Yeni kanun ile Alman vatandaşlığına kabul şartlarında neler değişti?

Alman vatandaşlığını almak isteyen yabancının 10. maddenin 1. fıkrasının 6. bendine göre yeterli Almanca dil bilgisine sahip olması gerekiyor. Bunu da Avrupa Ortak Dil Referans Çerçevesi'ne göre aldığı “B1” seviyesindeki sertifika ile ispatlaması gerekiyor.

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 30 Mart 2024 YAZARLAR

Koalisyon mutabakatında açıklandığı gibi federal koalisyon hükümeti tarafından verilen ve Alman parlamentosunda 19.01.2024 tarihinde kabul edilen “Vatandaşlık Kanununun Modernizasyonu Hakkında Kanun” 22.03.2024 tarihinde Alman Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak 26.03.2024 tarihli ve 104 sayılı Alman Federal Resmî Gazetesinde yayınlandı.

Bu kanunla getirilen değişiklikler kabul edilen kanunun 6/1 maddesi gereğince yayınlandığı 26.03.2024 tarihinden itibaren üç ay sonra yani 27.06.2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. O tarihe kadar halen mevcut kanun hükümleri uygulanacak.

Aynı maddenin 2 ve 3. fıkralarına göre ise Alman vatandaşlığından çıkış belgesi alınması ile ilgili Alman Vatandaşlık Kanununun 24. maddesini yürürlükten kaldıran değişiklik hükmü 27.06.2025 tarihinde, Alman vatandaşlık dairelerinin kişisel veri aktarımına ilişkin getirilen yenilikler ise teknik altyapı hazırlıkları bitirildikten sonra Alman İçişleri Bakanlığının belirleyeceği tarihte yürürlüğe girecek.

Bu kanunla getirilen değişiklik ve yenilikleri henüz tasarı halindeyken sizinle bu köşemizde birçok yazımızla izah etmiştik. Yeni kanunla getirilen yenilik ve değişiklikleri bu yazımızda önemli gördüğünüz birkaç başlık altında izah etmeye çalışacağız.

Çifte vatandaş olma önündeki engel kaldırıldı

Kanunla getirilen ve Türk vatandaşları, mavi kartlılar veya Türk vatandaşlığına girmek isteyen yabancılar açısından en önemli değişiklik 2000 öncesi kanuni düzenlemede kısmen, 2000 sonrası düzenlemede ise tamamen yasaklanan çifte vatandaşlık hakkını engelleyen 10/4, 17/1-2 ve 25. maddelerinin yürürlükten kaldırılarak birden çok ülke vatandaşlığının mümkün hale getirilmesidir.

Kanunun yürürlük tarihi olan 27.06.2024 tarihinden itibaren Alman vatandaşlığını almak isteyen ve şartları taşıyan Türk vatandaşlarından Türk vatandaşlığından çıkma zorunluluğu kaldırıldığı gibi Alman vatandaşı iken Türk vatandaşlığının alınması halinde Alman vatandaşlığının otomatik kaybı söz konusu olmayacak.

Vatandaşlığa kabulde belirli bir süre Almanya’da ikamet etme süresi düşürüldü

Bekâr veya yabancı (örneğin Türk) bir ülke vatandaşı ile evli veya resmi olarak kayıtlı bir hayat arkadaşlığı olan yabancılar açısından değişiklik öncesi Kanunun 10. maddesine göre başvuru tarihinde 16 yaşını doldurmuş ve fiil ehliyetine sahip olmak, Alman vatandaşlığına kabul başvurusunda diğer şartların yanında sekiz yıldan beri yasal olarak Almanya’da ikamet edilmiş olmak gerekiyordu. Örneğin kaçak olarak bulunanlar veya Duldung ile kalanlar yasal ikamet etmiş sayılmıyorlar.

