Irkçılık mı, erkek düşmanlığı mı, yoksa her ikisi birden mi?

Kendisine ‘köpeğini kurallara uygun şekilde tasmalı olarak gezdirmesi yönünde uyarıda bulunan’ Afro-Amerikalı adamı hemen polise şikâyet eden kadın ırkçılığın su katılmamış bir örneğini veriyor. Ancak videoda gözlerden kaçan bir şey daha var. Kadının davranış ve konuşma tarzında ırkçılık dışında erkek düşmanlığı/nefreti olarak tanımlayabileceğimiz ‘misandry’ yaklaşımı ile erkeklerden korku/tiksinme olarak Türkçeye aktarabileceğimiz ‘androphobia’ belirtileri de var.

DR. ÜNAL BİLİR 28 Mayıs 2020 YORUM

Kendisine ‘köpeğini kurallara uygun şekilde tasmalı olarak gezdirmesi yönünde uyarıda bulunan’ Afro-Amerikalı adamı hemen polise şikâyet eden kadın ırkçılığın su katılmamış bir örneğini veriyor.

Ancak videoda gözlerden kaçan bir şey daha var. Kadının davranış ve konuşma tarzında ırkçılık dışında erkek düşmanlığı/nefreti olarak tanımlayabileceğimiz ‘misandry’ yaklaşımı ile erkeklerden korku/tiksinme olarak Türkçeye aktarabileceğimiz ‘androphobia’ belirtileri de var.

Bunlar da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Görüntüleri dikkatlice izleyecek olursanız, videodaki kadın Christian Cooper adlı adamı şikâyet ederken iki ön yargıyı birden ustaca devreye sokuyor: ‘Erkek ve zenci’.

Korku ve panik havası içinde adamın kendisini ve ‘köpeğini’ tehdit ettiğini söyleyen kadının sesini duyan, hareketlerini gören (ancak olayla ilgili ön bilgisi olmayan) çoğu insanın aklına hemen erkek şiddetinin hedefi olmuş bir kadın gelir. Allah’tan adam kadının usta oyunculuğunu vidoya çekmiş. Değilse ‘Harvard mezunu bir yazar’ olduğu söylenen adam kendini aklayıncaya, sosyal linçten kurtuluncaya kadar akla karayı seçerdi. Siz bir de bu kadına uyarıda bulunan kişinin üstü başı dökülen, siyahi bir ‘homeless’ olduğunu düşünün ve ‘zenci boğmaya meraklı’ bir polisin elinde başına neler gelebileceğini hayal edin.

Defalarca hem bireysel olarak yaşadım hem de tanık oldum. Yazık ki çoğu kadın devletin veya toplumun kadına şiddet konusundaki duyarlılığını kullanıp erkek ve kadın arasında ailede veya sosyal ortamlarda, eşit koşullarda yaşanan bir tartışmayı hemen bir şiddet tehdidi veya seksist bir yaklaşım olarak değerlendirip telefona sarılıyor.

Çoğunun gerekçesi Amy C. ile birebir aynı: Öyle çok korktum ki! İyi ama korku başkalarını haksız yere suçlamak, bir adamı sırf sana itiraz ediyor ya da sesinin desibel ayarı yüksek diye potansiyel saldırgan veya sapık olarak damgalamak için yeterli mi? Sonra böylesi bir yaklaşımın ardında gerçekten korku mu var, yoksa cinsiyetçi ön yargının tetiklediği bir erkek düşmanlığımı mı?

Bu işin bir yanı. Bir de sosyal ortamlarda beden diliyle devreye sokulan ırkçılık veya erkek nefreti var. Lütfen etrafınıza dikkatlice bir bakın! İşçi, mülteci, evsiz veya yoksul olduğu için kılık kıyafeti düzgün olmayan, bakımsız görünen adamlara bazı kadınların nasıl baktığını, ola ki adam metro veya otobüste yanına/karşısına oturacak olursa yüzünü nasıl buruşturduğunu, hatta hemen yer değiştirdiklerini hayretle göreceksiniz. Tamam. İsteyen istediği yere oturur. Ancak jest ve mimiklerle insanları profesyonelce aşağılamanın hiçbir haklı tarafı yok. Kaldı ki beden diliyle bazı kadınların bir adamı aşağılaması ile bazı erkeklerin bakışlarıyla kadınları taciz etmesi arasında hiçbir fark yok. Her ikisi de cinsiyetçi sapkınlığın, seksist saldırganlığın hukuken cezalandırılamayan ‘rafine’ birer örneği.

https://www.youtube.com/channel/UCZsgju8EZwa2qjag8Z8gCnA

ÖNE ÇIKANLAR