Gurbetçinin Türkiye’deki plaka mağduriyeti

Gurbetçinin Türkiye’deki plaka mağduriyeti

Mevzuattaki şartlara uysa bile yabancı bir ülkedeki aracın Türkiye’ye ithal edilmesinde uygulanan yüzde 200’lere varan Özel Tüketim Vergisi, yüzde 18 Katma Değer Vergisi ve yüzde 10 Gümrük Vergisinden dolayı yabancı ülke vatandaşları tarafından tercih edilmiyor. İşte bu nedenle Türk vatandaşları ile çifte vatandaşlar dışında mavi kart hakkı sahibi insanımız mevzuattaki şartları taşıdıklarında yurtdışından Türkiye’ye getirdikleri

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 16 Mayıs 2020 AVUKAT ŞERİF YILMAZ

Mevzuattaki şartlara uysa bile yabancı bir ülkedeki aracın Türkiye’ye ithal edilmesinde uygulanan yüzde 200’lere varan Özel Tüketim Vergisi, yüzde 18 Katma Değer Vergisi ve yüzde 10 Gümrük Vergisinden dolayı yabancı ülke vatandaşları tarafından tercih edilmiyor.

İşte bu nedenle Türk vatandaşları ile çifte vatandaşlar dışında mavi kart hakkı sahibi insanımız mevzuattaki şartları taşıdıklarında yurtdışından Türkiye’ye getirdikleri aracına tüm vergilerden muaf olarak geçici ithal kapsamında kişisel kullanımlarına yönelik “Yabancı Taşıtlar Geçici Giriş Karnesi” alarak gümrük müdürlüğünün her seferinde 24 ayı geçmemek üzere verdiği süre kadar rahatlıkla kullanabiliyor.

Bu araçlara MA-MZ arası seriden Türk plakası verildiğinden halk arasında bu araçlara “Misafir Plakalı Araç”, “Mavi Plaka Araç”, “Yabancıdan Yabancıya Araç”, “Taxfreecar” veya “Mavi Karneli Araç” da deniliyor. Ayrıca bu araçlar yine geçici ithal kapsamında olan ve mevzuattaki şartlara uyarak turistik amaçla Türkiye’ye götürülen, yabancı plaka ile Türkiye’de 24 aya kadar kalabilen araçlardan farklıdır.

Aracına geçici ithal karnesi alan bu insanlarımız Türkiye’de 24 aydan fazla kalacaklarında sürenin uzatılmasında gümrük müdürlüğünün mevzuatta olmayan ancak kendi yorumu ile koyduğu kurallarla mağdur edilebiliyor.

Örneğin “Senin aracına Türkiye’de eğitim gördüğünden dolayı geçici giriş belgesi verdik, ancak sen okulu bırakıp çalışmaya başladın, aracın Türkiye’ye ilk giriş amacını değiştirdin”, “Senin Türkiye’deki çalışmaların kısa süreli/yarı zamanlı”, “Türkiye’den emekli oldun ve Bağ-Kur kapsamında çalışmanı kabul etmiyorum”, “Örgün öğretimden açık öğretime geçtin” diyerek süre uzatım taleplerini reddedebiliyor.

Mevzuat hükümleri ne diyor?

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 130/1 inci maddesi, ithal eşyasının yeniden ihraç edilmesi veya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması için gerekli süreler, izin verilen kullanımın amacına uygun olacak şekilde Müsteşarlıkça belirleneceğini, 131 inci maddesi ise ithal vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabileceği durumların ve özel şartlarının Bakanlar Kurulunca tespit edeceğini belirtmiştir.

Bu kanuni düzenlemeye istinaden 07.10.2009 tarih ve 27369 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliği’nin geçici ithalat için tanımlar başlıklı 376/j maddesi Yabancı Taşıtlar Geçici Giriş Karnesini, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerden Türkiye’ye belirli bir süre görev yapmak veya öğrenimde bulunmak için gelenler ile Türkiye’de geçici olarak oturma iznine haiz olan yabancıların ikamet yerlerinde adlarına kayıtlı özel kullanımlarına mahsus kara taşıtları için ulusal kefil kuruluş tarafından verilen ve yalnız Türkiye için geçerli olan teminat hükmünde belge şeklinde tanımlamıştır. Bu kefil kuruluş Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TURİNG) olarak belirlenmiştir.

