HABER MERKEZİ – 26 Şubat 1802’de doğan ve 22 Mayıs 1885’te hayatını kaybeden Victor Hugo, yalnızca ünlü bir Fransız yazar değil, aynı zamanda bir entelektüel ve açık sözlü bir politikacıydı. ÜNLÜ BİR FRANSIZ YAZAR Zamanda geriye yolculuk yapalım. Romantik akımın temsilcilerinden Victor Hugo, 26 Şubat 1802’de Besançon’da doğdu. O zamanlar şehirde görev yapan bir Fransız
ÜNLÜ BİR FRANSIZ YAZAR
Zamanda geriye yolculuk yapalım. Romantik akımın temsilcilerinden Victor Hugo, 26 Şubat 1802’de Besançon’da doğdu. O zamanlar şehirde görev yapan bir Fransız general olan Leopold Hugo ve Sophie Trebuchet’nin üçüncü oğluydu. Generalliğe kadar yükselecek olan yüzbaşı babası Napolyon ordularıyla oradan oraya gittiği için, çocukluğunun önemli yılları İtalya ve İspanya’da geçti. 1812’de annesi ve babası ayrıldı ve annesiyle birlikte Paris’e taşındı. Küçük yaşlardan itibaren kendini yazmaya adadı. Bu sıcak ülkelerin romantik ruhunun, cıvıl cıvıl yaşanası hayatının yanısıra, sahip oldukları kültür ve tarih zenginliği küçük Victor’u derinden etkileyerek, ondaki ilk romantik duyguların gelişmesine önayak oldu. Babası kendisi gibi onun da asker olmasını istiyordu ama Victor Hugo, edebiyatın ruhunu gittikçe daha çok sardığını hissederek, daha on yedi yaşında ilk edebiyat dergisini (Conservateur Litteraire) çıkardı ve kısa zamanda birbiri ardına, hepsi de büyük hayranlık uyandıran eserler vermeye başladı. Dehası daha o yıllarda kabul edilmeye başlanmıştı.
Victor Hugo, en ünlü Fransız yazarlarından biri olarak kabul edilir. Notre Dame’ın Kamburu( 1831) ve Sefiller (1862) adlı romanları, lirik ve ilgi çekici şiirsel eserler olarak en çok okunan romanlar arasında kendine yer buldu. Hugo, aynı zamanda romantik drama teorisini geliştiren oyun yazarıydı. Cromwell (1827), Hernani (1830) ve Ruy Blas (1838) Hugo’nun en ünlü tiyatro yazılarıdır.
ENTELEKTÜEL VE POLİTİKACI OLARAK VİCTOR HUGO
O çağlarda hemen hemen her insanın kaçınılmaz çilesi olan yoksulluk Hugo’nun da hayatı boyunca yakasını bırakmadı. Bu yaşadığı maddi sıkıntılar, ilk yıllarda güzel başlayan evliliğine de gölge düşürmüştü. Fakat kendisi için dönüm noktası, 1843’te çok sevdiği kızı Leopoldine’nin ölümü oldu. Bu olayın üzerine Hugo, on yıl boyunca eser vermedi. Zamanla siyaset hayatına atıldı. Bu vesileyle uzun yıllar Belçika ve İngiltere’de sürecek olan sürgün hayatıyla da tanıştı. III. Napolyon’un tahttan indirilmesinden sonra 1870’te Fransa’ya döndüğünde büyük bir halk kahramanı ve Cumhuriyet savaşçısı olarak karşılandı. 1876’da Paris’ten Senato Üyesi seçildi.
Ardında, hepsinde ölümsüz gerçeklerin dile getirildiği, birbirinden değerli pek çok eser bırakan Victor Hugo, 22 Mayıs 1885 tarihinde Paris’te hayatını kaybetti ve ardında çağlar boyunca ışık tutacak bir kültür mirası bıraktı. Bu mirasın adı Les Miserables (Sefiller) idi.
Sefiller Alıntı
•Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.
•Ama zengin olsaydım etrafta hiç fakir kalmazdı! O zaman görürdünüz! Ah! İyi yüreklilerin keseleri dolu olsaydı, her şey yoluna girecekti!
•Çocukların öldüğünü görmekten daha hüzünlü olanı onların sefil bir yaşam sürmelerine tanık olmaktır.
•Doğruyu söylemek gerekirse, siyasi görüşü yoktu, sadece bazı akımlara sempati duyuyordu.Hangi taraftaydı? İnsanlığın tarafında.
