Bayern Münih ne arıyor?

SPOR SERVİSİ – Bayern Münih yeni Teknik Direktörünü arıyor. Niko Kovac’tan boşalan koltuğa kim oturacak henüz belli değil. Paris Saint Germain Teknik Direktörü Thomas Thuchel ve Ajax Teknik Direktörü Erik ten Hag Münih’e gelmeyeceklerini duyurdular. Thomas Thuchel’in Bavyera ekibine bu ikinci retti. Niko Kovac’tan önce düşünülen isimdi Thuchel. Alman hoca o zamanlar tercihini Paris’ten yana

DAVUT UÇAR 07 Kasım 2019 SPOR

SPOR SERVİSİ – Bayern Münih yeni Teknik Direktörünü arıyor. Niko Kovac’tan boşalan koltuğa kim oturacak henüz belli değil.

Paris Saint Germain Teknik Direktörü Thomas Thuchel ve Ajax Teknik Direktörü Erik ten Hag Münih’e gelmeyeceklerini duyurdular. Thomas Thuchel’in Bavyera ekibine bu ikinci retti. Niko Kovac’tan önce düşünülen isimdi Thuchel. Alman hoca o zamanlar tercihini Paris’ten yana kullandı.

Öte yandan önemli bir aday Ralf Rangnick de Bayern ile çalışamayacağını menajeri aracılığıyla duyurdu. Ralf Rangnick RB Leipzig kulübünde uzun yıllar antrenörlük yaptıktan sonra koltuğunu Julian Nagelsman’a bırakarak kulübün altyapı ve proje sorumlusu olarak çalışmaya başladı.

Rangnick, antrenörlük ve menajerlik dönemlerinde çok fazla yetkiyle donatılmıştı. Takımın transferlerini kendi karar veriyor kadroyu kendi oluşturuyordu. Böyle çalışan Rangnick’in Bayern Münih’i reddetmesinin sebebi çalışma şartları mı?

Bayern Münih’in en büyük sorunu; kulüp başkanları olan Karl-Heinz Rummenigge ile Uli Hoeneß’in takım ve kulüp üzerinde mutlak hakimiyetinin olması, teknik direktörün de bu hakimiyet gölgesinde kalarak futbolcuların üzerinde otorite sağlayamaması. Bu durum Carlo Ancelotti’de böyleydi Niko Kovac’ta böyle devam etti.

Pep Guardiola dönemi farklıydı. İspanyol Teknik Direktöre kulüp yönetimi tam yetki vermişti. Ondan sonra gelenler maalesef rahat çalışma imkanı bulamadılar.

Futbolcular bu güç dağılımının farkında olduğu için Teknik Direktör ne kadar kaliteli olursa olsun futbolcuya etkisi olmuyor. Yetkisi olmayan sürekli başkanların ağzına bakan antrenörün futbolcu üzerinde yaptırımı da o derece az oluyor. Kötü de oynasalar suçlu bellidir nasıl olsa.

Bu durumu bilen çalıştırıcılar kırmızı beyazlı ekibi tercih etmiyor. Yönetim, uluslararası düzeyde başarılı bir Teknik Direktör ile anlaşmak istiyorsa önce bu anlayışını değiştirmek zorunda.

Niko Kovac’ın yerine takımın yardımcı antrenörü Hansi Flick getirildi. Flick takımın durumunu bildiği için, işe ilk Müller’i ilk onbire Brezilyalı Felippe Coutinho’yu da yedeğe çekerek takımın içinde güçlü olan Müller ve yandaşlarına yaranmayı tercih etti. Böylece daha maç oynamadan puan kazandı.

Bayern Münih’te güç dengelerinde kulübün iki başkanı Karl-Heinz Rummenige ve Uli Hoeneß zirvede. Onların altında futbolcular, sonra kulübün sportif direktörü Hasan Salihamidzic geliyor. Bu sıralamanın en sonunda Teknik Direktör geliyor.

Carlo Ancelottin‘nin gönderiliş nedenini hatırlayalım. Ancelotti yönetimindeki Bayern Münih şampiyonlar liginde Paris’e 3-0 yenilmişti. Yenilgiden çok Ancelotti’nin bu maçta takımın as oyuncuları Matts Hummels ve Frank Ribery’yi 90 dakika yedek bekletmesi hata olarak gösterildi.

Boateng‘i tribünlere gönderen italyan hoca Robben’i de sonradan sahaya sürmüştü. Hiçkimsenin aklına hocanın oyuncularına ceza vermek için yaptığı veya antrenmanda iyi çalışmamış olabilecekleri ihtimali gelmedi.

Maçtan sonra Uli Hoeneß sahada Bayern Münih yoktu derken aslında futbolcuların teknik direktörden daha güçlü olduğunun sinyalini veriyordu.

Normal şartlarda dünyaca ünlü bir kulübün antrenörlük mevkiyi iştah kabartacakken bu Bayern Münih olunca yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı maalesef kimse oralı olmuyor.

Dünya çapında ün yapmış hocaların elindeki otoriteyi zayıflatarak takımın başına getirmek onların başarılı olmasına engel oluyor. Üç Şampiyonlar Ligi Kupası kaldırmış Carlo Ancelotti gibi bir Teknik Direktörü komik gerekçelerle gönderirseniz hoca bulmakta zorlanırsınız.

Adaylar arasında şuanda Arsene Wenger, Jose Mourinho, Pochettino ve Allegri…gibi isimler var. Bu isimler bu şartlar altında çalışırlar mı?