Kalbimi tanımak istiyorum

Günümüze kadar gelen ve birçok farklı alim tarafından ele alınan ahlaki değerlerin manasını sorduğumuzda, herkes kendi cephesinden bir cevap verecektir. Öğretilmek istenen ahlaki değerlerden kasıt, insanın nasıl bir varlık olduğunu müşahade etmek midir? Yoksa kötüyle oturup kalkanın kötü olması,  iyi ile oturup kalkanında iyi olması gibi birşeyler midir? Ya da insanın iç derinliklerini keşfedip kalbi

K. KEMAL METE 26 Aralık 2018 YORUM

Günümüze kadar gelen ve birçok farklı alim tarafından ele alınan ahlaki değerlerin manasını sorduğumuzda, herkes kendi cephesinden bir cevap verecektir. Öğretilmek istenen ahlaki değerlerden kasıt, insanın nasıl bir varlık olduğunu müşahade etmek midir? Yoksa kötüyle oturup kalkanın kötü olması,  iyi ile oturup kalkanında iyi olması gibi birşeyler midir?

Ya da insanın iç derinliklerini keşfedip kalbi hayatına yön vererek, yaşamını ukba yörüngeli bir hale getirmekmidir? Hangisi ile karar verirseniz verin, bugün gelinen durumu görünce ahlaki hiç bir kavramın bizleri idare eden yöneticilerin kalbine, mantığına ve düşüncesine yansımadığı anlaşılmaktadır. Biz meseleleri çok fazla bilmesekte perde arkasındakilerin, birilerinden intikam alması normal görünmektedir. Onların bu kadar düşmanca davranışlarının altında yatan sebeb, hayatta kalabilmek için güç ve kuvvet kazanmaktır.

Eğer dünya üzerindeki bir ülkede böyle bir durum varsa ve onlar için zorbalık ahlaki kuralların bir parçası haline gelmişse, bu da insanların kötü manada kamilleşmesine vesile olacaktır.

Hakiki insanlığa giden yol ahlaki değerlerle kaplı, kalb yolunu keşfetmekten geçmektedir. Bunu elde edemediğiniz taktirde, hayatın getirmiş olduğu yükün altında ezilip kalabilirsiniz.

Devlette bu yükün ağırlığına aldırış etmeyip göz yumduğu taktirde, her alanda olduğu gibi kendisinin değer saydığı ekonomi, içtimai, hukuk ve adalet anlayışında çok şeyleri yitirip kaybedecektir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmış olan toplum veya insanlar ne yapacaktır? Düne kadar başkaları için koşturup duranlar, bugün itibariyle kendilerini düşünüyorlarmıdır? Ahlaki değerlerin kaybolduğu bugünkü zaman dilimininde bazıları, ‘‘bu seferde başkaları benim için iyi şeyler yapsın‘‘ diye beklentiye giriyor olabilirler mi?

Veren elin, koşturan ayağın toparlanıp ahlaki kurallarla kendilerini yenileyip bildikleri istikamete doğru dönmeleri gerekmektedir. Şimdilerde de, geleceğe yürümeyi plânlayanlar, egoizmayı bırakıp mutlaka herkesle el ele verip birlikte hareket etmesi gerekmez mi? Yaşama tekrar iyi bir şekilde başlayacaksak, yeniden toparlanıp hayata tutunabilmekten başka çaremiz bulunmamaktadır.

İnsanın kendisini ve çevresini daha iyi tanıyabilmesi, her şeye ve herkese biraz da gönül gözüyle bakabilmesi, onların kalbi ve vicdanlarının iç derinliklerinden gelen ilhamlarını dikkate alarak değerlendirmesi şarttır. Şuana kadar, insanın yaşadığı hayatta ortaya koyduğu kriterler ahlaki değerler açısından iyi veya kötü olabilir. Bu iki kavramın getirdikleri karşısında temiz kalamayan bir kimse, bilgi, görgü ve tecrübeleriyle ne kadar zengin olurasa olsun, vicdanına ve çevresine emin olduğunu anlatamayacağı gibi, güven de veremeyecektir. Her zaman acaba! sorusu insanları meşgul edeceği gibi, kafalarının bir kenarında da hep duracaktır.

Ayrıca bu durumda güç ve kuvveti elinde tutanlar; ahlaki değerleri, evrensel hakları, akıl, mantık ve vicdanlı insanlar karşısında kaybettiklerini, tarihin sayfalarında hüsrana uğramış insanların durumunuda çok iyi bilmektedirler. Diğer bir ifade ile söylersek kanaat önderleri gibi inandırıcı olamazlar. Sadece iletişim araçlarını kullanarak her türlü propagandayı yapar ve etrafındaki insanların kendisine inandığını zannederler. Aslında tam tersi etrafındaki insanlar korktukları için inanıyor gibi görünürler.

Ahlaki değerleri yaşamak, temiz sinelerin, saf gönüllerin, her zaman vicdanıyla hareket insanların hal diliyle kazandıkları nezih düşünce ve dürüst davranışlardır. Bizimde takip ve kabul edeceğimiz yaşantı tarzı böyle olmalıdır. Bu istikamette ahlaki değerlerimizin, hal diliyle yaşantımıza örnek olmasını dilemeliyiz. Bu zamanda dilimizi ve kalbimizi dinleyerek onu tanımaya çalışırsak, onunla birlikte yolumuzu daha kolay  buluruz.