Türkler onu çok yakından tanıyor: Claudia Roth

HABER MERKEZİ – Türkiye’ye yönelik tutumlarıyla adından sıkça bahsettiren 66 yaşındaki Claudia Roth, 1955 yılında Almanya’nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth bu görevinin yanı sıra, Almanya Federal Meclisi Başkanvekilliği gibi görevlerde bulunmuştu. Almanya’daki yeni hükümette Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev alacak Roth’un Türkiye ile olan çalkantılı geçmişi ise

PANORAMA - NEWS 08 Aralık 2021 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Türkiye’ye yönelik tutumlarıyla adından sıkça bahsettiren 66 yaşındaki Claudia Roth, 1955 yılında Almanya’nın Ulm kentinde dünyaya geldi.

Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth bu görevinin yanı sıra, Almanya Federal Meclisi Başkanvekilliği gibi görevlerde bulunmuştu.

Almanya’daki yeni hükümette Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev alacak Roth’un Türkiye ile olan çalkantılı geçmişi ise gelecekte ikili ilişkilerde oynayacağı rol için önemli bir isim haline gelmesine sebep oluyor.

1994 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) milletvekili Ayvaz Gökdemir’in “Fahişe” diyerek alenen hakaret ettiği Roth, Erdoğan hükümetine yönelik eleştirileriyle de sık sık gündeme gelmişti. Öte yandan Roth, Gezi Parkı protestolarına katılıp yoğun gaza maruz kalmıştı.

‘Fahişe’ tazminatı

Dönemin DYP’li Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, Türkiye’yi 1995’de ziyaret eden Alman Parlamenter Claudia Roth, İngiliz Parlamenter Pauline Green ve Fransız Parlamenter Catherine Lalumiere’e hakaret etmiş ve “üç fahişe” ifadesini kullanmıştı.

Claudi Roth ise Gökdemir aleyhine açtığı dava sonucunda alacağı tazminatı kadın kuruluşlarına bağışlayacağı yönündeki açıklamasını ise Hürriyet Gazetesi 19 Ocak 2001 tarihinde, (Gökdemir’in) “Parasını fahişeler yiyecek” diyerek ele almıştı.

Roth, davayı kazanmasının ardından Mor Çatı Kadın Sığınağı VakfI’na 15 bin Alman Markı bağışlamak üzere İstanbul’a gelmişti.

Tarabya’daki Alman Büyükelçisi yazlık evinde, kadın kuruluşları üyeleri, gazeteciler ve dönemin Almanya Başkonsolosu Herbert Hoffmann Loss’un da katıldığı resepsiyonda konuşan Roth, “Kadına yönelik şiddet kadın kimliğini aşağılayıcı sözlerle başlıyor. İnsan hakları sadece erkek haklarını kapsamıyor. Bunun için verilen mücadele, bizim gibi düşünene insanlara destek ve onların kabul görmesine yardımcı oldu” demişti.

2013 yılında İstanbul Taksim’de bulunan Gezi Parkı’nda başlayarak tüm Türkiye’ye yayılan Gezi Parkı protestolarına katılan Roth, yoğun biber gazına maruz kalmıştı.

Yeşiller Partili siyasetçi, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davanın hukukun üstünlüğü ilkesi ile bağdaşmadığını söyledi. Roth, davayı “Demokrasi yönünde verdiği sözlerden çoktan vazgeçen bir otokratın intikam hamlesi” demişti.

‘Erdoğan’ın seçim kampanyası mide bulandırıcı’

2014 yılında yaptığı bir açıklamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın o dönemki seçim kampanyasını eleştiren Roth, “mide bulandırıcı” ifadelerini kullanmıştı. Roth, ”Laik insanlar, Avrupai düşünceye sahip olan insanlar, solcular Erdoğan’ı seçmeyecek. Bu kesim Erdoğan tarafından aynı zamanda terörist olarak görülmektedir. Türkiye demokrasiden uzaklaşmıştır, kadın-erkek eşitsizliği giderek büyümektedir. Popülist bir politika izlemektedir” demiş ardından da “Gerçekten mide bulandırıcı seçim kampanyası yürütüyor, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı. Haksızca bir durum” ifadelerini kullanmıştı.

Kavala’ya destek

Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen tutukluluğuna devam kararı verilen iş insanı Osman Kavala için 2019 yılında verdiği bir demeçte Roth, “Kavala gibi insanların varlığı, demokratik toplum için yürüttükleri mücadele Türkiye açısından bir şanstır” demişti. Roth, Osman Kavala’nın arkadaşı olduğunu bu sebeple de destek için süreci takip ettiğini de ifadelerine eklemişti.

Türkiye’nin AB’ye girmesine destek verdi

Avrupa Parlamentosu’ndaki görevinden bu yana Avrupa Birliği’nin “Türkiye’yi uzak tutma kararlılığını” düzenli olarak eleştirmesiyle tanınan Roth, çok uzun bir süre boyunca Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesine destek veren isimlerden biri oldu. Roth bunun yanında Türkiye’nin insan hakları ihlallerine karşı sert eleştirileriyle de gündeme geliyordu.

1995’te, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in Avrupa Birliği-Türkiye Gümrük Birliği’nin bir koşulu olarak insan hakları reformlarını hayata geçirme becerisine ilişkin şüphelerini dile getiren Roth, Haziran 2013’te polis, Gezi Parkı’nı boşaltmak için müdahale ettiğinde Taksim Meydanı çevresindeydi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının ardından, “Türkiye’deki demokratik sistemin dramatik erozyonu” eleştirisini yapmıştı.