Şiddetin sonu yoktur, sevmeği öğretmeliyiz!

Şiddetin sonu yoktur, sevmeği öğretmeliyiz!

Şiddetin sonu yoktur. Katilin annesini ve kendisini de öldürmesinden anlaşılıyor ki “Irkçılık tüm insanlığı yok edebilecek bir hastalıktır.” Önü alınmaz, çaresi bulunmazsa çok daha büyük felaketlere yol açabilir. Irkçılık hastalığının çaresi koşulsuz sevgi ve hoşgörüdür. Kin, nefret, öfke, düşmanlık, intikam, savaş, şiddet ve terör kelimelerinin sıkça telaffuz edildiği dünyamızda böyle devam edilirse kan ve gözyaşı

PANORAMA - NEWS 20 Şubat 2020 BLOG

Şiddetin sonu yoktur. Katilin annesini ve kendisini de öldürmesinden anlaşılıyor ki “Irkçılık tüm insanlığı yok edebilecek bir hastalıktır.” Önü alınmaz, çaresi bulunmazsa çok daha büyük felaketlere yol açabilir.

Irkçılık hastalığının çaresi koşulsuz sevgi ve hoşgörüdür. Kin, nefret, öfke, düşmanlık, intikam, savaş, şiddet ve terör kelimelerinin sıkça telaffuz edildiği dünyamızda böyle devam edilirse kan ve gözyaşı durmayacaktır.

Hayatın gayesinin sadece “çok kazanmak, lüks yaşamak, başkalarından daha fazlasına sahip olmak, bizden olmayanlarla mücadele etmek, gerekirse onları yok etmek” olarak anlaşıldığı günümüzde bencillik, narsizm, bizcillik, faşizm ve terör yeniden hortlamıştır.

Okullarımızda genç ve çocuklarımıza sahip olmayı değil, “bilmeyi, bulmayı ve iyi insan olmayı” öğretmeliyiz. Ama malesef bu değerlerin kaynağı olan din ve inanç dahi başkalarının üzerinde üstünlük kurma aracı haline getirildi.

Musa Kazım Horasânî