Mevzuatımıza göre Türk vatandaşlığını kaybettikten sonra tekrar Türk vatandaşlığını kazananların askerlik yükümlülüğü Türk vatandaşlığını soy bağı ile veya sonradan ilk defa kazananlar gibi belirlenmez.
Bir önceki köşe yazımızda (*) kimlerin nasıl Türk vatandaşlığını tekrar kazanabileceğini izah etmiştik. Bu köşe yazımızda ise tekrar Türk vatandaşlığını kazanan erkek vatandaşlarımızın askerlik durumunu ele alacağız.
Mevzuatımıza göre Türk vatandaşlığını kaybettikten sonra tekrar Türk vatandaşlığını kazananların askerlik yükümlülüğü Türk vatandaşlığını soy bağı ile veya sonradan ilk defa kazananlar gibi belirlenmez.
Çünkü çeşitli nedenlerle Türk vatandaşlığını kaybettikten sonra yeniden Türk vatandaşlığına alınanlar sonradan Türk vatandaşı olanlar kapsamında değerlendirilmez. Bunların askerlik işlemleri, önceki askerlik safahatları dikkate alınarak vatandaşlığı kaybettikleri tarihteki statülerine göre yürütülür. (Askeralma Kanunu md. 43/2, Askeralma Yönetmeliği md. 90/6)
Mevzuatın bu hükümlerine göre Türk vatandaşlığını tekrar kazanan erkek vatandaşlarımız şayet Türk vatandaşlığını kaybettikleri tarihten önce askerlik hizmetlerini fiili, bedelli ve dövizle askerlik statülerinden biri ile yapmış veya kanuna göre yapmış sayılmışlar ise bunlar için askerlik yükümlülüğü söz konusu olmayacaktır. Aynı şekilde Türk vatandaşlığını kaybettikleri tarihten önce askerliğe elverişsizlik raporu ile askerlik hizmetinden muaf tutulanlar da askerlik yükümlüğü altında olmayacaktır.
Doğumla Türk vatandaşı olup daha sonradan Türk devletinden izin alarak yabancı bir ülke vatandaşlığına geçen yani uygulamada mavi kartlılar dediğimiz gruptan kişiler veya diğer şekillerde Türk vatandaşlığını kaybedip Türkiye’de en az 3 yıl ikamete bağlı veya ikamete tabi olmadan Türk vatandaşlığını yeniden kazanan gruptaki erkekler Türk vatandaşlığını kaybettikleri tarih itibariyle askerlik hizmetlerini yapmamışlarsa veya yapmış sayılmamışlarsa bu tarih itibariyle askerlik durumları ve statüleri belirlenir.
Örnek 1: 01.11.1986 doğumlu Almanyalı gurbetçi Ensar bey 2000 yılında anne babasıyla birlikte Türk vatandaşlığını kaybetmiş sadece Alman vatandaşı ve mavi kartlı olmuştur. Kendisi 01.08.2019 tarihinde Alman vatandaşlığından çıkıp tekrar Türk vatandaşı olmak için T.C. İçişleri Bakanlığına başvurmuş, 01.11.2019 tarihinde Türk vatandaşlığını tekrar kazanmıştır.
Türk vatandaşlığını 18 yaşından küçük olduğu bir dönemde kaybettiğinden ve askerlik çağına 20 yaşından itibaren girdiğinden yurtdışı askerliğini Alman vatandaşı olduğu için erteletememiştir. Türk vatandaşlığını kazandığı 01.11.2019 tarihi itibariyle yaşı 33’tür. Bu tarih itibariyle henüz 35 yaşını doldurmadığından Askeralma Kanununa göre askerliğini 35 yaşını dolduracağı 2021 yılının son 31 Aralık gününe kadar erteletme imkânı vardır. Şayet erteletme yapmamış veya erteletmesine rağmen 31.12.2021 tarihine kadar askerlik hizmetini fiili, bedelli veya dövizle askerlik statülerinden biri ile yerine getirmemiş ise 35 yaşından sonra erteleme hakkı olmadığından askerlik hizmetini şartları varsa dövizle veya bedelli, şartları yoksa fiili askerlik statüsünde yapana kadar yaşı ne olursa olsun askerlik çağından yani askerlik yükümlülüğünden çıkamayacaktır.
Örnek 2: 01.03.1981 doğumlu İsveçli gurbetçimiz Gökhan bey hem İsveç hem de Türk vatandaşı iken 2001 yılında Türk vatandaşlığından izinle çıkmış sadece İsveç vatandaşı ve mavi kartlı olmuştur. Kendisi 2005 yılında İsveç ordusunda fiili askerlik hizmetini yeri getirmiştir. 01.03.2020 tarihinde tekrar Türk vatandaşı olmak için T.C. İçişleri Bakanlığına başvurmuş, 01.06.2020 tarihinde Türk vatandaşlığını tekrar kazanmıştır.
