Almanya Dini liderler üzerinden halka ulaşacak

Üstelik bazı dini ­liderler kendi ülkelerinde otorite olarak kabul görüyor. Bir çok fakir ülkede dini liderler devletten daha etkili. Bu nedenden dolayı Almanya, dini toplulukları yapıcı güce sahip çok önemli değer olarak görüyor. Federal Kalkınma Bakanı Gerd Müller, dini otoriteler insanlar üzerinde olumsuz bir atmosfer oluşturabileceği gibi, insanlarıda yanlış yönlendirebilir dedi. Ama bazı dini kurumların

PANORAMA - NEWS 07 Ekim 2017 YAŞAM

Üstelik bazı dini ­liderler kendi ülkelerinde otorite olarak kabul görüyor. Bir çok fakir ülkede dini liderler devletten daha etkili. Bu nedenden dolayı Almanya, dini toplulukları yapıcı güce sahip çok önemli değer olarak görüyor. Federal Kalkınma Bakanı Gerd Müller, dini otoriteler insanlar üzerinde olumsuz bir atmosfer oluşturabileceği gibi, insanlarıda yanlış yönlendirebilir dedi.

Ama bazı dini kurumların liderleri, elinde tuttukları bu etkileyici gücü kötü yöndede kullanabiliyor. Mesala bunlara en güzel örnek İŞİD, El-Kaide, Lord‘s Resistance Army vb. bazı grublar şiddet yanlısı çağrılarda bulunup, uygulamaktanda çekinmiyorlar.

Dinlerin etki alanın kuvvetli ve erişim gücününde büyük olduğunu belirten Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma ­Bakanlığı (BMZ) dini aktörlerle daha sıkı işbirliği yapıp, dini cemaatlar arasında  barış ve hoşgörü için çalışan gruplarla işbirliği yapacaklarını söyledi. Aksi taktir çok önemli aktörleri gözardı etmiş olacaklarını belirten, bakanlıktaki sorumlu yetkili Bernhard Felmbergi daha önce kiliselerlede bu tür çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Deutschland.de haberine göre, BMZ geçtiğimiz dönemde farklı dinlerin temsilcileriyle, insani yardıma dönük kalkınma çalışmaları yürüten kuruluşların temsilcileriyle birlikte, dini ilişkilerin yürütülmesine yönelik bir strateji geliştirdi. “Kalkınmaya Dönük İşbirliğinde Partner Olarak Dinler” başlıklı bu strateji, Almanya’da türünün ilk örneği ve başlıca kriterleri arasında değişim arzusu ve insan haklarına saygı yer alıyor. “Bu doğrultuda partnerler olarak ılımlı aktörlerin bulunması oldukca zor” diyen Felmberg, fakat biz alınacak sonucun, bu emeğe değeceğine inanıyoruz dedi. Kimi projeler şimdiden hayata geçirilmiş.

Örneğin dini liderler Ürdün’de su tasarrufuna yardımcı olurken Moritanya’da kadın sünnetine karşı fetvalar veriyor. BMZ’nin açıklamalarına göre bu sadece bir başlangıç. “Belirleyici bir faktör olan dinin, çalışmaların parçası haline getirilmesi giderek artacak ve buna bağlı olarak profesyonelleşecek.

2014’te gerçekleşen bu politika değişikliğinin getirdiği yankı BMZ’yi de şaşırtmış,“Gerçekten doğru bir noktaya odaklanmışız” diyen Felmberg, bunun özellikle de BMZ tarafından kurulan Uluslararası Din ve Kalkınma Ortaklığı bünyesinde kendini ortaya koyduğunu dile getiriyor. Aralarında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Dünya Bankası ve Islamic Relief’in de yer aldığı 60’ın üzerinde üye ve partner bulunuyor.

Tüm bu kuruluşları birleştiren nokta dini toplulukların kalkınmaya yönelik diyalogda daha fazla göz ardı edilemeyecek kadar önemli partnerler olduğu inancı. Özellikle de dini motivasyonlara dayandırılan radikalleşmenin ister Barcelona, ister Berlin, isterse Bağdat’ta, ister Müslümanlara, ister Hıristiyanlara, isterse Yahudilere karşı olsun her geçen gün kötüye gidiyor. Buna karşı dengeli bir güce ihtiyaç var.  “Dinlerin çok büyük bir etkiye sahip olduğu bir dünyada yaşıyoruz” diyen ve bu dünyada kalkınmaya yönelik işbirliğinin teknoloji transferi veya altyapı inşasından çok daha fazlası demek olduğunu dile getiren Gerd Müller’e göre değerler, diyaloğun bir parçası olması gerekiyor.