Yunanistan çalışma süresini haftada 6 güne çıkardı

Yunanistan çalışma süresini haftada 6 güne çıkardı

Atina, belli sektörlerde çalışma süresini haftada 6 güne çıkardı. 

SEDAT LAÇİNER 04 Temmuz 2024 SEDAT LAÇİNER

Birçok Avrupa ülkesi istikrarlı üretkenlik, hastalık izinlerinde azalma ve çalışanların tükenmişlik sendromunda azalma gösteren denemelere atıfta bulunarak, iş verimini artırmak için haftalık çalışma süresini 5 günden 4 güne indirmeye çalışırken komşumuz Yunanistan küresel eğilimin tam tersi bir uygulamaya geçti. Atina, belli sektörlerde çalışma süresini haftada 6 güne çıkardı. 

Sendikalar kızgın; “bu barbarlıktır, işçi sömürüsüdür” diyorlar. Sağcı hükümet ise istifini bozmuyor, “aldığımız karar işçinin de işverenin de ülkenin de lehine. Bakın göreceksiniz büyüme rekorları kıracağız” diyor. Mitsotakis, “Bu yasanın özü işçi dostu ve derinden büyüme odaklıdır” diyor.

Atina Hükümetine göre karar bir tercihten çok mecburiyetten doğdu, çünkü ülkenin nüfusu her yıl ortalama 40-50 bin kişi iazalıyor ve yaşlanıyor. Bir turizm ülkesi olan Yunanistan’da pek çok işletme çalışacak adam bulamıyor. İş gücü açığı had safhada… Birçok otel, restoran ve diğer işletme açığı göçmenlerle kapatıyor, ancak bu da yetmiyor. Zaten hükümet de göçmen sayısını belli bir düzeyin üzerinde artırmıyor veya artıramıyor. Ülkenin uzun süredir bir ekonomik kriz yaşadığı ve maaşların Avrupa geneline göre düşük olması da yabancı işçi bulamamada bir başka neden… 

Bunun anlamı ekonominin büyüyemesi, kapasitesinin çok altında kalması. Ekonomi büyüyemeyince Yunan ekonomisi kısır bir sarmala giriyor: Büyüyemeyen ekonomi artmayan maaşlara, artmayan maaşlar ise yine büyüyemeyen bir ekonomiye neden oluyor. Ülkede bir öğretmen 1000 euro civarında maaş alıyor. Ortalama gelir ise 900 euro civarında. Ancak turizm ülkesi olması nedeniyle kiralar ve diğer giderler yüksek. 

Atina’daki yetkililer Yunan vatandaşlarının daha çok ve daha uzun süre çalışmaları gerektiği konusunda ısrarcı. Atina hükümeti maaşları artıracak kaynağı bulamayınca çalışma süresini 6 güne çıkararak işçi gelirlerinde artış sağlamaya çalışıyor. 

6 günlük uygulama tüm Yunan işçileri için geçerli değil. Yeni iş kanunlarına göre, altı günlük program yalnızca 7/24 hizmet veren özel işletmelerle sınırlı olacak. Sistem şöyle çalışacak; işçi isterse her gün ilave çalışacak veya bir kez ek 8 saatlik vardiya yapacak. Böylece haftada ekstra 8 saat çalışarak 6. günü tamamlamış olacak. Ayrıca günlük ücretlerine yüzde 40 oranında ikramiye de eklenecek. 

Başbakan Mitsotakis’e göre bu sistem bazı işletmelerde zaten kayıt dışı olarak uygulanıyordu, bu sayede kayıtdışı olarak gerçekleşen pek çok uygulama kayıt altına alınmış olacak. 

2009 krizinden bu yana ekonomide bir miktar toparlanma olmuş da iflas eden, kapanan işyerleri nedeniyle gençler işsiz kaldı, kalifiye insanlar bile iş bulamadı. Bunun sonucu ise büyük çaplı göç oldu. Son 15 yılda ekonomik nedenlerle Yunanistan’dan en az 500 bin gencin başka ülkelere göç ettiği sanılıyor. Buna bir de azalan doğurganlık oranı ve yaşlanma eklendiğinde Yunanistan sokakları boşaldı. Yunanistan’da parklardan bahçelerden artık çocuk ve genç sesleri gelmiyor.

