Önceleri, sayıları en az 55 milyona yakın sivil insan, Ulusal Sosyalistlerin zulmüne maruz kalarak savaşta öldürüldü. 1945 yılının Mayıs ayında Nazi diktatörlüğünün sonunu hazırlayan yenilgi ile birlikte zulme maruz kalanlar için yeni bir kurtuluş ümidi doğmaya başladı. 1945’te İkinci Dünya Savaşı’nın galip güçleri tarafından işgal edilen Alman imparatorluğu Sovyet Birliği, Amerikan, İngiliz ve Fransız devletleri
Önceleri, sayıları en az 55 milyona yakın sivil insan, Ulusal Sosyalistlerin zulmüne maruz kalarak savaşta öldürüldü. 1945 yılının Mayıs ayında Nazi diktatörlüğünün sonunu hazırlayan yenilgi ile birlikte zulme maruz kalanlar için yeni bir kurtuluş ümidi doğmaya başladı.
1945’te İkinci Dünya Savaşı’nın galip güçleri tarafından işgal edilen Alman imparatorluğu Sovyet Birliği, Amerikan, İngiliz ve Fransız devletleri tarafından paylaşılmıştır. Başkent Berlin ise dört parçaya ayrılmıştır.
İkinci dünya savaşının bu galip güçleri, kendi aralarında paylaştıkları bu bölgelerde yeni politik, ekonomik ve sosyal düzeni belirlediler. Temel amaçları ise: askerileştirme, kolonileştirme ve demokratikleşme olmuştur. Bununla birlikte, 1945 yazındaki Potsdam Konferansı’nda, Almanya’nın ekonomik birliğinin korunmasının gerekliliği ve siyasi birleşme sürecinin yakından takip edilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.
Fakat tüm bunlara rağmen Hitler karşıtı koalisyon hızla bozuluyor, Sovyetler birliği askeri yayılım alanlarını zorla genişlettiriyor, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde, kontrol ettiği komünist partilerle yeni bir diktatörlük kurmaya çalışıyordu.
ABD ise yaşanılan bu durum karşısında Sovyetler Birliği’nin Sovyet iktidar politikasını durdurmak için Avrupa ve Asya’da asker bırakırken, komünizm tarafından tehdit edilen tüm özgür halklar ise ABD’ye onlara verdikleri destekleri için destek veriyorlardı.
