Aşk uyutmaz, sevgi unutmaz

Aşk ile sevgi aynı daire içerisinde gözüken, fakat hakikatte farklı olan iki kavramdır. Bu iki kavram ihtiva ettikleri mana itibariyle farklı his, duygu, düşünce ve neticeye haizdir. Öncelikle bu iki kavramı doğru olarak anlamak lazımdır. Aşkta insana tesir eden ilk şey dış güzellik ve çekiciliktir. Bu yönüyle kişiyi ilk etapta fizikî yön etkiler; her ne

MEHMET TOY 29 Ocak 2018 ÜZEYİR TÜFEKÇİ

Aşk ile sevgi aynı daire içerisinde gözüken, fakat hakikatte farklı olan iki kavramdır. Bu iki kavram ihtiva ettikleri mana itibariyle farklı his, duygu, düşünce ve neticeye haizdir. Öncelikle bu iki kavramı doğru olarak anlamak lazımdır.

Aşkta insana tesir eden ilk şey dış güzellik ve çekiciliktir. Bu yönüyle kişiyi ilk etapta fizikî yön etkiler; her ne kadar etkilese de, aslında bu etkileme geçicidir. Sokrates’in söylediği gibi “Güzelliğin saltanatı kısa sürer.” Sonra da iç güzelliğin hüküm ve saltanatı başlar. İç güzellik ise sevgi ile kaimdir.

Aşk, iradi ve bilinçli bir seçim değildir; bir çaba sonucu da kazanılmaz, o bir tür çarpılmadır. Sevgide ise iradi ve bilinçli bir tercih söz konusudur ve kişinin kendi arzusu ve gayretiyle zamanla ortaya çıkar.

Aşk genellikle tek taraflı olduğu halde, sevgi öyle değildir; sevgide karşılık vardır. Aşkın kimyası üzerine yapılan araştırmalarda; aşk esnasında beyinde keyif verici, gevşetici bir madde salgılandığı tespit edilmiştir. Bu yönüyle aşk sarhoş edici bir duygudur.

Kişinin sevebilmesi için bir sürece ihtiyaç vardır. Aşkta öyle değil, aşkta bu süreç yıldırım hızıyla işler.

Aşk, birçoklarının zannettiği gibi karşılıklı yaşanılan bir duygu değildir. Aşk, çoğu zaman tek başına yaşanılan bir duyudur.

Aşk paylaşılamaz, çünkü aşk çift yönlü bir etkileşimin ortaya çıkardığı bir duygu yoğunluğu değildir. Kişinin karşı cinsten etkilenmesiyle ortaya çıkan bir duygu yoğunluğudur. Sevgi ise insanın kalbinde önceden beri var olan bir duygudur, âşık olmakla ortaya çıkmaz.

Aşkta yaşanılan duygu yoğunluğu, sevgiye nazaran daha fazladır. Fazla olduğu için söz ve davranışların kontrol altına alınabilmesi biraz güçleşmektedir.

Aşkta tek taraflı etkilenme olmasına karşın, sevgide çift taraflı etkileşim söz konusudur. Yani duygusal yoğunluk tek taraflı yaşanmaz; çift taraflı yaşanır ve duygular karşılıklı olarak paylaşılır.

Âşık bencildir, muhatabı için değil kendisi için ister. Oysa sevgi, sevilenden yanadır; sevgili için ister, sevdiği kişi adına ister.

Sevgide etkileşim karşılıklı olduğu için kişinin duygu, düşünce, fikir, akıl ve mantık gibi mekanizmaları sağlıklı işler. Aşkta hoşlanma, sevgide ise hoşlanma ile beraber bir de şefkat vardır. Şefkat, karşılık beklemez ve bir şarta da bağlı değildir. Şefkat hissiyle hareket eden kişi, âşık olduğu insanı ne pahasına olursa olsun mesut etmek ister.

Sevgi, içinde empatiyi barındırır ve sevilen kişinin iyilik halini gözetir. Çünkü sevgi bencillikten uzaktır.

Aşk his ve hevese dayanır, sevgi ise daha çok akıl ve mantık eksenlidir. Âşık olan kişide önceliği duygular alır, muhakeme ise ikinci plâna düşer.

Âşık olan kişinin akıl ve mantığı sağlıklı işlemez. Çünkü aşkta algıya dayalı bilgiler, akıl üzerinden değil, duygu üzerinden düşünceye aktarılır. Hal böyle olunca hadiselerin sağlıklı değerlendirilmesi söz konusu olmaz.

Aşkta duygu yoğunluğu vardır. Her ne kadar âşıklar duygu yoğunluğunu hızlı ve yoğun yaşasalar da aslında çabuk sönerler. Çabuk söndükleri için de âşıkların mutlu biten bir sonları yoktur, olsa da çok azdır.

Sevgi aşktan daha kıymetlidir. Çünkü aşk geçici, sevgi kalıcıdır. Aşkın belirli bir süresi vardır ve ömrü kısadır. Sevgi ise daimidir. Kişilerin birbirlerine karşı saygı ve bağlılığı devam ettiği sürece sevgi varlığını her zaman devam ettirir.

Aşkın ömrü üç beş yıldır, sonra buharlaşır gider. İçerisinde mantık ve sevgi barındırmayan aşk, bir müddet sonra yok olmaya mahkûmdur. Aslında aşk sevgiyle buluşabilse, varlığını onunla devam ettirebilse sevgiye kalite katar.

Aşkın gözü kördür, kusurları göstermez. Âşık olma süresi sona erdiğinde gerçekler ortaya çıkar. Çünkü âşık, aşk süresi boyunca her şeye tozpembe gözlükle bakar. Pembe tablolar ise hakikatte gerçeği göstermez.

Âşık olan kişi, sevdiği kişinin her yönüyle mükemmel olduğunu düşünür. Kendisinden başka herkes, âşık olduğu insanın kusurlarını görüp dillendirse de, o reddeder hatta karşı çıkar. Delicesine büyük bir sevdayla başlayan aşkın bir süre sonra buhar olup uçmasının sebebi, aşığın her şeye pembe gözlükle bakmasıdır.

Aşk uyutmaz; sevgi unutmaz. Aşk akıl ve mantığı altüst eder; sevgi akıl ve mantıkla hedefe gider. Aşk tuzak kurar; sevgi yollar açar.

Aşk bazen değiştirir; sevgi ayırmaz, birleştirir. Aşk ezer geçer, yeni avlar seçer; sevgi onu muhafaza eder ve onunla yoluna devam eder.

Aşk riyakârdır; sevgi ihlâstır. Aşk uyuşturur, gizli gizli buluşturur; sevgi ise kalplerde buluşturur.

Aşk kandırır; sevgi itimat kazandırır. Aşk doyar başkasını arar; sevgi bulduğunu tutar kendine bağlar.

Aşk doymaz bir açtır; sevgi her derde ilaçtır. Aşk geçer yalan olur; sevgi bir ömür boyu olur. Aşk bazen aldatır, bunaltır; sevgi her zaman rahatlatır.