Vagus Siniri nedir?

İnsan vücudunun işleyiş şekli modern tıp dünyası tarafından hâlâ tam olarak keşfedilebilmiş değil. Kadim halklar — Şamanlar, Çinliler, Hintliler — binlerce yıl önce beden-zihin-ruh bütünlüğünü biliyordu.

MELEK KANDİLLİ 20 Temmuz 2025 YAZARLAR

Modern tıp ise bu bütüncül yaklaşımı yeni yeni keşfetmekte. Son aylarda özellikle stres, endişe ve birçok kronik hastalık tedavisinde “vagus siniri” adını sıkça duymaya başladık. Birçok rahatsızlığın bu sinirin hasar görmesinden kaynaklandığını gösteren bilgilerle karşılaşıyoruz.

Vagus siniri aslında 1938 yılında epilepsi hastaları için hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde fark edilmiştir. İnsan vücudunun en uzun siniri olan vagus, beyinden başlayarak boyun, göğüs ve tüm iç organlarımıza — özellikle mide ve bağırsağa — kadar uzanır. Bu nedenle, beyin ile bağırsak-mide arasındaki komutları veren sinir olarak oldukça önemli bir iletim sistemidir. Otonomik duyusal ve motor lifleriyle iç organları besleyen 10 çift kranial sinirden biridir.

Vagus siniri, sindirim sisteminden kalp atış hızına, bağışıklık sistemimizden solunum ritmimize kadar birçok vücut fonksiyonunu düzenler. Bu sinir hasar gördüğünde anksiyete, migren, stres ve endişenin kronikleşmesiyle birlikte; reflü, kabızlık veya ishal, iltihaplı hastalıklar, pankreas sorunları, duygu durum bozuklukları, depresyon, kalp ritim bozuklukları, nefes darlığı, ses kısıklığı, baş dönmesi, boyun düzleşmesi ve hipertansiyon gibi birçok hastalık tetiklenebilir.

İşte bu noktada, “holistik tıp” (bütüncül tıp) önemli bir rol üstlenmektedir. Eski kadim şifa bilgilerinde yer alan bu yaklaşım, endüstrileşme süreciyle geri plana itilmiş; modern tıbbın uzmanlık alanlarına bölünmesiyle insan bedeni parçalara ayrılarak değerlendirilmiştir. Ancak bu parçacı yaklaşım, örneğin vagus siniri hasarında olduğu gibi, asıl nedeni fark edemediğinden kalıcı çözüm sunmakta zorlanmaktadır.

Çoğu kez hasar gören bir organı tedavi edemeyen modern tıp, çözümü o organı almakta, kesmekte ya da yakmakta arar. Oysa sorun, hiç tahmin edilmeyen bir başka organ, sinir ya da duygu disfonksiyonundan kaynaklanıyor olabilir. Bu yüzden, sadece semptomları baskılayan ilaçlarla metabolizma toksikleşmekte, görünüşte iyileşen hastalıklar ise tekrar nüksedebilmektedir.

Migren ve epilepsi hastalarının, doktorlarına vagus sinirini uyaran yeni teknolojik cihazlar hakkında danışmalarını öneririm. Bu cihazlar, uzun yıllardır piyasada olmasına rağmen, sağlık sisteminin bu etkili ve yan etkisiz cihazları yeterince önermemesi düşündürücüdür.

Vagus Siniri Nasıl Aktiflenir?

Fiziksel Aktivite: Yoga, aerobik gibi düzenli egzersizler vagus sinirini en iyi şekilde aktive eden yöntemlerdendir.

Refleksoloji Masajı: Ayaklara yapılan refleksoloji masajı, kan basıncını dengeler ve vagus sinirini uyarır.

Boyun ve Omuz Terapileri: Masajlar ve yoga benzeri boyun destekleyici egzersizler oldukça faydalıdır.

Nefes Egzersizleri: Derin ve yavaş nefes alma teknikleri vagus sinirini doğrudan uyarır. Temiz havada, özellikle ormanda yapılan nefes terapileri daha etkili olur.

Meditasyon ve Şarkı Söyleme: Koro gibi topluluk etkinlikleri stres ve endişeyi azaltır.

Sosyal Bağlar: Sevdiklerinizle vakit geçirmek, hobilere zaman ayırmak vagus sinirini destekler.

Saç ve Baş Masajı: Doğal materyallerle yapılmış taraklarla saç taramak, göz çevresini ve şakakları ovmak vagus sinirini ve trigeminal siniri uyarır.

Sonuç Olarak:

Kronik şikayetleriniz varsa doktorunuza başvururken vagus siniri ve bu sinirin hasar görüp görmediğini mutlaka gündeme getirin. Günlük hayatında yoğun stres altında olan, sakin ve güvenli alanlar oluşturamayan bireylerin; sağlıklı beslenme, düzenli spor ve “hiçbir şey yapmama” zamanları oluşturmaları çok faydalı olacaktır.

Günümüzde hem dünyada hem ülkemizde bütüncül tıp (holistik tıp) giderek daha fazla kabul görmekte. Ağır ilaçlar ve cerrahi yöntemlerden önce, bir bütün olarak çalışan vücudunuzu anlamaya yönelik bütüncül tıp uzmanlarından destek almanızı öneririm.

Her ne kadar ilaç sanayisinin etkisinde kalan sağlık sistemi bu yeni yöntemleri alternatif olarak tanıtmakta çekimser olsa da, geleceğin tıbbı holistik yaklaşımlarda yatıyor.

Sağlıkla kalın, ışıl ışıl parlayın!

ÖNE ÇIKANLAR