Yönetmeliğin 378 inci maddesi iznin verilmesine ilişkin esasları düzenlerken 380 inci maddesi geçici olarak ithal edilen eşyanın gümrük idaresince VERİLEN İZİN SÜRESİ İÇİNDE yeniden ihraç edilmesi YA DA gümrükçe onaylanmış YENİ BİR İŞLEM veya KULLANIMA TABİ TUTULMASININ ESAS olduğunu düzenlemiştir.

07.10.2009 tarihli 27369 sayılı Resmî Gazete’de Bakanlar Kurulunun 2009/15481 sayılı “4458 sayılı Gümrük kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararı” yayınlamıştır.

Bu kararın 16 ıncı maddesi ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithal yapabilecek kişiler ile taşıtlara ilişkin genel  şartları belirledikten sonra 19/2 inci maddesinde taşıtlara ilişkin özel şartlarda belirli bir süre ile görevini getirmek üzere gelen kişilerle öğrenim görmek amacıyla gelen kişilerin kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarına geçici ithalat izninin verileceğini belirttikten sonra bu durumdaki taşıtlara verilecek süreler ile ilgili de 20 inci maddesinde düzenlemeler yapmıştır.

Gümrük Kanunu ile Bakanlar Kurulunun bu kararına dayanılarak Gümrük Müsteşarlığı tarafından 22.04.2011 tarihli 1 Seri Nolu Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin Gümrük Genel Tebliği yayınlanmıştır.  Bu tebliğin 4/o maddesi yabancı taşıtlar geçici giriş̧ karnesinin tanımını Gümrük Yönetmeliği’nin 376/j maddesinde olduğu gibi aynen tekrarlamıştır.

29.05.2018 tarihinde Tebliğin 17/5 maddesine (d), (e) ve (f) bentleri eklenmiştir. Geçici giriş karnesi kapsamında getirilen taşıtlarla ilgili olarak Tebliğin 17/5-d maddesine göre süre uzatımında taşıta verilmiş olan süre içerisinde ilgili kişinin Türkiye’ye geliş amacına yönelik şartlarında değişiklik olup olmadığının  kontrol edileceği, (e) fıkrasında Türkiye’ye geliş amacına yönelik şartları sona eren ancak, çalışma izni, öğrenim belgesi ve ikamet tezkeresi gibi belgelerin süresinin uzatılması için ilgili kuruluşlara süre bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde müracaatı bulunan ve ilgili kuruluşlarca süresi uzatılan kişilerin süre bitim tarihinden sonra yapılan uzatım talebi hükme bağlanmıştır.

Belirli bir süre çalışma nedir?

Yukarıdan beri sıraladığımız mevzuat hükümlerine göre Geçici Giriş Karnesinin alınabilmesi için mavi kart hakkı sahiplerinden çalışma izni istenmeden Türkiye’ye belirli bir süre ile görevini getirmek üzere gelen veya öğrenim görmek amacıyla gelen kişi olunması şartlarının yerine getirilmesi açıktır.

Lâkin mevzuatta “Belirli bir süre ile görevi yerine getirmek” kavramının bir tanımı bulunmamaktadır.

TURİNG Kurumunun istediği başvuru belgelerine bakıldığında “Belirli bir süre ile görevi yerine getirmek” kavramından ÇALIŞMANIN kastedildiği anlaşılmaktadır. Bu, Tebliğ’in 11/4 maddesinde mavi kartlılardan SGK’dan alınacak belge ile çalıştıklarının ispatının istenmesi ile de anlaşılmaktadır.

Fakat bu çalışmanın 5510 sayılı Kanunun hükümlerine göre 4/1-a, 4/1-b veya 4/1-c statülerinden hangisi ile olması gerektiği, çalışmanın kesintili olup olamayacağı, olacak ise hangi makul süre aralığı ile kesintinin kabul edileceği, kısa süreli, part time (yarı zamanlı) veya tam gün çalışma olma zorunluluğu olup olmayacağı belirtilmemiştir.

Oysa uygulamada gördüğümüz kadarıyla Gümrükler Genel Müdürlüğü 5510 Sayılı Kanun’un Ek-9 uncu maddesi gereğince kısa sigorta kolları için prim ödenen 10 günden az süreli ev hizmetleri çalışmalarını, bir işverene bağlı olarak ayda bir-iki günlük çalışmayı aracın geçici ithali için çalışma kavramı içerisinde değerlendirmemekte, kabul etmemektedir.

