İnsanın kendisiyle yüzleşmesi

İnsanın kendi gerçeğini araması, bulması, bütünleşmesi ve barışması gerekiyor. Bu noktada insanın en çok kendisi ile olması gerekiyor. Kendisi ile olmak için yalnız kalması gerekiyor. Oysa insan yalnızlıktan korkuyor çoğu kez. Yalnızlık kötü değildir ve insanın yalnızlıktan korkmaması gerekiyor. Yalnızlıktan korkan insan aslında kendi gerçeğine ulaşmaktan, onunla tanışmaktan/yüzleşmekten korkan insandır. Oysa korkunun sadece ecele değil,

REMZİ KAPTAN 26 Ocak 2019 YORUM

İnsanın kendi gerçeğini araması, bulması, bütünleşmesi ve barışması gerekiyor. Bu noktada insanın en çok kendisi ile olması gerekiyor. Kendisi ile olmak için yalnız kalması gerekiyor. Oysa insan yalnızlıktan korkuyor çoğu kez. Yalnızlık kötü değildir ve insanın yalnızlıktan korkmaması gerekiyor.

Yalnızlıktan korkan insan aslında kendi gerçeğine ulaşmaktan, onunla tanışmaktan/yüzleşmekten korkan insandır. Oysa korkunun sadece ecele değil, hiç bir şeye faydası yok.

Sahi insan bir yönüyle hep yalnız değil midir? Kalabalıklar boğmuyor mudur insanı? İnsan o kalabalıklara niye katlanır ki? Kendi gerçeğine ulaşmamak için, kendi gerçeğini bastırmak için olmasın sakın? Yalnızlık insanın kendi gerçeğine ulaşması, kendisi olmasına vesiledir.

Yaşamı sorgulayan, bu dünyadaki yaşamının öncesi ve sonrasına dair kuşkusu olan, ötelerin ötesine dair fikir edinmek isteyen ve en nihayetinde başta kendisi olmak üzere cümle varlığa, hakikate anlam vermek isteyen birisinin yalnız kalması kaçınılmazdır. Kişi tektir ve bunun bilincinde olarak hareket etmelidir. Birlikte yol aldığı candaşları, can olduğu cem erenleri şüphesiz çok iyi bir birlikteliktir.

Fakat gerçeğin kendisi yalnızdır ve ona kişi yalnız gidebilir. O kapıya kadar yol arkadaşlarının olması çok iyi (ki zaten onlarda çok yoklar ya) ama o kapıdan içeriye kişi tek girecektir. Mecaz ile devam edersek: içe yöneliş bir boyutuyla Sidret’ül müntehana’dır. Yalnızlıktan korkmamak, yalnızlığın içsel arayış ve tamamlanma için gerekli olduğuna inanmak gerek. Yalnızlık asosyal olmak, kimse ile selam alıp vermemek olarak algılanmamalı.

Hayır, yalnızlık insanın kendisini keşfetmesi olarak anlaşılmalıdır. Bu satırların yazarına göre (sizlere abartılı gelse bile) yalnızlık zorunluluktur. Yalnızlık yaşamın tümünde yalnız olmak, asosyal olmak, her şeyden elini eteğini çekmek değildir benim için.

Yalnızlık, daha çok dönem dönem içsel yenilenme için, içsel yoğunluk için, arınma ve yeniden şarj olmak için gerekiyor. Belki bir yönüyle haftada bir ve hatta bazılarımızın günlük olarak yaptığımız bir kaç saatlik tefekkür boyutuyla da anlamak gerekiyor yalnızlığı.

Yalnızlığımız kendimiz ile kalma isteğidir. Kendimiz ile baş başa kaldığımızda, özümüze ulaşmamız daha kolay olur. Özümüze ulaştığımızda ise yalnızlık diye bir derdimiz kalmaz.

Çünkü, daha bizleri kendi varlığından var edenin gerçeği ile buluşmuş, bir olmuş, onun güzelliğinden yunmuş-arınmış ve bilincine ulaşmışızdır. Böylesi bir bilince erdiğimizde ise yalnızlık bir yana, hiç olmuşuzdur ama diğer yandan yegane gerçeğe ulaştığımız içinde her şey olmuşuzdur.