Yunanistan ağırlıklı olarak orta yaşlı ve yaşlı insanlara kaldı. 20 yıl önce 11 milyonu geçen ülke nüfusu 10 milyona indi. Bu gidişle Yunanistan’ın nüfusunun 5-6 yıl içinde 10 milyonun da altına düşmesi bekleniyor. Çarklar dönmüyor, hayat ilerlemiyor. Hükümet ise çare üretemiyor. 

Yunanistan adeta bir çukura saplandı kaldı. Başbakan Kiriakos Miçotakis, buldukları en son önlemin büyüme sorununa çare olacağını iddia ediyor.

Sayıları görece az olan işçiler, haftada 6 saat çalışarak daha fazla maaş alacaklar, işverenler ise işçi bulma güçlüğünü bir ölçüde aşacaklar. Daha fazla çalışma daha hızlı büyüme getirecek, bu da yeni istihdam olanakları sağlayacak… Kağıt üzerinde işe yarar görünse de bu formül Nasreddin Hoca fıkralarına benziyor. Hani Hoca yolun kenarına çalı dikmiş ve çalı büyüyünce yoldan geçen koyunların bu çalıya sürtünmesiyle elde edeceği yünleri toplayıp, satıp zengin olmayı hayal etmiş ya, o hesap… 

Aslına bakarsanız Yunan işçisi zaten çok çalışıyor. Yunanistan halihazırda haftada ortalama 41 saatle Avrupa’nın en uzun beş günlük çalışma saatlerine sahip ülkesi. 

Sendikalar, yeni önlemi işçi haklarına açık saldırı olarak görüyor ve kâr odaklı işletmelerin işçilerin daha rahat istismar edeceğinden, ezeceğinden korkuyor. Çalışma süreleri Yunanistan’da angarya sınırına yaklaşacak çünkü. 

Hükümet ise, altı günlük çalışma haftasının getirilmesinin bir mecburiyet olduğunu savunuyor. Nüfus azalıyor ve yaşlanıyor, çalışan havuzu daraldıkça daralıyor. Bu tür palyatif önlemlerle sorunları aşmak mümkün değil. 

Yunanistan’ın doğurganlık oranı Avrupa’nın en düşüklerinden biri: Bazı köylerde yıllardır tek bir doğum bile kaydedilmiyor. Yüz binlerce genç Yunanlı Avrupa’ya ve Amerika’ya gitti. Geriye kalanlar genellikle enflasyon ve artan kiralar nedeniyle zorluk çekiyor. Gençler 1.000 euro civarındaki maaşlarla geçinemediklerini, bu paralarla aile kuramadıklarını söylüyor.. Birçok Yunanlı 30’lu yaşlarına kadar ebeveynleriyle yaşıyor, bu sayede tasarruf ettiklerini belirtiyor. 

Yunan hükümeti nüfus krizini aşmak için bazı tedbirler aldı ama bunlar çok küçük destekler sağlıyor, hatta komik düzeylerde kalıyor. kaldı ki nüfusu artırmak için sağlanan bu tür teşviklerin hiçbir ülkede işe yaramadığı görüldü. Yunanistan eriyor, küçülüyor.

1923’de Yunanistan’ın nüfusu 6 milyondu. O yıllarda Türkiye’nin nüfusu ise 14 milyon civarındaydı. Yani Yunanistan, Türkiye’nin yarısına yakın bir nüfusa sahipti. 2024 itibariyle iki ülke arasındaki fark ise 8 mislini aşmış durumda. Türkiye’nin nüfus 2023’den bu yana roket gibi yükselirken Yunanistan’ın nüfusu 12 milyonla zirve yaptı, şimdi ise 10 milyona kadar düştü ve erime önümüzdeki 30 yıl içinde artarak sürecek ve Yunanistan’ın nüfusu 2055’de 8 milyonun altına düşecek. Yüzyılın sonunda ise Yunanistan’ın nüfusu 6 milyon civarına gerileyecek, yani 1923 yılındaki nüfusunun bile gerisine düşecek. 

Yunanistan bu şartlar altında dışarıdan daha fazla göç almak zorunda veya ekonomisinde muazzam bir robotlaşmaya gitmek zorunda. Aksi takdirde bu tür önlemlerle hiçbir soruna çare bulamazlar