HABER MERKEZİ – Gerd Höhler imzalı haberde, Türkiye’nin YPG’ye karşı düzenlemeyi planladığı operasyonların riskli olduğu kaydedildi. Türkiye ve Rusya arasında hafta sonu gerçekleştirilen Suriye konulu toplantıya da dikkat çeken makale şu şekilde: Rusya, ABD’nin Suriye sahasından çekileceğini açıklamasının ardından bölgede kilit bir güç haline geliyor. Bunu Ankara da biliyor ve bu nedenle, Dışişleri Bakanı ve
HABER MERKEZİ – Gerd Höhler imzalı haberde, Türkiye’nin YPG’ye karşı düzenlemeyi planladığı operasyonların riskli olduğu kaydedildi.
Türkiye ve Rusya arasında hafta sonu gerçekleştirilen Suriye konulu toplantıya da dikkat çeken makale şu şekilde:
Rusya, ABD’nin Suriye sahasından çekileceğini açıklamasının ardından bölgede kilit bir güç haline geliyor. Bunu Ankara da biliyor ve bu nedenle, Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı liderliğindeki üst düzey bir Türk heyeti hafta sonu Moskova’da, Suriye’de düzenlenmesi muhtemel bazı askeri operasyonların oylamasına ilişkin kritik bir toplantıya katıldı.
Bu özellikle zor bir durum çünkü iki taraf da Suriye’de birbiriyle çelişen farklı hedefler peşinde. Terörist bir grup olarak adlandırdığı YPG’yle mücadele içerisindeki Ankara Fırat’ın doğusuna yeni bir operasyon planlarken, Esad rejiminin ana müttefiki Rusya, Türkiye’nin Suriye’ye kalıcı olarak yerleşmesiyle ilgilenmiyor.
Verimsiz geçtiği gözlenen toplantının sonucunda terör örgütleriyle mücadele noktasında mutabık kalındığı açıklandı. Hangi terör gruplarının kastedildiği ise net değil. Rusya’nın IŞİD’le savaşması muhtemel görünürken Türkiye YPG’yi hedefliyor. Ancak YPG’ye karşı planlanan saldırı aynı zamanda uzun ve kanlı bir kampanya olabilir.
Suriye ordusunun, YPG’nin talebi üzerine Amerika’nın temizlediği Manbij şehrine girdiğini açıklamasından sonra savaş tiyatrosu daha da karmaşık bir hal alıyor ve bu durum yeni bir çıkar ittifakına işaret ediyor. YPG’nin bakış açısına göre, ABD’nin çekilmesinin ardından Türkiye tehdidine karşı Esad rejimin korunması daha mantıklı.
Askeri uzmanların tahminlerine göre ABD güçlerinin çekilmesi yaklaşık üç ay sürecek. Erdoğan’ın planlarını bu kadar uzun süre erteleyip ertelemediği ise belirsizliğini koruyor. Erdoğan, yeni yıldan önce Amerika’nın çekilme kararının somut sonuçlarını görmek için biraz bekleyeceklerini açıklamıştı.
Aynı zamanda Erdoğan işgal için de hazırlıklarını sürdürüyor. Anadolu Ajansı’nın Şanlıurfa’dan bildirdiğine göre sınır bölgesine yönelik askeri sevkiyat hızlanıyor. Görünüşe göre, bu sevkiyatın Kürt milisleri üzerindeki baskıyı arttırması amaçlanıyor.
Türkiye’nin IŞİD’e karşı söz verdiği mücadeleyi nasıl yöneteceği şu ana kadar belirsiz. Erdoğan, ABD Başkanı Trump’a bu mücadelede kararlılığını vaad etti. Ancak son tabloda, IŞİD’in Suriye’de kontrol ettiği bölgeler Türkiye sınırından oldukça uzakta, Suriye’nin güneyinde bulunuyor.
Ülkenin bu bölümü büyük ölçüde Suriye Ordusu tarafından kontrol ediliyor. Bu nedenle Erdoğan IŞİD’e karşı sadece havadan bir saldırı düzenleyebilir. Böylece Erdoğan, Esad rejimi ve müttefikleri Rusya ve İran ile doğrudan bir askeri çatışma riskini de alacak. Bu gibi durumlarda, Suriye çatışması yeni ve tehlikeli bir boyut kazanacak.