Başvuruda bulunan yabancının eşi veya resmi kayıtlı hayat arkadaşı ve reşit olmayan çocukları Almanya’da yasal olarak sekiz yıl ikamet etmemiş olsalar bile bunlar da başvuranla birlikte vatandaşlığa kabul edilebiliyorlar.

Yabancının bir uyum kursuna başarıyla katıldığını Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi (BAMF) tarafından verilen bir belgeyle kanıtlaması halinde, öngörülen sekiz yıllık süre yedi yıla indirilebiliyor, özel entegrasyon başarılarının ibrazı, özellikle de öngörülen koşulları aşan dil bilgisi (örneğin C1 seviyesi), iyi derecede akademik, mesleki yetenekler veya mesleki başarılar ya da gönüllü toplumsal yurttaş katılımın olması ve bunun ispatlanması hallerinde ise bu ikamet etme süresi altı yıla kadar kısaltılabiliyordu.

Gerek Federal Almanya Anayasa’sının 16a maddesine gerekse de Mültecilerin Hukuki Statüsü Hakkında 28.07.1951 tarihli Cenevre Sözleşmesinin hükümlerine göre iltica başvurusu kabul edilip Alman Oturum Yasası’nın 25/1 veya 25/2 maddesine gereğince oturum izni alan mülteci statüsündekilerden de iltica başvuru tarihlerinden itibaren Almanya’da altı yıl ikamet şartı isteniyordu.

Yeni kanun değişikliğinin yürürlüğe gireceği 27.06.2024 tarihinden itibaren yapılacak başvurularda (mülteci statüsündekiler dahil) kanunda öngörülen bu sekiz yıldan (mülteciler için altı yıldan) beri ikamet etme süresi beş yıla, özellikle iyi derecede akademik, mesleki veya profesyonel başarılar veya gönüllü toplumsal yurttaş katılımı gibi özel entegrasyon başarılarını ispatlanması, yabancının kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu aile üyelerini resmi bir kurumdan yardım almadan geçindirebilmesi ve diller için Avrupa Ortak Referans Çerçevesi’nin C1 seviyesinde bir dil sertifikasının olması halinde ise üç yıla düşürüldü.

Alman vatandaşı ile evli veya resmi olarak kayıtlı bir Alman vatandaşı ile hayat arkadaşlığı olan yabancılar açısından ise mevcut kanuni düzenlemedeki yabancının Almanya’da üç yıldan beri yasal olarak ikamet etme ve evliliğin veya resmi kayıtlı hayat arkadaşlığının da iki yıldan beri devam etmesi şartlarında bir değişiklik yapılmamıştır.

Almanya’da doğan yabancı çocukların Alman vatandaşlığı hakkı için ebeveynlerinden istenen ikamet süresi düşürüldü

Mevcut kanunun 01.01.2000 tarihinde yürürlüğe giren kanun değişikliğiyle düzenlenen 4/3 maddesine göre iki yabancı uyruklu (örneğin iki Türk vatandaşı eş) ebeveyninden en az birinin çocuğun doğduğu tarihten geriye doğru sekiz yıldan beri Almanya’da yasal olarak ve başvuru tarihinde süresiz oturum izni ile ikamet etmesi ve çocuğun 01.01.2000 tarihinden sonra Almanya’da doğması halinde çocuğun doğum yeri esasına göre Alman vatandaşlık hakkı oluyor. İstisna olarak kanunun 40b maddesi gereğince 02.01.1990 ile 31.12.1999 arasında Almanya’da doğan çocuklar için ise mutlaka anne veya babası tarafından geriye dönük 31.12.2000 tarihine kadar Alman vatandaşlığının kaydı için başvuru yapılması gerekiyordu.

Kanunun yürürlüğe girdiği 01.01.2000 tarihinden itibaren doğum tarihinden geriye doğru çocuğun yabancı uyruklu anne veya babasından biri en az sekiz yıldan beri Almanya’da yasal olarak ikamet etmemiş ve/veya başvuru tarihinde süresiz oturum izni yok ise çocuk 01.01.2000 tarihinden sonra Almanya’da doğsa bile Alman vatandaşlık hakkı olmuyor.

