Antarktika’daki dev deliklerin sırrı çözüldü

HABER MERKEZİ – 1973’te Antarktika kıyılarında bir delik ortaya çıktı. Ancak bu sıradan bir delik değildi. O kadar büyüktü ki Kaliforniya’yı yutabilirdi. Gizemli delik sonraki üç kış boyunca varlığını sürdürdü. Sonra büyük ölçüde kapandı ve 2017’de 92 bin km’lik boyutuyla geri geldi. Polinya ismi verilen bu delik, buzdağının tam tersi gibi düşünülebilir. Zira buzlarla çevrili

PANORAMA - NEWS - 14 Kasım 2020 DÜNYA

HABER MERKEZİ – 1973’te Antarktika kıyılarında bir delik ortaya çıktı. Ancak bu sıradan bir delik değildi. O kadar büyüktü ki Kaliforniya’yı yutabilirdi.

Gizemli delik sonraki üç kış boyunca varlığını sürdürdü. Sonra büyük ölçüde kapandı ve 2017’de 92 bin km’lik boyutuyla geri geldi.

Polinya ismi verilen bu delik, buzdağının tam tersi gibi düşünülebilir. Zira buzlarla çevrili açık bir havuza benziyor.

Öte yandan, Güney Okyanusu’ndaki Weddell Denizi’nde meydana gelen gizemli Weddell Polinyası, bu çevresel fenomenin çok uç bir örneği. Neden bu denli büyük olduğu ve seyrek görüldüğü, uzun süredir bilim insanlarının kafasını karıştırıyor.

Geçen yıl araştırmacılar, bu meseleyi açıklamak için bir dizi iklim anomalisinin aynı anda yaşanması gerektiğini öne sürdü.

Atmosfer bilimcisi Diana Francis’in yönettiği araştırmaya göre, bu dev açıklığı, yüzen deniz buzunu zıt yönlere itebilen, atmosferik dolaşımın yol açtığı şiddetli siklonlar yaratıyordu.

Ancak BAE’deki Halife Üniversitesi’nin üst düzey bilim insanlarından Francis, yeni bir çalışmaya imza attı ve şimdiye dek göz ardı edilen, başka bir etkene ışık tuttu: Sıcak ve nemli havadaki görünmez nehirler.

Independent’ın haberine göre yeni araştırmada Francis ve meslektaşları, 1970’lere kadar uzanan atmosferik verileri analiz etti ve “gökyüzündeki nehirlerin” 1973 ve 2017’deki oluşumunda muhtemelen “önemli bir rol” oynadığını keşfetti. Bulgulara göre bu nehirler her iki olaydan önceki günlerde güçlü ve kesintisiz bir akış sergilemişti.

Francis, “Antarktika’da yılın en soğuk aylarında bu nehirlerin sarıp sarmaladığı deniz buzunun neredeyse anında eridiğini görmek beni şaşırttı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacılar, atmosferik dolaşımın Güney Amerika kıyılarından kutup bölgesine sıcak ve nemli bir hava kuşağını getirdiğini ve bunun bir dizi faktörle bir araya gelerek erimeye neden olduğunu keşfetti. Bu faktörler arasında su buharının yarattığı bölgesel sera etkisi ve siklon dinamiklerine katkıları yer aldı.

Francis, “Havadaki nehirler, daha fazla su buharına neden olduğu için için fırtınaları da daha yoğun hale getiriyor. Bunlar birbiriyle bağlantılı. Bağımsız değiller” diye konuştu.

Hakemli bilim yayını Science Advances’ta yayımlanan yeni bulgular, dev deliği ortaya çıkaran etkenlere dair bilgi dağarcığına katkı sağlıyor.

Hem atmosferik nehirlerin hem de siklonların küresel ısınmayla şiddetleneceği düşünüldüğünde, Antarktika kıyısındaki bu gizemli yarıkların da daha sık görülmesi bekleniyor.