Çocuklarımızın rol modelleri kimlerdir?

Bununla beraber seçilen rol modele bağlı olarak, çocuk kendi davranışlarını ve algısını oluşturmaya başlar. Tabiki bu süreçteki çocuğun gelişim ve kendini bulma yolculuğundaki ilk rol modeli muhakkak ki ebeveynleri olacaktır. İlerleyen yıllarla birlikte nasıl ki çocuğun ilgi alanı değişebiliyorsa, aynı şekilde yaşın ilerlemesine bağlı olarak, çekirdek ya da geniş aile içerisinde daha önce kendisine yakın

BETÜL KOÇ 30 Ocak 2018 TOPLUM-SAĞLIK

Bununla beraber seçilen rol modele bağlı olarak, çocuk kendi davranışlarını ve algısını oluşturmaya başlar. Tabiki bu süreçteki çocuğun gelişim ve kendini bulma yolculuğundaki ilk rol modeli muhakkak ki ebeveynleri olacaktır.

İlerleyen yıllarla birlikte nasıl ki çocuğun ilgi alanı değişebiliyorsa, aynı şekilde yaşın ilerlemesine bağlı olarak, çekirdek ya da geniş aile içerisinde daha önce kendisine yakın gördüğü, rol model olarak seçtiği kişilerde de değişiklikler meydana gelebilir.

Erkek çocukları babalarını, kız çocukları ise annelerini taklit ederler

Genel olarak erkek çocukları babalarını taklit ederken, kız çocukları ise annelerini taklit ederler. Şöyle ki hayatın içinden bir örnek ile konuyu ele alacak olursak, baba işten çıkıp eve geldigi zaman yemeğinin hazır olup olmadığını sorar. Yemek hazır ise, masaya oturur ve  yemeğini yer. Daha sonrasında ise çekyatına uzanır ve televizyondan haberleri ya da sevdiği filmi takip eder. Bunu takip eden süreçte ise sabah ki işine erken kalkmak için uyumaya gider.

En sonunda anne ise masayı toplar, bulaşıkları yıkar ve o geceyi tamamlamış olur. Fakat ertesi sabah bir önceki günün tekrarı mahiyetinde anne tekrardan hep aynı işlere koyulur ve bu koşuşturma belkide bir ömür boyu aynı şekilde devam eder. Çocuğun sürekli aynı olay çemberinde cereyan eden bu durumu görmesi algısında birtakım değişiklikler meydana getirecektir. Babam çalışıp eve para getiriyor, annem ise alışveriş yapıp yemek hazırlıyor ve ev işlerini yapıyor.

Çocuklar gördüklerini yapmaya çalışır

Çocuk bu gördükleri karşısında yaşanılan bu olayı kendi hayatınada uygulamaya çalışacaktır. Böyle davranan bir babanın çocuğunun gözündeki durumu ‘’hükümdar’’ iken, annesinin konumu ise ‘’hizmetçi’’ olarak kalacaktır. Ama  bu yaşanılan durumun tam aksine baba işten döndükten sonra oturup ailesi ile vakit geçirse ve  anneye yardımcı olursa, çocuk büyüdüğü vakit bu güzel durumu kendi ailesinde de uygulayacaktır. Ne yazık ki sıkça kavga eden ebeveynler çocuklarının onları bir televizyon izler gibi izlediklerinin farkında değiller.

Çocuklar asla unutmaz

İstatistiklere göre çiftlerin yüzde 94’ü şiddetli geçimsizlikten ve çok basit nedenlerden dolayı kavga ediyorlar. Fakat bu tarz geçimsizliklere ve kavgalara şahit olan bu çocuklar üzerinden onlarca yıl geçsede bu yaşananları asla unutmayacaktır. Temporal loblar sayesinde insanlar küçüklüğünde itibaren yaşadıklarını unutamıyorlar. Bunun sonucunda eşler, yoğun ilişkileri sayesinde karşılıklı olarak son derece etkili bir davranış modeli olurlar. Aynı şey, ebeveynlerinin davranışlarına güçlü biçimde odaklanmış çocukları için de geçerlidir.

Anne ve babasının kavgasını gören çocuklar, aynısını uygulamaya çalışır

Konunun daha da iyi anlaşılabilmesi için anne ve babanın  kavgasına sıkça şahit olan iki çocuktan bahsetmek isterim. Bu iki çocuk yıllarca anne ve babalarının kavga ve tartışmalarının odağında büyümüş, üç ve altı yaşlarında ki çocuklardır. Tartışma esnasında babanın tartışması sözde kalmıyor, maalesef ki eşine acımasız darbeleri uygulamasına kadar uzanıyor.

Tüm bu yaşananlara şahit olan erkek çocuk ablasıyla yaşadığı en ufak bir tartışmada bile, ablasının saçını çekiyor. Hatta bununlada yetinmeyip bir adım ötesine geçerek çok sinirlendiği zamanlarda mutfaktan bıçağı getiriyor ve tehditlerde bulunuyor ve korkutuyor. Hatta ki çok sevdiği annesine bile bazen bağırabiliyor ve sözüne karşı gelebiliyor. Bunun bir getirisi olarak başkalarıyla oynamayı seven çocuk artık paylaşmamayı tercih ediyor. Altı yaşındaki ablası ise, kardeşinden gördüğü bu kötü muamele karşında sessiz kalıp sadece durumu annesine şikayet etmekle yetiniyor. Maalesef ki bu tarz olaylarda daha çok erkek çocuğu baskıcı bir rejim uygulayan babasını taklit ediyor.

Çocuğu kendinizden soğutmak için agresif davranın!

Tüm bu anlatılanlar sonucunda asıl olarak dile getirmek istediğim çocukların en çok rahatsız olduğu, anne veya babalarının birbirleriyle agresif konuşması veya birbirlerine sert davranmasıdır. Şayet bir ebeveyn çocuğunu kendisinden soğutmanın derdindeyse, çocuğunun bulunduğu ortamlarda agresif davransın, bağırsın-çağırsın. Hatta bununlada yetinmeyip  en küçük bir  mevzuda bile hemen sinirlensin. Emin olun ki, bu sizi kendinizi çocuğunuzdan soğutmanın en hızlı hatta en etkili yolu olacaktır.