Ecevit’in Kartal’ı

Ecevit’in Kartal’ı

Bülent Ecevit denildiğinde akla tabiki ilk önce beyaz güvercin gelir.

MEHMET ÇAĞLAYAN 21 Temmuz 2023 YORUM

Partisinin logosu olan beyaz güvercin barışı ve saflığı temsil eder. Bülent Ecevit’in de genel siyasi karakteri hep bu minvalde oldu. Mecliste sayın ifadesinin kullanılması alışkanlığı O’nun sayesinde başladı.

Bülent Ecevit’in birde Kartal’ı var. İktidarın, muhalefetin ve yeni neslin bilmesi gereken Kartal…

Şimdi 1997 yılından bir gazetede çıkan haberi olduğu gibi yazıyorum:

“Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Renault Safrane marka makam otosunun Emlakbank tarafından alındığını öğrenince iade etti.

Ecevit, parti işlerinde kullandığı 06 EC 210 plakalı Kartal marka otomobili makam aracı olarak kullanmaya başladı. 1988 model Kartal’ın Ecevit’in şahsi malı olduğu, muhalefette iken DSP Genel Başkanı olarak da bu otomobili kullandığı bildirildi. Otomobilin ruhsatının Bülent Ecevit adına kayıtlı olduğu öğrenildi.

Ecevit’in korumaları ise 1996 model Renault-21 marka 06 TTT 37 plakalı füme rengi otomobili kullanıyor. Koruma otomobilinin makam otomobilinden daha lüks olduğu dikkat çekiyor.

Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, göreve geldikten sonra kendisine tahsis edilen Mercedes’i reddetmiş ve yerli bir araç istemişti. Bunun üzerine Ecevit’e “Renault Safrane” tahsis edildi. Ancak bu aracın da Mercedes skandalında olduğu gibi Emlakbank tarafından satın alındığı ortaya çıktı. Ecevit bunu öğrenince Renault Safrane marka otomobili iade etti ve yeni bir araç istemedi.”

Haber aynen böyle. Bülent Ecevit önce yerli araba tercih ediyor sonra aracın Emlak Bank tarafından satın alındığını öğrenince 10 yaşındaki şahsi aracını kullanmaya başlıyor.

Ecevit, “İtibardan tasarruf olmaz” dememiş ve halkı ile aynı standartlarda yaşamayı tercih etmişti.

Ecevit’in bu davranışı, ekonomik krizle boğuşan ve devamlı kemer sıkmaya zorlanan vatandaşlara da bir örnek olmuştu.

Türkiye şimdi yine bir ekonomik krizde. Uzmanların söylemesiyle 97 krizinden daha büyük bir krizin içinde. Halka devamlı kemer sıkmayı tavsiye eden iktidar ise harcamalarda en ufak bir kesintiye gitmiyor.

Oysa kriz dönemlerinde en hassas konu toplumun moral ve motivasyonudur. Bunu kaybeden toplumda her türlü psikolojik ve sosyolojik trajediler yaşanabilir.

Ekonomik krizde toplumla dayanışma içinde olmak isteyen liderler yeni bir ceket almaya imtina ederek aynı ceketi giymişti.

Boykot döneminde Sahabe-i Kiram açlıktan karnına taş bağlayınca Peygamber Efendimiz s.a.v iki taş bağlamıştı.

Sarayın lüks harcamalarında, makam araçlarında, yurtdışı gezilerinde kalabalık heyetlerde kesintiye gidilmiyor. İktidardaki harcamalar Amerika’yı, İsviçre’yi kıskandıracak seviyede.

İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın sloganları ile gelen AKP, insanı ve toplumu unutmuş halde.