Peker: ‘Şehit olduğunda yanına ilk kim geldi? Katil hep ilk gelir’

HABER MERKEZİ – Peker, siyah gömlekle ilgili olarak ise “Benim üzerimden bahis yapıyorlar. Yok beyaz gömlekle, yok ceketle… Artık işe uyandım. Bak ters köşe yaptım. Üzerimden para kazandırmam” ifadelerini kullandı. Mekan değişikliğiyle ilgili olarak ise Peker “Türkiye’den kalabalık bir grup arkadaş geldi. O yüzden mekan değiştirdik. Daha sonra tekrar bir mekan değişikliği yapabiliriz” diye konuştu.

PANORAMA - NEWS 23 Mayıs 2021 TÜRKİYE GÜNDEMİ

HABER MERKEZİ – Peker, siyah gömlekle ilgili olarak ise “Benim üzerimden bahis yapıyorlar. Yok beyaz gömlekle, yok ceketle… Artık işe uyandım. Bak ters köşe yaptım. Üzerimden para kazandırmam” ifadelerini kullandı.

Mekan değişikliğiyle ilgili olarak ise Peker “Türkiye’den kalabalık bir grup arkadaş geldi. O yüzden mekan değiştirdik. Daha sonra tekrar bir mekan değişikliği yapabiliriz” diye konuştu.

Peker şunları söyledi:

“Derin Memet ameliyat olduğu için Bodrum’da hastanede, o yüzden onu yoklamaya almayacağız. Atmosferin değişikliğini görmüşsünüzdür, Türkiye’den kalabalık misafirlerimiz geldi, aslında ben düşkün Abdulkadir ile süslü Sülü’yü bekliyordum, ama onlar gelmediler, her zaman olduğu gibi devletimizi işin işine karıştırdılar. O yüzden bir yer değişikliği yaptık, belki önümüzdeki günlerde bir yer değişikliği daha yapmayı düşünüyoruz. Bugün çok çok ama çok ciddi konular bölümüne giriş yapmaya başlayacağız.

UĞUR MUMCU NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?

Uğur Mumcu bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur ve silah ticareti. Şehit olduğunda yanına ilk gelen kim? Mehmet Ağar. Katil hep ilk gelir.

Sedat Peker arkasında bulunan tahtada yazanları göstererek

“Beni bunları açıklamak zorunda bırakma eğer açıklarsam devlet uluslararası hukuk önünde suçlu duruma düşer bu yüzden uluslararası hukuğu okuyorum ki devlete sıkıntı çıkartmayayım…”

UYUYAN DEVİ UYANDIRDINIZ. BUNDAN SONRA SORUN SİZİN

Bunlar bana ne yaptı gittiğim ülkelerde anlatacağım.

Ben bu ülkeden gittim kimseyle muhatap olmuyorum. 8 ay kaldım sonra bana emniyetten bir davet. Ulan herkes arkaşımız orda da… Bütün iktidar partisi ortakları herkes. Dediler ki parmak izi, bir resim  uygulamamız var. Devlet işte sonuçta verdim. Araştırdım Türkiye İnterpolünden yazı gelmiş. Aynı anda Sırp gazeteleri de haber yapmaya başladı. Sırbistan’la kimin arası iyi? Bizim. Tak işi anlamadım…

Kosova’ya geçtik orda da seviliyoruz. Yapmış olduğumuz yardımlarfan dolayı. Hemen Makedonya’ya geçtik.

Türk Partis’nin Başkanı Erkam Başkan ‘burada kal’ dedi. Gittik görüşmeler yaptık, tamam dedik kalacağız. 3. ayın sonunda inanın Amerika Saddam’ın sarayına öyle girmedi. Yüzlerce asker, tüfekler, bombalar… Ne oluyor? dedim. Adamlar çatışmalar bekliyor. Geldiler eve çocuk mocuk, beni aldılar götürüyorlar. Vize ihlali yapmışım cezası 50 Euro. 50 bin dolardır o operasyonun fiyatı.

Bir anda göç idaresinin müdürüne polisler… Afrin’in iş yerine polisler… Bizim büyükelçilik İçişleri Bakanlığını arıyor. Bir insana bu kadar zulüm edilir mi? Oturuyorduk kitap okuyorduk. Bırakın bizi ya. Uyuyan devi uyandırdınız. Bundan sonra sorun sizin, benim değil. 20-25 senedir yatıyordum.