Şartlar yerine getiriliyorsa bu çocuklar doğum yeri esasına göre Alman vatandaşı anne veya babasından dolayı örneğin Türk vatandaşı yani çifte vatandaş oluyorlardı. Fakat 01.01.2000 tarihinde yürürlüğe giren kanunla getirilen 29. madde gereğince iki yabancı ebeveynden doğum yeri esasına göre Alman vatandaşı olmuş bu çocuklar devamlı çifte vatandaş olarak kalamıyorlardı. Çünkü bu maddeye göre bu çocuklar 18 yaşından itibaren 21 yaşını doldurduktan sonra 23 yaşına kadar Alman vatandaşlığı ile Türk vatandaşlığı arasında bir tercih yapıp birini seçmek zorundaydılar.

Lâkin opsiyon (Optionpflicht) yükümlüsü bu çocuklar için 20.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren kanunla 29. maddeye “1a” fıkrası eklenerek bu çocuklar şayet devamlı mutat olarak en az sekiz yıl Almanya’da ikamet etmişlerse ve altı yıl Almanya’da okula gitmişlerse veya Almanya’da bir okul diploması almışlarsa veya Almanya’da bir meslek eğitimini tamamlamışlarsa bu hallerde seçme yükümlülükleri şartlı olarak kaldırılmıştı.

İşte yeni kanun değişikliği ile 01.01.2000 tarihinden sonra yabancı bir anne veya babadan Almanya’da dünyaya gelen çocukların doğum yeri esasına göre Alman vatandaşlığına hak kazanabilmeleri için ebeveyninden en az birinin doğum anından geriye doğru sekiz yıldan beri Almanya’da yasal olarak ikamet etme zorunluluğundaki bu sekiz yıllık süre kısaltılarak beş yıla indirildi. Bu çocuklara seçme yükümlüğü getiren 29. madde yeni kanunla tamamen yürürlükten kaldırıldı. Bu çocuklar için artık seçme zorunluluğu olmayacak. Bunlar çifte vatandaş olarak hem Alman hem de Türk vatandaşı olarak devam edebilecekler.

Dil şartı

Alman vatandaşlığını almak isteyen yabancının 10. maddenin 1. fıkrasının 6. bendine göre yeterli Almanca dil bilgisine sahip olması gerekiyor. Bunu da Avrupa Ortak Dil Referans Çerçevesi’ne göre aldığı “B1” seviyesindeki sertifika ile ispatlaması gerekiyor.

Yeni kanun değişikliğiyle bizim ilk nesil dediğimiz Federal Almanya Cumhuriyeti’ne 30 Haziran 1974 tarihine kadar bir İşçi Göçü sözleşmesine dayanarak gelmiş olan yabancılardan “B1” sertifika şartı kaldırıldı. Artık bu yabancının günlük yaşamında sorun yaşamadan kendini Almanca sözlü olarak ifade edebilmesi yeterli kabul edilecek, kendilerinden “B1” sertifikası istenmeyecek.

Yine yeni kanunla bunlar dışında gerçekten bütün çabalarına rağmen dil öğrenme zorluğu çeken, gittiği dil kurslarına rağmen bir türlü “B1” dil sertifikasını alamayan veya kalıcı olarak başarısız olan yabancı için de katlanılamayacak zorlukları aşmak için bir kolaylık getirildi. Bu durumunu ispatlayan yabancı da günlük yaşamında ciddi bir problem yaşamadan Almanca sözlü iletişim kurabiliyorsa bunlardan da “B1” sertifika şartı istenmeyebilecek. Ancak bu husus tamamen idarenin takdire bakılıyor.

