Kavramların getirdiği başarılar

İnsan duygu yönüyle zenginliğe erip, bu duygularını, düşünceleriyle  idrak etmeye başladığı andan itibaren içinden gelen ilhamları projeye dönüştürüp, hayatına da tatbik ederek insanların faydalanması için çaba göstermektedir. Bu çabaların boşa çıkmamasını sağlamak için yapacağı projeyi adım adım planlayıp uygulamalı. Daha sonra pratik hayatın  içersinde yaşayarak geliştirmek, bu planlamanın çerçevesine sadık kalmak  şartıyla gerçekleştirdiği taktirde başarıya

K. KEMAL METE 10 Kasım 2018 YORUM

İnsan duygu yönüyle zenginliğe erip, bu duygularını, düşünceleriyle  idrak etmeye başladığı andan itibaren içinden gelen ilhamları projeye dönüştürüp, hayatına da tatbik ederek insanların faydalanması için çaba göstermektedir. Bu çabaların boşa çıkmamasını sağlamak için yapacağı projeyi adım adım planlayıp uygulamalı. Daha sonra pratik hayatın  içersinde yaşayarak geliştirmek, bu planlamanın çerçevesine sadık kalmak  şartıyla gerçekleştirdiği taktirde başarıya ulaşacaktır.

Bu projeler kabul görsün veya görmesin bir duygudan yola çıkıp harekete, düşünceye ordan da iradeye yansımıştır. Her insanın kendisine yaratılıştan verilen veya üzerine nakış ve dantel güzelliğinden daha mükemmel şekilde işlenmiş gibi konulan duygular onu hep düşünceyle yoğunlaştıracak aynı zamanda doyuma ulaştığı anda da harekete geçirecektir. Duygu insanda var olduğu sürece hayal dünyasındaki düşüncesini harekete geçirecek ve projelerde eksik olmayacaktır. Bu duygularla yoluna devam etmeden önce kendi hayal dünyalarında yapacaklarını mutlaka iyice düşünmelidir.

Bu sebebden hayal dünyası duyguların kendisine vermiş olduğu katkıyla projeye dönüşmek için iradenin karar vermesini bekler. Önemli olan iradenin projeye yatkın hale getirilmesi, kabul etmesi ve uygulamaya koyması için her şeyi ayrıntısıyla mantık süzgeçinden geçirmesi gerekmektedir. Bütün iradelerin kullandığı projeler toplum tarafından kullanılmaya açık ve kabul görmüş projelere dönüştüklerinde maddi ve manevi değer elde ederler. Böyle toplumlar her alanda, millet ve devletler muvazenesinde liderlik vasfı ile hareket etme kabiliyetini de elde etmiş olurlar. Bu da onlara ekonomisi güçlü, hayat standardı yüksek millet ve devlet  ilişkilerinde medeni olma imkanı vermektedir. Demekki duygularını farkına varan, takip ederek harekete geçiren, yakaladığı düşünceyi aynı anda iradesi ile yorumlayan bunuda projeye dönüştüren insan her zaman toplumun faydası için yatıp kalkacak ve ortaya koyduğu ürünü de hayatta uygulama alanı bulmak  için çalışıp duracaktır. Duyguların, düşünmenin, irade, plan ve projenin bize uygulattığı iki önemli hususiyeti daha vardır.

Birincisi Kur’anın dediği gibi okumak. İkincisi arı veya karınca kolonisinin bize gösterdiği  birlikte hareket etmenin hayatın içersindeki zorlukları  iş bölümü yapılarak kolaylaştırırken yaşamlarının devamı ve ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmanın takım açısından değerli olduğunu göstermesidir. Bu iki kavram (okumak, çalışmak) ilmi kıstasları anlamamıza faydalı olurken hareketlerimizi aşırıya kaçmadan kontrol altına alıp, uygulamalarımızı nizam ve intizam altında devam ettirmemize öncülük edecektir.

Bu kavramlara sıkı sıkı sarıldığımızda birincisi, bizi beslemek için maddi ve manevi inkişafımızla netice verecektir. İkincisi ise duygu ve düşünce yönüyle zengin ufuk insanlarının ortaya çıkması için her zaman çalışmayı prensip haline getirerek, yol güzergahımızı sekteye uğratmadan önünü açacak ve bizim doğru yol almamızı sağlayacaktır.

Bu iki özellik bizi yormayacağı gibi müracat ettiğimiz her kaynağı anlamamıza hayatımızın bir parçası halinede gelmesine yardımcı olacaktır. Bu iki kavram hayatımızı dengede tutacağı gibi hayatımızında vazgeçilmez düsturları arasında yerini alacaktır. Biz onları beklerken ne kadar hazır olup olmadığımızın muhasebesini yapıp kendimizi onlardan kopmamak üzere hazırlamalıyız.