Birgün bir arkadaşı aradım dedim ki böyle böyle… İp ayrı yere gidiyor. Bana 5 sene deport vurdular. Vize ihlaline olur mu ya? Ordan Arnavutluk’a sınır bölgesindeyiz. Orda kalayım biraz dedim. Çıkış yapacam ‘dur’ dediler. Bir tane müdür öbürlerine ‘bırakın’ dedi. Kalktık Fas’a gittik. İkinci gün her yer polis yine…

Bir nefes alayım arkadaş ya! Ukrayna’daki istihbarattan gizli yazışmaları aldı arkadaş. Bizim büyükelçilikle Ukrayna Cumhurbaşkanlığı arasında. Böyle işlere Cumhurbaşkanlığı bakmaz ama buna özelikle Cumhurbaşkanlığı bakıyor bu da enterasan.. Gidecek ülkeler bitiyor. Deport, deport, deport…

Aynı anda Türkiye’de operasyon başlattılar alt zemini hazırladılar… Orda da gazeteler yazıyor. Bir gazeteci ‘Peker bizim ülkemizde değil ama pasaport şu gün alındı diyorsunuz. Karakolun kameralarında görüntüleri yok, imzasının olması, göz retinasının olması lazım bunlar da yok diyor. Bu pasaport hiç kullanılmamış. Bu işte hile var’ diyor… Ülkenin sayın Cumhurbaşkanı ‘Peker gözetim altıdaydı, bu ülkeye herkes gibi gelebilir bu ülkede suç işlemedi’ diyor.

Büyükelçilik o operasyonun olacağını biliyor. Sadece resmim var. Bu operasyona kılıf hazırlanacaktı. Gazeteciler araştırsana Fas’a insansız hava aracı hibe edilmiş mi? Sizin namusunuz maaşınız kadar.

Fas’tan çıkacağız uçuş iptali. Uyuyan devi uyandırdınız. Bir tripota bir kameraya, zekaya yenileceksiniz.

“BEN İNANIYORUM, TAYYİP ABİ BUNLARI GÖRECEK…”

Vallahi ben inanıyorum Tayyip Abi bunları görecek. Ama bunu da anlamıyorum, bir İçişleri Bakanı, sinir kontrolü olmayan bir adama, televizyondan ‘karısının iç çamaşırlarının arkasına saklanan’ diyor. Biraz namus. Rahat ol, ben sana böyle bir şey demem. Utanmadan rezil ettin kendini. İnsanların bir parça saygısı varsa da o sözden sonra o da kalmadı.

SONU NASIL BİTECEK ÖNEMLİ DEĞİL

Ya devletin televizyon kanalında bir insanın eşinin iç çamaşırını ağzına dolayan adam hala orada oturuyor. Ulan hangi Bakan böyle bir namusuzluk yapabilir! Köpek tasmasıyla dolaştıracağım seni, işemekte yasak sana. Sen adam değilsin bu yüzden Bakan falan değilsin.

Anlatacağım. Yangınlar geliyor. Sonu nasıl bitecek önemli değil.

Ben sabaha kadar devlete zarar gelmesin diye uluslararası hukuk okuyorum Sülo. Suriye ile kalmam otarafa geçeriz. O zaman öyle şeyler olur inan… Devletin alehine söylemem. Siz yapın beni sevenleri toplayıp zulum etmeyi düşünüyormuşsun Sülo. Remzi Gür bey sen istediğini alamadım biliyorum, sen de sıkıntı yok. Adam nasıl küçültülür göreceksiniz.

Yapın devletten resmi açıklama uluslararası hukuku bağlayacak… Sabah buradan ayrılmazsam şerefsizim.

Nasıl gözünde suçluluk psikolojisi yakalanmışsın. Bana neler etttiniz Sülo. Parça parça koparma evresi bitiyor Sülo. Kütle kütle koparacağım.

‘Bu çocuğunun gözyaşı için olacak hikaye değil’ diyorlar. Bizim insanımızı tanımıyorsunuz. Pireden dolayı yorgan yakmak bizden geliyor. Marazım tuttu.

Sülü geliyor gelmekte olan. Senin akraban var ya Sadık Soylu. Bir iş yeri var Ankara’da NEXT LEVEL diye geçiyor. Bu devletin bir yeri bütün bürokratlar orada. Murat Kurum mu yönetiyor Sadık bey mi?

SAVCILAR DELİL Mİ İSTİYORSUNUZ

Bir de bir adam var. Erdal Kayapınar. Bu adamla ilgili soruştırma nasıl kapandı? Bu adam ya gerçekten onlardansa. Adam her şeyi depoluyordur. BU işin hesabı olacak diye. Devleti yok ettiniz. İnsanlar inanmıyor artık.

Savcılar delil mi istiyorsunuz. Kemeralar orada. Müsteşar gibi nasıl orada oturuyor. Bir yazı yazacaksınız telefon sinyalleri, HTS kayıtları gelsin.

Bu hikayenin sonu dünyayı hoplatacağız yerinden.

Resimlerimi kaldıran, tırsan arkadaşlara ‘ne kadar da nankörsünüz’. Ben adam satmam. Adam değilmişsiniz.