Bir insan çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü bir toplumda bütün doğruları, yanlışları ve konuşma dillerini öğrenmesi imkansız olacağı gibi bunun olmadığı yerde hiç olmazsa onların hallerini anlamaya çalışması mümkündür. Yaşanılan toprakların geleceği için önemlidir. İnsanlar farklı diller ve ifadeler içinde de olsa aynı halleri, aynı tecrübeleri, aynı deneyimleri yaşamakta ve hedeflemektedir. Bu durumda
Bir insan çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü bir toplumda bütün doğruları, yanlışları ve konuşma dillerini öğrenmesi imkansız olacağı gibi bunun olmadığı yerde hiç olmazsa onların hallerini anlamaya çalışması mümkündür. Yaşanılan toprakların geleceği için önemlidir.
İnsanlar farklı diller ve ifadeler içinde de olsa aynı halleri, aynı tecrübeleri, aynı deneyimleri yaşamakta ve hedeflemektedir. Bu durumda ötekilerin dilleri, istekleri ve dualarının dış görünüşündeki farklardan ziyade, içerik ifadeleri ve içlerindeki hallerine dikkat etmeniz, içteki iyi niyetler ve iyi hallere baktığımızda barışı yaşamamız biraz daha kolaylaşacaktır. Yoksa barış çok uzak görülmektedir. Günümüzde yapılan muamelelerle, birlikte olan bitenlere de baktığımızda şu ibretlik tablo her şeyi anlatmaktadır.
Hakim suçluya döndü ve sordu
Savcının dediklerine söyleyecek bir şeyin var mı?
Sanık: Vallah hakim bey ne diyeyim ki, anlamadığım birçok şey söylendi. Ben onların hiç birini bilmiyorum.
Hakim: Buraya niçin geldiğini bilmiyor musun?
Sanık: Bugün beni buraya kim getirdiyse, onlar mutlaka biliyorlardır. Ben bilmiyorum. Buraya gelinceye kadar ki zaman içersinde beni aynı şekilde başka başka yerlere getirip bıraktılar. Şimdi ben nerde, hangisini anlayayım. Her şey bana benzeyen birine adres sormamla başladı. Adresi sorarken, birden başkaları yolumu çevirdi. Bir şey soramadan, ne olduğunu anlamadan, kendimi bir çok olayın içersinde buldum. Onlara sorsan 75 yaşında bir insanı buralara sürüklemek önemli olsa gerek.
Savcı söz alarak dedi: Saygıdeğer hakim sanığın dediğinden de anlaşıldığı gibi kendisi bir çok olayın içersinde bulunmuş.
Sanık: Valla hakim bey ben bir çok olayın içersinde olmadım sadece tek bir şey soracaktım, ya da sizin anladığınız dilde bulamadığım bir adresi soracaktım. Gördüğüm insanların bir kısmını yollarından çevirip soruyordum. Herkezede sormuyordum. Benim dilimi anlayan insanlara sormaya çalışıyordum. Böyle oluncada adresi bana tarif edecek insanı bulmak için çaba gösteriyordum ama yinede çok zorlanıyordum. Başka bir olayla işim yoktu.
Hakim: Teknolojiyi kullansaydın navigasyonla yolunu bulsaydın.
Sanık: Hakim bey, Avni gaz almaya gittiği için onu getiremedim. Bizim ordaki kahvehaneyi işletir. Televizyonu elindeki aletle açıp kapattığı için teknolojiyi bilir. Biz köy de ona lakabı ile seslenirken Teknoloji Avni diyoruz.
Savcı: Hakim bey, Avni denen şahsın sanığı tanıdığı ve yardım ettiği için, fezleke çıkartarak Avni‘nin de mahkemeye getirilmesini yüce makamınızdan istiyorum.
Sanık: Sizin ifade ettiğiniz olayıda tanımam.
Benim adres sorduğum başka birisi ama kişi idi. Beni ordan alıp götürenler bana soru sordular.
Polis: Onu nerden tanıyorsun.
Sanık: Tanımıyorum, adres sormak için durdurdum. Sorarken tanıştığım bir adam.
Polis: Demek sende o adreste kalıyorsun.
Sanık: Yok, kızım, damadım ve birde torunum kalıyor. Ellerinizden öper burnumda tütüyor. Çok şirindir. Onu çok özledim.
Savcı: Sayın hakim bey sanık isim vermeye devam ediyor. Bunlar demekki bayan şirin ve özlem onlarında tutuklanmaları için karar çıkartılmasını talep ediyorum.
Sanık: Torunum Eylem‘i görmek için gidecektim.
Savcı: Sayın hakim suçlu kendi beyanıyla biraz önce olayı inkar etti. Şimdi ise, sizde duydunuz
itiraf etti. Eyleme giderken yakalanmış.
Eylem‘in yerini biliyormusun.
Sanık: Evet bu adreste oturuyor.
Savcı: Adres de belli demek kaç kişi ile eyleme gidecektin.
Sanık: Onlar kızım, damadım ve torunum Eylem beraber kalıyorlar. Ben yalnız gidecektim.
Savcı: Demek eyleme 4 kişi gidecektiniz. Eylemi ayrıntılarıyla anlat.
Sanık: Yok onlar zaten evlerinde, beni bekliyorlar ben yalnız gidecektim. Evleri küçük olduğu için fazla misafir alamıyorlar. Eylem küçük olmasına rağmen titizliği sever. Koyu renkleri çok sever. Eylem bomba gibidir buna rağmen çokta hareketlidir. Onun yanında içim huzur kaplar ve ellerini ellerimle tuttuğumda dinlenirim. Her zaman biraz soğuk gibi durur. Ben de onunla neler yapacağımı planlayınca canlanır.
Savcı: Demek ki planlamışlarda. Eylem küçük ve titiz çalışılmış bir bombayla hareketli bir ortamda olacak. Nerde olacağıda anlaşılmadı. Birde bomba olunca huzur buluyor ve dinleniyormuş. Aynı zaman da bomba eylemi de olmuş. Bunu itirafta ediyor. Diğerleri ile birlikte sanığın tutuklanıp hapse gönderilmesini talep ediyorum.
Sanık: Hakim bey benim Eylem‘in adresini nasıl bulacam bu konuda bana yardımcı olacakmısınız.
Hakim: Bak birde burda eylemin adresini soruyor. Efendi burası ağır cezadır. Senin çiftliğin değil.
Sanık: Hakim bey bunun hafif cezası yok mu illaki ağır cezamı olacak.
Hakim: Efendi efendi kendine gel burası mahkeme
Sanık: Hakim bey benim mahkemede ne işim var. Ben ne yaptım. Kızımı, damadımı birde üç yaşlarındaki Eylem isminde torunumu görmek için adres sordum. Bunlar suç mu oluyor.
Hakim: Karar sanık buraya adres sormak maksadıyla gelmesine rağmen hakimin işini sorgulamasından dolayı 7 yıl 7 ay 7 gün 7 saat 7 dk 7 saniye ağırlaştırılmış hapis cezası verilmiştir. Değerli okuyucularım bugünlerde yanlışlıklada olsa yolunuz polise, karakola ve mahkemeye düşmesin yoksa başınıza gelmedik şeyler kalmayabilir. Bunu izah etmek bile çok zordur. Bu hususa dikkat ederek mecbur kalmadıkça karakolun ve mahkemenin yolundan bile geçmeyiniz.
