Saldırıyı ABD liderliğindeki askeri koalisyonun gerçekleştirdiği söylense de vuruşları sadece Amerikalı ve İngiliz güçlerinin yapması dikkat çekti.
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz’deki saldırıların durmaması halinde müdahale edeceğini söylüyordu ancak 2 ayı aşkın bir süredir hareketsizdi. Hatta Başkan Biden bazı çevrelerce, Yemen’e müdahale etmeyerek İran ve müttefiklerini cesaretlendirmekle suçlanıyordu. Müdahalenin İngilizlerin katılımıyla hızlandığını söylemek mümkün. İngiltere, son bir-iki haftadır askeri müdahaleyi daha fazla dillendiren taraftı.
Yemenli Husiler, Kasım ayında bu yana Gazze işgalini protesto amacıyla kıyılarından geçen İsrail bağlantılı gemilere saldırılar düzenliyordu. Önemli bir deniz ticaret yolu olan Aden Körfezi ve Kızıldeniz’de trafik saldırılar nedeniyle ciddi miktarda azalmıştı.
Amerika donanması, Yemen’den atılan füze ve insansız hava araçlarını havada vuruyordu. Geçen hafta da ABD helikopteri denizde 4 Yemen teknesine müdahale etmiş, en az 10 Yemenli askeri öldürmüştü.
ABD Başkanı Biden yaptığı açıklamada, Husi şiddetinin birçok ülkeyi etkilediğini iddia ederek, saldırıları gerekli bir misilleme olarak nitelendirdi.Saldırılarının Husilerin saldırılarını başlatmak için kullandıkları askeri hedeflere yönelik olduğunu söyleyen Biden, ölü ve yaralı sayısı konusunda açıklama yapmadı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, yaptığı açıklamada, saldırıları Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda’nın desteğiyle ABD ve İngiliz kuvvetlerinin gerçekleştirdiğini söyledi. Amacın “Husilerin yeteneklerini bozmak ve zayıflatmak” olduğunu söyledi. Ancak koalisyonda daha fazla ülke olmasına rağmen neden sadece bu ülkelerin operasyona destek verdiği ve neden sadece İngiliz ve Amerikan uçaklarının saldırıyı gerçekleştirdiği yanıtlanmayan bir soru olarak kaldı.
Bu arada saldırılarda askeri uçaklar ve denizaltılar da dahil olmak üzere deniz varlıklarından oluşan bir bileşim kullanıldı. Saldırı öncesinde Yemen’e ait radarlar ve diğer iletişim tesisleri-sistemleri de devre dışı bırakıldı.
Yemenli Tümgeneral Abdulsalam Jahaf, saldırıların Yemen’in başkenti Sanaa’yı, liman kenti Hudeyde’yi, Dhamar’ı ve Saada’yı vurduğunu söyledi.
Husiler saldırıya sert tepki gösterirken verecekleri karşılığın sözlü protestonun ötesine geçip geçmeyeceği bilinmiyor. ABD ve İngiltere bu konuda İran’ı da sorumlu tutuyor. Yemen’e saldırıların bölgede önemli bir gelişme olduğu muhakkak. Amerikalılar şimdi Irak ve Suriye’de İran bağlantılı milislerden daha fazla saldırı bekliyorlar. Ancak bu saldırılar şu ana kadar pek de etkili olmadı.
