Japonya'da yaşlı nüfusun hızla artmasıyla birlikte, bunama kafeleri yaygınlaşıyor. Bu kafeler, yaşlıların sosyal etkileşimlerini destekleyerek bunama hastalığının ilerlemesini yavaşlatmayı hedefliyor.
Japonya’da 80 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı ilk kez yüzde 10 seviyesini aştı. İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre geçen yıl 80 yaş üstü kişi sayısı 270 bin kişi artarak, 124,6 milyon nüfuslu ülkenin yüzde 10,1’ine ulaştı.
Erken bunamayı önlemek amacıyla belirlenen beslenme tarzı ve yaşlı nüfusun artışıyla ilgili veriler de dikkat çekiyor. Japonya, 65 yaş üstü kişilerin oranının yüzde 29,1’e ulaştığı bir ülke olarak dünyada en kalabalık yaşlı nüfusa sahip.
Ancak bu artan yaşlı nüfus, beraberinde bazı halk sağlığı sorunlarını da getiriyor. Bunlardan en önemlisi ise bunama hastalığı. Japonya’da şu anda 6 milyondan fazla kişinin bunama hastalığı ile mücadele ettiği tahmin ediliyor. Sağlık Bakanlığı, bu rakamın 2025 yılına kadar 7,3 milyona ulaşmasını bekliyor.
Bu nedenle, Japonya’da “bunama kafeleri” açılmaya başlandı. Belediyelerle işbirliği içinde faaliyet gösteren bu kafeler, bunama hastalığıyla mücadele eden yaşlıların yeni insanlarla etkileşime geçebileceği, üretken olabileceği ve ihtiyaç duyulduğunu hissedebileceği güvenli bir ortam sağlamayı amaçlıyor.
Yapılan araştırmalar, bu tür faktörlerin tedavi edilemeyen bunamanın ilerlemesini yavaşlatmak için kritik önem taşıdığını gösteriyor.
Ayrıca, Japonya’da kronik hasta bakıcı eksikliği ve yaşlı bakımının artan maliyetleri de bunama kafelerini, yaşlıları aktif tutmak ve desteklemek için önemli sosyal mekanlar haline getiriyor.
ÇAREYİ BUNAMA KAFELERİNDE ARIYORLAR
Tokyo’nun batısındaki Sengawa mahallesinde bulunan bir kafede, bunama hastalığıyla mücadele eden yaşlılar ayda bir kez garson olarak çalışma fırsatına sahipler. Bu tür kafelerdeki garsonlar siparişleri alırken bazen unutkanlık yaşayabilirler veya siparişler gecikebilir, ancak hiç kimse bu durumdan şikayetçi değil. Kafe sahipleri, her seferinde duruma müdahale ederek karışıklıkları gideriyorlar.
Bunama teşhisi konulan 65 yaşındaki Kazuhiko da her ay bu kafede çalışmak için geliyor. Kazuhiko, eşinin kendisine insanlarla etkileşim kurabileceği bir yer bulmasını istediğini belirtiyor.
Japonya’da bu tür kafelerin konsepti ilk olarak 2017 yılında geçici etkinlikler sırasında ortaya atıldı, ancak son dönemde bunama ile mücadele için kalıcı bir çabanın parçası haline geldi. Haziran ayında Japon Parlamentosu, bunama hastalarına daha fazla hizmet ve program sunmak için yeni bir düzenlemeyi kabul etti ve Başbakan Kişida bu konuyu “ulusal acil durum” olarak tanımladı.
Japonya Sağlık Bakanlığı, sadece 2024 yılında bunama ile ilgili danışmanlık ve araştırma çabalarına 96 milyon dolarlık kaynak ayırdı. Bu, ülkedeki bunama sorununun ciddiyetini ve bu alandaki çözüm çabalarının önemini vurguluyor. Japonya, yaşlı nüfusun artışı ve bunama sorunuyla başa çıkmak için bu tür yenilikçi yaklaşımları benimseyerek yaşlılarının yaşam kalitesini artırmaya çalışıyor.