Kendisi mavi kartlı olduğu dönemde İsveç’te 2005 yılında fiili askerlik hizmetini yerine getirmesine rağmen mavi kartlı olduğundan bu askerliğini saydırmak için Türk konsolosluğuna başvuru yapamamıştır. Zira kendisi bu dönemde Türk vatandaşı değildir. Türk vatandaşlığını yeni Askeralma Kanunun yürürlüğe girdiği 26.06.2019 tarihinden sonra 01.06.2020 tarihinde tekrar kazandığından, bu kanuna göre yabancı ülkede yapılan askerliğin Türkiye’de sayılması için askerlik yapılan ülke ile Türkiye arasında ikili uluslararası sözleşme bulunması gerektiğinden, İsveç ile Türkiye arasında bu konuya ilişkin ikili uluslararası sözleşme bulunmadığından İsveç’te 2005 yılında yaptığı fiili askerlik hizmetini Türkiye’de saydıramaz. Bu durumda Türk vatandaşlığını kaybettiği 2001 yılında kendisi askerlik çağına girmesine rağmen Türkiye’de fiili, bedelli veya dövizle askerlik hizmetini yapmadığından veya yapmış sayılmadığından, tekrar Türk vatandaşlığını kazandığı tarih olan 01.06.2020 itibariyle de 35 yaşından büyük yaşta olduğundan erteleme hakkı bulunmadığından askerlik hizmetini şartları varsa dövizle veya bedelli, şartları yoksa fiili askerlik statüsünde yapana kadar yaşı ne olursa olsun askerlik çağından yani askerlik yükümlülüğünden çıkamayacaktır.
Örnek 3: 01.05.1965 doğumlu ve ABD’de yaşayan gurbetçimiz Zeynel bey askerlik çağına girmesine rağmen askerlik hizmetini yapmadığından ve kendisine Türk devletinin yetkili kılınmış makamının usulen yaptığı çağrısına rağmen mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmediğinden mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlık Kanununun (TVK) 25/ç maddesi gereğince 30.11.1990 tarihli Bakan Kurulu Kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır. Başvurusu üzerine 01.03.2023 tarihinde Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın T.C. İçişleri Bakanlığının kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınmıştır. (TVK md. 22/1,43/1, mülga 403 sayılı TVK md. 25/ç)
Zeynel bey Türk vatandaşlığını kaybettiği tarih olan 30.11.1990 tarihi itibariyle askerlik çağında olduğundan, tekrar Türk vatandaşlığını kazandığı tarih olan 01.03.2023 tarihi itibariyle 35 yaşından büyük yaşta olduğundan, erteleme hakkı da bulunmadığından askerlik hizmetini şartları varsa dövizle veya bedelli, şartları yoksa fiili askerlik statüsünde yapana kadar yaşı ne olursa olsun askerlik çağından yani askerlik yükümlülüğünden çıkamayacaktır.
Örnek 4: 01.09.1968 doğumlu Abuzer bey askerlik çağına girdiği 1988 yılında fiili askerlik görevini yerine getirmek için Türkiye’de kıtasına katıldıktan sonra askerlik hizmetini bitirmeden Danimarka’ya kaçmış, kanuni süre içinde geri dönmediğinden mülga 403 sayılı TVK’nun 25/d maddesi gereğince 15.08.1993 tarihli Bakan Kurulu Kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır. Başvurusu üzerine 01.12.2022 tarihinde Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın T.C. İçişleri Bakanlığının kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınmıştır. (TVK md. 22/1,43/1, mülga 403 sayılı TVK md. 25/d)
Abuzer bey Türk vatandaşlığını kaybettiği tarih olan 15.08.1993 tarihi itibariyle askerlik çağında ve halen askerlik görevini yerine getirmediğinden, tekrar Türk vatandaşlığını kazandığı tarih olan 01.03.2023 itibariyle askerlik hizmetini fiili askerlik statüsünde yapana kadar yaşı ne olursa olsun askerlik çağından çıkamayacaktır. Diğer şartları yerine getirse bile dövizle veya bedelli askerlik hizmetinden yararlanamaz. Zira 1988 yılında fiili askerlik hizmetine başladığından Askeralma Kanununun 9/6 maddesi gereğince bedelli askerlik hizmetinden veya 1988 yılında dövizle askerlik hizmeti dışında diğer bir statüde silah altına alındığından aynı kanunun 39/3-ç maddesi gereğince dövizle askerlik hizmetinden yararlanma hakkı yoktur.
Bu örnekleri vatandaşlarımızın durumuna göre çoğaltmak mümkündür. Ancak köşe yazımız için ayrılan kısmı aşacağından bu örneklerle konun anlaşıldığını düşünüyoruz.
Türk vatandaşlığını yeniden kazanan ve Türk vatandaşlıklarını kaybettikleri tarihte askerlik hizmetini yapmadıkları veya yapmış sayılmadıkları için askerlik yükümlüsü olan, yurtiçi veya yurtdışı askerlik erteleme hakkı olmayan bu vatandaşlarımızın askerlik hizmetlerini şartları varsa dövizle veya bedelli, şartları yoksa fiili askerlik statüsünde yapana kadar yaşları ne olursa olsun, isterlerse 60, 70, 80 yaşında olsunlar askerlik çağından çıkamayacaklardır.
Bunların askerlik hizmetini yerine getirme dışında tek imkanları askerliğe elverişsizlik yani halkın tabiriyle “Çürük Raporu” almalarıdır. Bunlar askerlik hizmetine başlamadan sağlık yoklamalarını Türkiye’de veya yurtdışında yaptırdıklarında, “Askerliğe elverişli değildir” heyet raporu (md. 15 ve 16) almaları halinde askere alınmazlar (md.16), askerliğine başlayanların askerlikleri döneminde Türkiye’de heyet raporu almaları halinde ise hemen terhis edilirler. (md. 5/6-c)
Açıklamaya çalıştığımız bu ihtimallere göre tekrar Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen erkek vatandaşlarımızın askerlik yükümlülüklerini nazara almalarını şiddetle tavsiye ederiz.
(*) https://panorama-news.de/yazarlar/turk-vatandasligini-kimler-ve-nasil-tekrar-kazanabilir/