Asırlardır binlerce erenin hizmet ettiği, hizmet ederek doğru hedefe ulaştığı yolun günümüz iz sürücüleriyiz. Bunca yenilgi ve katliama rağmen alnı açık, başı dik, insanlık nazarında gururla mazlum ve mahzun bir toplumun onurlu bireyleriyiz. Toplumumuzun şahsında cümle insanlık değerlerinin savunucusu, sahiplenicisiyiz. Bu yolda yürümek, menzil almak; yaşamın sırrına ermek demektir. Bu inanca tabi olup gereklerini asgari
Asırlardır binlerce erenin hizmet ettiği, hizmet ederek doğru hedefe ulaştığı yolun günümüz iz sürücüleriyiz.
Bunca yenilgi ve katliama rağmen alnı açık, başı dik, insanlık nazarında gururla mazlum ve mahzun bir toplumun onurlu bireyleriyiz. Toplumumuzun şahsında cümle insanlık değerlerinin savunucusu, sahiplenicisiyiz.
Bu yolda yürümek, menzil almak; yaşamın sırrına ermek demektir. Bu inanca tabi olup gereklerini asgari düzeyde yerine getirmek demek; varoluşa en soylu cevabı vermek demektir.
Bu gerçeklikte sayısal olarak azınlıkta olduğumuz, iktidar ve toplumu yönlendirme mekanizmalarında olmadığımız, aşırı bir karşıtlık ile karşı karşıya olduğumuzda vardır.
Hayatın her alanında; teolojik, siyasal, kültürel, ekonomik, eğitim ve daha bir çok temel ve hayatiyet arz eden alanlarda her hangi bir etkimiz, belirleyiciliğimiz yok.
Bununla paralel olarak toplumsal gerçekliğimizin şekillenmesi, yani inanca dair şek ve şüpheler, kendisini ifade edememe, toplumsal aidiyetin zayıflaması, kendi inançsal gerçekliğini öğrenmek yerine verili olanı sorgusuz kabul etme gibi yığınla sorunlarımızda vardır.
Tüm bunlara rağmen bizler bunların bilincinde olarak yolumuzu sürmeye, inancımızı yaşamaya ve Ali sevdalısı, Ehlibeyt bendesi olmaya kararlıyız. En zorlu ve sıkıntılı dönemde bir deyiş yetişecek imdadımıza ve bizi bizden alıp o Hakkın sonsuz okyanusu ile yek can edecektir.
En bunaldığımız ve artık yeter dediğimiz noktada erenlerimizin bir menakıpnamesi carımıza yetişecek ve bize kılavuzluk edecektir. Genelin aşağılamalarını dikkate almayacağız.
İktidar olanın zulmü bizi daha kenetleyecek ve türap olacağız, en güzel varlıkların boy vermesine ve yaşamı güzelleştirmesine vesile olacağız. Canı cana, malı mala katacağız.
Yarın al yanağından gayrısında ortak olacak, bencilleşen ve bencilleştikçe kirlenenlere inat neyimiz var neyimiz yok meydana koyacağız. Ya Hakk diyeceğiz. Ya Ali, Ya Muhammed.
Bıkmayacağız, yorulmayacağız, aman dilemeyip pes etmeyeceğiz. Cem meydanında Hakkın darının dışında mevkisi ve konumu ne olursa olsun hiç bir Adem evladına el pençe divan durmayacağız.
Özümüzü erenlerimizin özü ile bir edip sonsuza dek çağlayacağız. Bu aşk, bu bilinç ve ikrarla her yeni güne merhaba her akşama eyvallah diyeceğiz.
Ya Allah Ya Muhammed Ya Ali
