Malınızı evladınıza, akrabanıza devrederken sokakta kalmayın!

Malınızı evladınıza, akrabanıza devrederken sokakta kalmayın!

Birçok ana baba ileride miras dolayısıyla problem yaşanmaması veya bir evladının mağduriyet yaşamaması için kendileri hayatta iken taşınmaz mallarını onlara devretmek istiyor. Ancak bilinçsizce yapılan taşınmaz mal devrinden sonra malsız mülksüz sokakta kalmaları söz konusu olabiliyor. Mesela bir baba hayatta iken Türkiye’deki taşınmaz mallarını ileride mirasçı olacak çocuklarına eşit bir şekilde tapuda satış veya bağış

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 18 Kasım 2017 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Birçok ana baba ileride miras dolayısıyla problem yaşanmaması veya bir evladının mağduriyet yaşamaması için kendileri hayatta iken taşınmaz mallarını onlara devretmek istiyor. Ancak bilinçsizce yapılan taşınmaz mal devrinden sonra malsız mülksüz sokakta kalmaları söz konusu olabiliyor.

Mesela bir baba hayatta iken Türkiye’deki taşınmaz mallarını ileride mirasçı olacak çocuklarına eşit bir şekilde tapuda satış veya bağış olarak göstererek devrediyor.

Ancak taşınmazlardan birinde kendisi ve eşi oturuyor ve diğer taşınmazları da kiraya vererek yahut tarım arazisi ise ekip biçerek gelir elde ediyor. Hayatını bu şekilde devam ettiriyor.

Taşınmaz mallarını çocuklarına devrettikten sonra çocuklardan bazıları kendisine elde edilen geliri vermiyor, yeni malik olan çocuğun borçlarından ötürü taşınmaz üzerine yüklü miktarda haciz geliyor, babanın oturduğu evi devralan çocuk devir aldığı evi hemen satıyor.

Baba iyi niyetle sağlığında mallarını evlatları arasında pay edip onların kavga etmesini önlemek isterken daha sağlığında iken aslen ve halen kendine ait mallarından gelir elde edemez duruma gelebildiği gibi oturduğu evden de olup sokakta kalabiliyor.

Peki bu duruma düşmemek için babanın sağlığında nasıl hukuki bir yol izlemesi gerekir ki, hem mallarını çocuklarına paylaştırsın hem de mallardan gelir elde etmeye ve oturduğu evini sağlama alsın?

Birinci yolda hemen akla vasiyetname ve miras sözleşmesi yapmak geliyor. Ancak bu hem ileride saklı payların tecüzvüzü iddiası ile açılabilecek davaları önlemez hem de bazı durumlarda taşınmazın hemen sağlığında devredilmesi gerekebilir veya istenebilir. Örneğin evlat ana babaya bakmaktadır ve buna karşılık ona hemen malın devri talep edilebilir.

Bu durumda ikinci yol, ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesiyle malın/evin çocuğa veya bakıcı üçüncü kişiye devri akla gelebilir.

Lâkin bu yolda malı veya evi alan ölünceye bakma yükümlülüğü altına giriyor ama malın yeni maliki kendisi olduğundan evi rahatlıkla başka birine satabiliyor. Buna hukuki bir engel yok.

Ayrıca bakım yükümlüsü yeni malikin borçlarından dolayı mal üzerine haciz konabilir, ipotek yapılabilir. Malı devreden ve bakılan kişi (ör: baba) her ne kadar kendisine bakılmadığından dolayı bakım yükümlüsüne karşı dava açıp malını geri alabilirse de bu alacaklıların hacizlerini veya ipoteğini etkilemez.

Yani malı bu defa borçlu olarak geri alır. Şayet borçlar ödenemeyecek kadar çok ise mal icra kanalıyla satılır ve ev elinden gitmiş olur. Demek ki bu yolda tam güvenceli değildir.

İşte burada bir üçüncü yol daha var ki, biz bu yolu öneriyoruz. Malını sağlığında ister miras kaygısı isterse başkaca insani sebeplerle çocuklarına veya herhangi birine devretmek isteyenler taşınmaz mallarında intifa haklarını saklı tutarak satış/bağış şeklinde devretsinler.

İntifa hakkı, bir malın maliki olmamakla birlikte o malın kullanım hakkıdır. Yani malı devreden artık tapu maliki değildir. Ama malın üzerinde ölünceye kadar kullanım hakkı vardır. Hem de tıpkı malik gibi.

Mesela malı kiraya verebilir, kendisi kullanabilir veya boş tutabilir, tarla ise sürüp ekip biçebilir, bahçe ise mahsulünü toplayıp satabilir. İntifa hakkı sahibinin (ör: baba) malın üzerinde mülkiyet hakkı olmadığından sadece bu malı satma veya devretme hakkı ve yetkisi yoktur.

Malını hiç devretmemiş gibi bir ömür boyu istediği gibi kullanacak, malın vergi, harç, resim, aidat ve bunun gibi tüm giderleri kendisi karşılayacaktır. Artık mülkiyet kendisine geçse de devredilen kişi (ör: çocuk) bu malı kullanamaz, ancak malı satabilir.

Çünkü onun mülkiyet hakkı sadece kuru mülkiyettir. Burada en önemli konu devredenin intifa hakkını tapu siciline işletmesidir. Bu yapıldığında kendisine tam bir koruma sağlayacaktır.

Malı intifa hakkı kaydıyla alıp malik olan kişi (ör:çocuk), malı diğer bir üçüncü kişiye satsa da, mal üzerine haciz veya ipotek konup icra kanalıyla başka birini devredilse de alan kişiler de sadece kuru mülkiyeti alabileceklerdir.

Ne kadar malik değişirse değişsin kullanım hakkı yine ilk devreden kişide (ör:baba) kalacak onların bu hakkına kimse dokunamayacaktır. Yani ölünceye kadar oturdukları evden çıkartamazlar, malları idare etmeye ve gelir elde etmeye de devam ederler. İntifa hakkı ölümle mirasçılara geçmediğinden yeni malik ancak ölümle birlikte tam mülkiyet hakkına sahip olabilecektir.

Bu nedenle malınızı iyi niyetle devrederken intifa hakkınızı saklı tutun ve kendinizi güvence altına alıp yaşlılık döneminizin de bir hata yüzünden evsiz/mülksüz sokakta kalmayın.