Netanyahu’nun Katar’daki suikast girişimi: Zafer arayışı mı, siyasi çıkmaz mı?

Netanyahu’nun Katar’daki suikast girişimi: Zafer arayışı mı, siyasi çıkmaz mı?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Katar’da Hamas’ın sürgündeki üst düzey liderlerine yönelik suikast girişimiyle savaşı kendi lehine çevirmeyi hedefledi.

PANORAMA - NEWS 14 Eylül 2025 YORUM

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu hafta Katar’da Hamas’ın sürgündeki üst düzey liderlerini hedef alan suikast girişimiyle büyük bir risk aldı. Ancak operasyonun başarısız olduğu yönündeki işaretler, bu riskin tersine döndüğünü gösteriyor.

Netanyahu, saldırı ile birlikte Hamas’ın en üst düzey isimlerini ortadan kaldırarak “tam zafer” hedefini ilan etmeyi ve örgütü teslim olmaya zorlamayı amaçlamıştı. Fakat Hamas liderlerinin hayatta olduğu yönündeki açıklamalar, İsrail liderinin bu planını boşa çıkardı.

Katar’da tehlikeli gerilim

Salı günü düzenlenen hava saldırısında beş düşük rütbeli Hamas üyesi ve bir Katarlı güvenlik görevlisi öldü. Ancak Hamas, asıl hedef olan liderlerin sağ olduğunu açıkladı. Grup, liderlerin görüntülerini paylaşmazken, Katar da sağlık durumları hakkında yorum yapmadı.

Saldırı, Katar’ın öfkesini tetikledi ve Arap dünyasında geniş çaplı tepkiye yol açtı. ABD’nin önemli müttefiki ve savaş boyunca başlıca arabulucu olan Katar ile ilişkiler ciddi şekilde gerildi. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani, saldırının ardından ateşkes görüşmelerinin geçerliliğini yitirdiğini söyledi.

Rehineler tehlikede

Katar, bugüne kadar iki ateşkeste arabuluculuk yapmış, 148 rehinenin (aralarında sekiz cenaze de bulunuyor) serbest kalmasını sağlamıştı. Ancak son saldırı, halen Gazze’de canlı olduğu düşünülen 20 rehinenin durumunu tehlikeye attı.

Şeyh Muhammed, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, İsrail’i rehineleri terk etmekle suçladı:
“Bugün İsrail’i yöneten aşırılar rehineleri umursamıyor. Aksi halde bu saldırının zamanlaması nasıl açıklanabilir?”

ABD ile ilişkilerde çatlak

İsrail’in en önemli müttefiki ABD ile ilişkiler de gerildi. Başkan Donald Trump, saldırıdan duyduğu “çok büyük rahatsızlığı” dile getirdi ve Katarlılara böyle bir saldırının tekrar yaşanmayacağına dair güvence verdi. Ancak Trump, Netanyahu’ya yönelik herhangi bir yaptırım ya da baskı sinyali vermedi.

Buna rağmen Netanyahu geri adım atmıyor. Katar’ın Hamas liderlerine ev sahipliği yapmaya devam etmesi halinde yeni saldırılarla tehdit ederek, “Size mesajımız nettir: Ulaşamayacağımız hiçbir yer yok” dedi.

Gazze’de savaş sürüyor

İsrail ordusu, Gazze Şehri’ni tamamen ele geçirmeyi hedefleyen geniş çaplı bir operasyon için bölgedeki yaklaşık 1 milyon sivile tahliye çağrısı yaptı. İsrail hükümeti, BM, AB ve çok sayıda Batı ülkesinin savaşı durdurma çağrılarını reddediyor.

Siyasi analist Gayil Talshir’e göre, bu gidişatı değiştirebilecek tek isim Trump: “Trump İsrail’e ‘yeter artık’ dediği anda bu süreç değişebilir.”

Netanyahu’nun siyasi geleceği

İsrail’de kamuoyunun yaklaşık üçte ikisi savaşın sona ermesini ve rehinelerin anlaşmayla geri getirilmesini istiyor. Ancak Netanyahu’nun siyasi geleceği, halktan çok, aşırı sağcı koalisyon ortaklarının desteğine bağlı. Bu ortaklar, suikast girişimini destekledi ve Gazze’de operasyonların genişlemesi için bastırıyor.

Rehinelerin aileleri ise büyük endişe içinde. Oğlu Matan hâlâ Gazze’de tutulan Einav Zangauker, “Başbakan neden her anlaşma şansını yok etmeye kararlı? Neden?” diyerek gözyaşlarıyla tepkisini dile getirdi.

İç politik dengeler

İsrail kamuoyu büyük ölçüde ateşkes ve rehine anlaşmasından yana. Ancak Netanyahu’nun siyasi geleceği, koalisyondaki aşırı sağcı ortakların desteğine bağlı.

  • Bu ortaklar saldırıyı destekliyor, Gazze’de daha geniş operasyon talep ediyor.

  • Dolayısıyla başarısızlığa rağmen Netanyahu iç politikada ciddi bir tehdit altında değil.

Sonuç: Kısa vadeli güç gösterisi, uzun vadeli zayıflama

Netanyahu’nun Katar’daki hamlesi, Hamas’ı yok etmeye değil, İsrail’in diplomatik yalnızlığını artırmaya hizmet etti. Katar’la arabuluculuk kanalı zayıfladı, ABD ile ilişkiler gerildi, rehinelerin durumu daha da karmaşık hale geldi.

Ancak iç politikada Netanyahu’nun koltuğu sağlam görünüyor. Çünkü “zafer imajı” arayışı, koalisyon ortaklarını memnun ettiği sürece, kamuoyunun savaş yorgunluğu ikincil planda kalıyor.

Analiz: Mehmet Ali Arslan