Başarısız olurum korkusu ve problem çıkar endişesiyle hiçbir şey yapmama yolunu tercih eder.
  • Sorumsuzluk… Başarısızlıkları yüzünden diğer insanları ve şartları suçlamak onlar için çok daha kolaydır. Başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenmezler. Sürekli sistemi ve şartları suçlamaktan çekinmezler.

 Unutmayın!

Yapacağı her şey kişinin istemesine, gayretine, yeteneklerine, imkanlarına ve zamanı iyi değerlendirmesine bağlıdır. Çözüme ulaşmak için başlamak ve düşündüğü planları uygulamak gerekir.

Geçmişteki yaşantınıza baktığınızda “şunu yapmayı isterdim” “keşke yapsaydım” demeyi mi? Yoksa “yaptığımdan memnunum, iyi ki yaptım” demeyi mi istersiniz? Eğer kim olduğunuzdan ya da nerede olduğunuzdan memnun değilseniz sakın üzülüp kaygılanmayın.

Çünkü kim olduğunuza ya da nerede olduğunuza bağımlı kalma mecburiyetinde değilsiniz. Gelişebilir ve değişebilirsiniz. Olduğunuzdan daha fazlası olabilirsiniz. Bunun için öncelikle kendinizin yapacağına inanmanız, yapmaya hemen başlamanız, bitirinceye kadar sabrınızı ve umudunuzu canlı tutmanız gerekir.