Yeni Avrupa

Putin’in Ukrayna’ya saldırısı Batı’nın gözünü açtı ve yeni önlemler konuşulmaya başlandı bile.

Avrupa son 7 yıldır sürekli bir değişim ve dönüşüm süreci içindeydi zaten..

Sosyoloji, yani toplumların psikososyal yapıları değişiyor. Ülkelerini terk edenlere özellikle İslam ülkelerinden gelen yüz binlerce mülteciye şimdi de Ukrayna eklendi.

Güvenlik ve istihbarat siyaseti yeniden belirleniyor. Yeni ordular kuruluyor. Bunun için olağanüstü bütçeler ayrılmış durumda..

Yeni korkular ortaya çıktı. Bu korkular plüralist, çoğulcu, interkültürel yapıya sahip Avrupa ülkelerindeki insan ilişkilerini de derin etkileyecek gibi görünüyor.

Enerji kaynakları Almanya’nın sürekli ilk gündeminde olmuştu, şimdi bu kaygıyı dile getirenlerin ne kadar haklı olduğunu ortaya çıktı.

Entegrasyon hizmetleri daha da ön plana çıkacak. Siyaset yapıcılar bu sorunun çözümü için Alternatifleri tartışmaya çoktan basladılar bile..

Batı Otoriter rejimlere en küçük bir şans bile vermeyi düşünmüyor.

Rusya bütün dünyadan tecrit edilmesi sadece Rusya’yı değil onun gölgesinde yaşayan tüm piyonları da etkileyecektir.

Nükleer tehdit ve savaş psikolojisi, siyasetçilerin sağlıklı karar almasının da önünde bir engel olabilir. Ölmek korkusu insan ilişkilerinde daha acımasız uygulamaları da tetikleyebilir.

Ancak bir taraftan güvenlik önlemlerini alırken diger yandan da sağduyulu olmak ve her zaman barışı ve birlikte yaşama kültürünü hayatın olmazsa olmazı haline getirmek gerek. Elbette bununla ilgili yeni ve uygulanabilir Sosyal Projeler hayata geçirilmeli.

Ülkeleri yöneten liderler diktatör olabilirler, ancak diktatör üzerinden toplumlar, insanlar cezalandırılmamalı, bir diktatörün yaptığı yıkımları toplumlar, insanlar çekmemeli. Umarım bunlara dikkat edilir ve dünya barışı için iyi insanlar el ele tutuşur.

Yorum: Hüseyin Bozan