Sahiplenmelerimiz

Sahiplenmelerimiz

Dostlarla sohbet ederiz bazen. Arada sorular olur, sorulur, muhabbet derinleşir. Gönüller açılır birbirine, sonsuzluğa, Cennet iklimleri yudumlanır hep birlikte… Bazen limoni durumlar bile yaşanır. Ama bozulmaz atmosfer. Yemeğin tuzu gibidir onlar, soğanı veya. İhlastır katılan tencerelere… Sahi, neden neneler, anneler en lezzetli yemekleri pişirirler? İhlas nedir ki öyle tılsımlı sonuçlar veren. Nereden, nasıl öğrenilir, var

SEDAT İLHAN 19 Ekim 2022 SEDAT İLHAN

Dostlarla sohbet ederiz bazen. Arada sorular olur, sorulur, muhabbet derinleşir. Gönüller açılır birbirine, sonsuzluğa, Cennet iklimleri yudumlanır hep birlikte… Bazen limoni durumlar bile yaşanır. Ama bozulmaz atmosfer. Yemeğin tuzu gibidir onlar, soğanı veya. İhlastır katılan tencerelere… Sahi, neden neneler, anneler en lezzetli yemekleri pişirirler? İhlas nedir ki öyle tılsımlı sonuçlar veren. Nereden, nasıl öğrenilir, var mıdır bir bilen?

Hemencecik aklımıza gelen ihlas tanımı, Allah’ı görür gibi ibadet etmektir, denebilir. Yanlış değil, kesinlikle. Ama bazı şeyleri atlıyoruz gibi geliyor bana. Adım adım gitmeli oysa. Veya hayatın içinde aramalı cevaplarımızı.

Birkaç dost ile kitap okumak üzere bir araya gelmiştik. Konumuz namaz, namazda huşu, namazı uzatmak, uzunca kılmak namazı… Namaza durmuşuz, içimden düşünüyorum, Allah’ın huzurunda olduğumu tefekkür etmek yerine. Yahu benim böyle bir ibadetim yok normalde, burada yapılan zoraki bir şey. Bana bakan yönü ile münafıklık, dostlara bakan yönü ile zulüm olmuyor mu?

Programda dostlar namaz konusunda bir kitap önerdiler. Aldım ve inatla okumaya çalıştım. Uzun namazı arıyorum kendimce. Yaklaşık 500 sayfalık kitabın ilk yarısı iman hakkında idi. Tam da beklediğim şey. Önce iman. Neye, hangi şartlarda, nereye kadar…

Allah’ı görür gibi ibadet etmek? Düşünüyorum, ben Allah’ı görsem hareketlerim nasıl değişirdi. Mutlak kudret sahibi bir Allah, ben ise aciz bir kul. Neden cezalandırsın ki bir hata yapsam, affediverir. Ona yakışan da budur, böyle anlatır Kendisini. Sonra ceza bir şeyin karşılığı olmalı değil mi? Benim hangi hareketim neyi kaybettirir ki Allah’a…

Allah’ı görür gibi ibadet etmek? Doğrudur kesinlikle ama kendimiz için. Başkalarını tanımlamalarımızın karşılığı olamaz. Hüküm vermek olur aksi, hüküm sahibi Allah’a karşı saygısızlık, isyan…

Allah’ı görür gibi ibadet etmek? Doğrudur kesinlikle ama bunu söyleyenin Allah’a iman hakkındaki diğer görüşlerinin biliniyor olması şart. Aksi halde havada kalır söylem.

Allah’ı görür gibi ibadet etmek? Doğrudur kesinlikle ama bu cümlenin anlamı sonsuzluğa yelken açar, etkinliği imanımız ile orantılı.

Söylemlerimizi hayatın içinde görsek, buna gayret etsek ne kaybederiz acaba? Mesela söylediklerimiz ile yaptıklarımız aynı olsun desek. Bunu bir ilk adım olarak denesek. Herkes ile anlaşabilmemiz daha kolay olamaz mı dersiniz? Herkes demek, herkes demektir, herkesi kapsar. İnsanlığın problemleri aynı çünkü. Veya ortak problemlerimize çözüm bulabilsek özellerimiz kendiliğinden kayboluverir belki. Belirli şeyleri ilke edinen toplumlar şen şakrak yaşıyorlar, görüyoruz. Ya biz? Bütün problem imansızlık ama imanımızla gülemiyoruz. Burada bir ikilem yok mu sizce?

Allah’ı görür gibi ibadet etmek? Doğrudur kesinlikle. Söylemlerimiz ile yaptıklarımızın paralel olmasına gayret ettiğimizce Allah’a imanımıza ihtiyaç duyarız ancak. Farklılıkları kabul edebilmek, doğrularımızı gerçekleyebilmek, yanlışları, yanlış gördüklerimizi engelleyebilmek… Usülünce tabii ki. Bazen olur ki tüm dünyayı karşımıza almayı gerektirebilir. Yalan söylemediğimiz için kaybedebiliriz, dışlanabiliriz, istenmeyen adam olabiliriz bazı ortamlarda. Doğrularımızca, anlama gayretimizce garipsenebiliriz, anlamsız.

Evet, dostlarla sohbet ederiz bazen. Tartışırız da. Farklı fikirlere sahibiz çünkü. Farklıyız, tüm insanlar genelde aynı özelliklere sahip olsalar da farklılar. Aynı düşüncelere sahip dostlara ihtiyaç duysak bile uzun vadeli bayıyorlar, çekilmiyorlar. İlginç bir açmazımız belki de bu. Tüm söylemlerime, hallerime senalar düzen kim ola ki? Ben sultan değilim, o…

Aslında farklılıklarımızla birbirimize değer katıyoruz. Buna inanarak söylüyorum, tefekkür etmeli. Ya açmazlarımızı anlatırız ya da bulduğumuz çözümlerimizi, kendimizce. Ya cevabımız vardır ya da öğreneceğimiz. Ta ki, hayat akışına yaşanana kadar…

Bence problem farklı düşünmek değil. Zaten kabul ettiğimiz bir hal bu. Bence problem sahiplenmek bir şeyleri. Her an değişebilecek olan düşüncelerimizi, değerlerimizi, konumumuzu, halimizi, Allah’a imanı, imanımızı. En garip olanı da Allah’ı sahiplenmek. O tüm yaratılmışların Rabb’idir oysa…