Kılıçdaroğlu: Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım

Kılıçdaroğlu: Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "6 parti bir araya geldik. Ülkeyi nasıl yöneteceğimiz için oturduk çalıştık. Ortak mutabakat metni hazırladık ve halkımızla paylaştık. Güçlendirilmiş parlementer sistem için çalışmalar yaptık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince masadan kalkmalar ve masaya geri dönmeler geldi. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım."

PANORAMA-NEWS 04 Kasım 2023 TÜRKİYE GÜNDEMİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında, 7 maddelik ‘Türkiye tablosu’nu saydı, bu maddelerin her yerde anlatılmasını istedi. Kılıçdaroğlu’nun “Seçime sırtımda hançerlerle girmek zorunda kaldım” sözleri dikkat çekti.

CHP 38. Olağan Kurultayı, “İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik” sloganıyla Ankara’da toplandı. Salonun bir bölümüne Özgür Özel’i destekleyenler tarafından asılan, “CHP değişirse Türkiye değişir”, “Sokağın sesine kulak ver” pankartları dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler tarafından ise salonun büyük bir bölümüne“ Kılıçdaroğlu halktır, halk yenilmez”, “Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız”, “Emekçiler, kadınlar ve gençler Bay Kemal’de birleştik” yazılı pankartlar asıldı.

Kurultay salonunda bulunan tribünler ikiye ayrıldı. Sahnenin sol tarafında ‘değişimciler’ bulunurken, sağ tarafında ise Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler yer aldı.

‘BEŞLİ ÇETE VURGUSU

İmamoğlu’nun ardından Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yapmaya başladı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları özetle şöyle:

“Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda 5’li çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları yok. Bundan sonra da asla olamayacaktır. Bu salonda mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Bundan sonra da olmayacaktır.”

7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;

1. Bugün içinde bulundğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.

2. Baray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.

3. Yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray’ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye’yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.

4. Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır.

5. İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray’ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin’de bile Türkiye’nin sözü geçmemektedir.

7. Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.

Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray’ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.

‘HİÇ BİR ZAMAN UMUDUMU YİTİRMEDİM’

Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP’lilere verilen görevi göstermektedir. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve var olan sorunları çözmek durumundayız. Elbette bütün bunlar olurken asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz umudumuzla, tarihe yön vereceğiz. Atatürk “umusuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” der. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu yitirmeye yetkisi de hakkı da yoktur!

Tarihin bize yüklediği zorunluluk. 6 lider oturduk. bu tabloyu kısmen anlattım ve kendilerine şunu söyledim; Ülkede demokrasi yok. Bir sorunlar yumağı haline geldi. Biz 6 lider tarihin bize getirdiği sorumluluğu yapmak zorundayız.

Uzun uzun anlattım. 6 parti bir araya geldik. Ülkeyi nasıl yöneteceğimiz için oturduk çalıştık. Ortak mutabakat metni hazırladık ve halkımızla paylaştık. Güçlendirilmiş parlementer sistem için çalışmalar yaptık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince masadan kalkmalar ve masaya geri dönmeler geldi. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım.

Bizim sağa kaydığımızı söyleyenlere soruyorum; çöpten kağıt toplayanların hakkını kim savundu? Bu kardeşiniz. Taşeron işçiler, sendikaların bile doğru düzgün sahip çıkmadığı taşeron işçileri örgütledik, dernek kurdurduk. En son iktidar taşeron işçilere kadro vermek zorunda kaldı. Bu sağcılık mıdır, solculuk mudur!

‘GEMİYİ LİMANA SAĞLAM GÖTÜRMEK, KAPTANIN GÖREVİDİR’

Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak zor demiştim. Vefalı olacaksın, sırtından hançerlemeyeceksin!

Gemiyi limana sağlam götürmek, kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin. Benim CHP kültüründen aldığım derslerden biri budur. Kurultaydan 20-25 gün sonra tüzük kurultayı yapacağız. Değişim, yenilenme nasıl olur, sadece Türkiye değil, bütün dünya bunu öğrenecek. Cinsiyet kotası getireceğiz, yüzde 50! Varsanız, getireceğiz! Yığılma üyeliklere son vereceğiz. Milletvekilliği 3 dönemde sınırlanacak. Belediye meclis üyeliklerine ve ilk meclis üyeliklerine kontenjan getireceğiz. Aktif-pasif üye uygulamasını getireceğiz. Her yerde ön seçim olacak.

Genel sekreterlik makamını güçlendireceğiz. Bilim yönetim kültür platformunu yeniden inşa edeceğiz. Buraya bilgisi, birikimi ile gelen önce kendisini ispat edecek.

Seçimlerde en başarılı olan, oyunu en çok artıran 5 ilin başkan, parti meclisi üyesi olacak.

‘KÖKLÜ DEĞİŞİME BERABER İMZA ATMIŞ OLACAĞIZ’

Yeniyi, güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Köklü bir değişime beraber imza atmış olacağız. Hukuksal normu örgütümüz belirleyecek. İnşallah bir sonraki kurultayda sizlerin arasında oturup, seçilen yeni genel başkanımı alkışlayacağım.

Aldığım her görevi, bütün aksaklıklarına, eksikliklere rağmen, yerine getirmeye çalıştım. 36 saat ayakkabı çıkarmamak nedir bilirim. Bizim mücadelemiz hak mücadelesi. Benim kişisel mücadelem yok, gelirim bana yetiyor zaten. Tek isteğim, halkımın gönlünde taht kurmaktır. Bu genel başkan çalıştı desinler istiyorum. Bu ülkede dönüşümü sağlayacak olan bizleriz. Tarihi bir sorumluluk bizim sırtımızda.

Yerel seçimler var. Daha Manisa’yı, Balıkesir’i, Bursa’ya alacağız. Kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yok. Biz Atatürk’ün izinden gideceksek kitabımızda umutsuzluk yok, mücadele var. “