Halbuki mevzuatta çalışmanın 4/1-a, 4/1-b veya 4/1-c statülerinden hangisi ile olursa olsun hepsinin ÇALIŞMA kavramı dahilinde olduğu, kısa süreli, part time veya tam gün çalışmanın makul süre kesintili (30 gün) olabileceği çok açıktır. Bunun dışında gümrük müdürlüğünün yapacağı herhangi bir yorum ve değerlendirme mevzuata aykırı olacaktır.

“Öğrenim yapmak” kavramı nedir?

Yine mevzuatta “Öğrenim yapmak” kavramının da bir tanımı bulunmuyor. Yani mevzuatın hiçbir hükmünde “Örgün Eğitim” “Açık Öğretim” ayrımı yapılmamış kanun koyucu tarafından genel olarak tüm eğitim sistem ve modellerini kapsayacak şekilde “Öğrenim yapmak” kavramı bilinçli olarak kullanılmıştır. Zira eğitim alan kişi için her iki eğitim modelinin yükümlülükleri de neticesi de aynıdır.

Çünkü, şayet “Açık öğretimde okula devam dolayısıyla Türkiye’de ikamet etme mecburiyeti yok ama örgün eğitimde var” şeklinde bir yorum yapılırsa bu yorum mevzuata aykırı olacağı gibi adaletsiz uygulamalara da sebebiyet verir. Örneğin yüksek lisans veya doktora eğitimi için Türkiye’ye gelen ve bununla aracına mavi plaka alan bir yabancıya ancak bir yıllık süre verilmesi gerekmektedir.

Oysa bu programlar için eğitim süresi en az iki yıldır. İlk yılı örgün olarak enstitüye devam mecburiyeti varken ikinci yıl devam mecburiyeti yoktur. İkinci yıl evde tez hazırlama yılıdır. Bu durumda “Senin ilk yıl öğretimini kabul ediyoruz ve taşıtına bir yıl süre veriyoruz, ikinci yıl açık öğretim hükmünde olduğundan taşıtını 30 gün içerisinde yurtdışına ihraç et” demek gerekir ki, bu mevzuatı dar yorumlama olup hem kanun koyucunun iradesine hem de adalete aykırı olacaktır.

Türkiye’ye ilk geliş amacı ve statüsü değiştirilebilir mi?

Türkiye’ye gelen ve bununla aracına misafir plaka alan bir yabancının gümrük müdürlüklerince verilen süreler içerisinde veya sürenin bitiminden itibaren 30 gün içerisinde müracaatı üzerine Türkiye’ye ilk geliş amacı ve statüsü değiştirilebilir. Yeter ki, mevzuattaki şartları yerine getirsin. Çünkü gerek Gümrük Kanunu’nun 130/1 maddesi gerekse Gümrük Yönetmeliğinin 380 inci maddesi başvuru üzerine gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulmanın esas ve mümkün olduğunu hükme bağlamıştır.

Yani araca ilk defa çalışma amacıyla geçici giriş karnesi alan bir yabancı daha sonra öğrenim amacına yönelmesi daha sonraki bir zamanda tekrar çalışma amacına dönmesi kanunen mümkündür. Yeter ki, bu değişiklikleri mevzuata uygun olarak süresi içerisinde yetkili kuruluş ve gümrük müdürlüklerine bildirmiş olsun.

Türkiye’den emeklinin de bu hakkı var mı?

Mevzuata göre yabancı bir ülkeden (örneğin Almanya) emekli bir yabancının veya mavi kart hakkı sahibi insanımızın yurtdışından getirdiği aracına geçici giriş karnesi alması mümkün. Yabancı emeklinin Türkiye’de ikamet tezkeresi alması gerekir. Mavi kartlının ise ikamet iznine ihtiyacı yoktur.

Ancak ister yurtdışı borçlanma ile ister Türkiye çalışmalarıyla sadece SGK’dan emekli bir yabancının veya mavi kartlının böyle bir hakkı yoktur. Bunlar ancak çalışma veya öğrenim görme şartıyla araçlarına geçici giriş karnesi alabilirler. Burada yabancının hem ikamet izni hem de çalışma izni alması gerekirken mavi kartlı insanlarımız ikamet ve çalışma izni almaktan muaf olduklarından anılan Tebliğ’e göre SGK’dan hizmet cetvellerini ibraz etmeleri yeterli.