Sosyal yardım almama şartı

Mevcut Kanunun 10. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendine göre Alman vatandaşlığına girmek isteyen bir yabancının Sosyal Kanunun 2. Kitabı (Bürgergeld) veya 12. Kitabı (Grundsicherung) kapsamında yardım talep etmeksizin kendisini ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerini geçindirebilecek gelire sahip olması gerekiyor.

Bunun istinası ise bu yardımları almada yabancının çalıştığı firmanın iflas etmesi, yaşı, ekonomik konjonktür, iş piyasasında yaşanan krizler, niteliği ve sağlık durumu gibi sebeplerle kendi kusuru olmadan sosyal yardım almak zorunda kalması halleridir.

Yeni kanunun yürürlüğe girmesiyle bu istisna, kanun metninden çıkartıldı ve farklı istisnai hükümler getirildi. Tasarıya göre şayet yabancı kişi ve eşi Federal Almanya Cumhuriyeti’ne 30 Haziran 1974 tarihine kadar bir İşçi Göçü sözleşmesine dayanarak gelmiş yani bizim ilk nesil insanımız bu yardımları almada kendi kusuru yoksa sosyal yardımı alsa bile Alman vatandaşı olabilecek.

Bunların dışında kalan yabancı kişi tam zamanlı (Vollzeit) bir işte çalışıyor ve bu işte son 24 ay içerisinde en az 20 ay çalışmışsa bu yabancı da sosyal yardım alsa bile Alman vatandaşı olabilecek. En son 24 ay içerisinde en az 20 ay bir tam zamanlı işte çalışanın henüz rüşte ermemiş küçük bir çocukla birlikte nikahlı eşi veya resmi kayıtlı hayat arkadaşı da sosyal yardım alsa bile Alman vatandaşı olabilecek.

Vatandaşlık testi (Einbürgerungstest) şartı

Alman vatandaşlığına kabul şartlarından biri de Almanya’daki yasal, sosyal düzen ve yaşam koşulları hakkında bilgi sahibi olmaktır. Bu şart ise 10. maddesinin beşinci fıkrasına göre Alman İçişleri Bakanlığının düzenlediği uyum kurslarına katılmak ve uyum kursu sonunda vatandaşlık testi sınavını başarı ile bitirip bunun belgelenmesiyle mümkün oluyor.

Fakat bu şart, yabancının bedensel, zihinsel veya ruhsal hastalığı veya engeli ya da yaşı nedeniyle yerine getiremeyecek durumda olması halinde istisnaen aranmıyor. Yeni kanunla bu genel hükümlerde ve şartlarda bir değişiklik yapılmadı. Fakat istisnaen bu şartın istenmeyeceği iki grup ekleniyor. Bunlardan birincisi yukarıda bahsettiğimiz Almanya’ya 30 Haziran 1974 tarihine kadar bir İşçi Göçü sözleşmesine dayanarak gelmiş yani bizim ilk nesil insanımız. İkinci grup ise yeni kanunla getirilen gerçekten bütün çabalarına rağmen dil öğrenme zorluğu çeken, gittiği dil kurslarına rağmen bir türlü B1 dil sertifikasını alamayan veya kalıcı olarak başarısız olan yabancılar.

Bunlardan kısmen dil şartının kaldırılmasına paralel ve doğal olarak vatandaşlık testi de istenmeyecek.

Alman özgür demokratik anayasal düzenine uyma şartı

Mevcut Alman Vatandaşlık Kanununun 11. maddesi gereğince Alman vatandaşlığına kabul başvurusu yapan bir yabancının Almanya’nın özgür demokratik anayasal düzenine aykırı eylemlerde bulunmaması gerekiyor. Buna ilişkin olarak vatandaşlığa kabul edilen yabancıya vatandaşlık belgesi (Einbürgerungsurkunde) teslim edilmeden önce yabancı 16. madde hükmü gereğince “Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasasına ve yasalarına saygı göstereceğimi ve bunlara zarar verebilecek her türlü eylemden kaçınacağımı beyan ederim” şeklinde yazılı beyanda bulunulmak zorunda.