Fakat burada mevzuatta sadece SGK hizmet dökümünün istenmesi eksik bir düzenlemedir. Zira ister yabancı ister mavi kartlı SGK’dan emekli aylığına hak kazandığında 5510 ve 3201 sayılı Kanunlar gereğince emekli aylığı alırken Türkiye’de çalışabiliyor. Bu kişilerden, 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a, 4/1-b veya 4/1-c statülerinden hangisi ile emekli olurlarsa olsunlar emekli aylığı alırken işçi olarak 4/1-a (SSK) çalıştıklarında kazançlarının %32’si oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesintisi yapılırken, örneğin bir işletme açıp 4/1-b (Bağ-Kur) kapsamında olanlardan ise Ocak 2016’daki kanun değişikliği ile SGDP kesintisi tamamen kaldırıldığından kesinti yapılmaz.

Kısacası SGK’dan emekli bu kişilerden uzun sigorta kolları için prim kesintisi yapılmaz. Emekli olduktan sonra bir işverene bağlı olarak çalışanların (SSK’lı) SGDP kesintileri dolayısıyla çalışmaları SGK hizmet dökümlerinde görülür. Ama kendisinden hiçbir kesinti yapılmayan örneğin esnaf olarak işletme çalıştıran emeklinin SGK hizmet dökümünde çalışmaya ilişkin herhangi bir kayıt görünmez. Bunların işletmelerinden dolayı vergi mükellefiyetleri, meslek odalarında kayıtlı devam eder.

Bu durumda esnaf veya şirket ortağı olarak ya da zirai bir faaliyet dolayısıyla çalışan yabancı ülke vatandaşı veya mavi kartlı emekli vatandaşımız çalışmasını vergi levhası, belediye ruhsatı veya meslek odası kaydı ile belgelendirebilir. Zira bunların hepsi kanun ve yönetmelikte belirtilen çalışma kavramına dahildir.

Bu nedenle üst hukuk normu olan kanun ve yönetmeliğe aykırı Tebliğ’in 11/4 maddesindeki sadece “SGK kurumundan alınacak belge” düzenlemesi eksiktir ve doğru olmamıştır.

İsteğe bağlı sigortalı olan mavi plaka alabilir mi?

İsteğe bağlı sigortalılık için 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun gereğince Emekli Sandığı iştirakçileri ile İsviçre, İsveç, Fransa ve İngiltere’deki vatandaşlarımız hariç Türkiye’de ikamet zorunluluğu getirildi. Bu ikamet şartına rağmen isteğe bağlı sigortalılık çalışmaya dayanmayan prim ödeme sistemidir.

Dolayısıyla isteğe bağlı sigortalı olmak çalışma kavramına dahil olmadığından mavi kartlı insanımız sadece isteğe bağlı sigortalı olarak aracı için geçici giriş karnesi almaz.

Lâkin bir yüksek öğrenim amacıyla Türkiye’ye getirdikleri araçlarına mavi karne alan yabancı ülke vatandaşı veya mavi kartlı bu statüleri devam ederken bir içerisinde bir iki gün çalışabilir veya isteğe bağlı sigortalı olabilir. Tekrar sürenin uzatılması talep edildiğinde ise gümrük müdürlüğü “Sen ilk geliş amacına aykırı olarak isteğe bağlı sigortalı oldun” veya “Kısa süreli çalışma yaptın” deyip süre uzatım talebini geri çeviremez. Zira bu sürede mevzuatın aradığı iki şarttan biri olan asıl statü öğrenim devam ekmekte, ek gelir veya sigortalılık süresi elde etmeye yönelik faaliyetler ise tali kalmaktadır.

Elbette konu ile ilgili daha değişik birçok sorun çıkabilir. Bunların hepsini kısıtlı köşemizde izah etmemiz veya değerlendirmemiz mümkün değil. Bu nedenle tüm vergilerden muaf mavi plaka almak amacıyla aracını Türkiye’ye götürmek isteyen veya götürdükten sonra süre uzatımı konusunda gümrük müdürlüğü ile sorun yaşayan mavi kartlı insanımıza önerimiz öncelikle haklarını bilmek veya aramak için ücreti ile de olsa uzman bir avukattan danışma hizmeti almalarıdır.