Yeni kanunla Alman vatandaşlığına kabul şartlarını düzenleyen 10. maddeye “Antisemitik, ırkçı, yabancı düşmanı veya insanlığı aşağılamaya yönelik diğer eylemler, Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’nın insan onuru güvencesiyle bağdaşmaz ve bu kanunda tanımlanan özgür demokratik anayasa düzenine aykırıdır” cümlesi, aynı maddeye eklenen “1a” fıkrasıyla bu beyana ek olarak “Almanya’nın, özellikle Yahudi yaşamının korunması, halkların barış içinde bir arada yaşaması ve saldırgan bir savaş yürütmenin yasaklanması olmak üzere, adaletsiz Nasyonal Sosyalist idaresi ve bunun sonuçları açısından özel tarihî sorumluluğunu kabul eder” cümlesi eklendi.

Yani bu beyanların belgenin alınmasından önce yazılı olarak yabancı tarafından samimi olarak verilmesi ve bu beyana bağlı kalınması gerekiyor. Yabancı kişi bütün bu beyanlarını samimi olarak yapmayıp Alman vatandaşlığına kabulünden sonra bu beyanına 10 yıl içerisinde sözlü veya fiili olarak aykırı hareket ettiği tespit edilirse yine kanunun 35. maddesine göre Alman vatandaşlığı iptal edilebiliyor. Zira bu maddeye göre usulsüz bir vatandaşlığa kabul, idari işlemin hile, tehdit veya rüşvet yoluyla ya da verilmesi için gerekli olan bilgilerin kasten yanlış veya eksik verilmesi suretiyle elde edilmiş olması halinde geri alınabiliyor. Hatta kural olarak, bu kişinin vatansız kalması söz konusu olsa bile geri alma işlemini etkilemiyor ve geri alma işlemi geçmişe yönelik olarak geçerli oluyor.

Elbette Alman vatandaşlığına kabul incelemesinde Kanunun 12a maddesi gereğince Almanya’nın özgür demokratik anayasal düzenine aykırı eylemlerin tespit edilmemesi gerekiyor. Bununla ilgili olarak yeni kanun değişikliğiyle mevcut kanuna 32b maddesi ekleniyor ve 12a maddesi gereğince Alman Ceza Kanunundaki bazı suçlardan dolayı kesinleşmiş ancak Alman vatandaşlığına kabule engel olmayan mahkumiyetlerin vatandaşlık makamı tarafından yetkili savcılıktan, Ceza Kanunu’nun 46/2-2. cümlesi anlamında suça konu mahkumiyet kararında suçun antisemitist, ırkçı, yabancı düşmanı veya diğer insanlık dışı Saiklerle işlenip işlenmediğinin tespit edilip edilmediğini bildirmesi, yetkili savcılığın talepte bulunan vatandaşlık makamını bu konuda ivedilikle bilgilendireceği hükme bağlandı.

Alman vatandaşlığına kabulde normal olarak en gel olmayan bu suçlar dolayısıyla alınan ve kesinleşen mahkumiyetler şayet suçun antisemitist, ırkçı, yabancı düşmanı veya diğer insanlık dışı Saiklerle işlendiği tespit edilirse Alman vatandaşlığına kabule engel olacak.

Alman vatandaşlığına kabule engel hallerde değişiklikler

Alman vatandaşlığına kabule engel halleri düzenleyen mevcut Alman Vatandaşlık Kanununun 11. maddesi gereğince kabul başvurusu yapan bir yabancının Almanya’nın özgür demokratik anayasal düzenine aykırı eylemlerde bulunmaması şartına ek olarak yeni kanun değişikliğiyle yabancının aynı anda birden fazla eşle evli olması (Poligami) ile davranışlarıyla Alman Anayasa’sında belirtilen kadın-erkek eşitliği haklarını göz ardı ettiğini göstermesi de eklendi.