Son Kale “Aile” -1

Günümüzde ailelerin güçlendirilmesi amacıyla devlet, sivil toplum kuruluşları, araştırmacı ve akademik kuruluşların bir araya gelerek, stratejiler ve programlar geliştirmesi zorunlu hale gelmiştir. Çünkü her geçen gün Aile kavramı ve kurumu adına kaygı verici bir dejenerasyon görülmektedir.

Aile, bireyle toplum arasında köprü olma özelliğine sahiptir. Devletin her türlü hizmetinin muhatabı ailedir. Gücünü ve bütünlüğünü kaybeden aile yapısı, toplumlarda çözümü çok güç olan sorunlara yol açmaktadır. Aile değerlerinin zayıflaması ile birlikte başta neslin devamı olmak üzere, çocukların ve gençlerin topluma faydalı birer insan olarak yetişme imkanları da yok olmaktadır.

Güçlü bir aile yapısı toplumun temel sorunlarına çözüm üretmede en önemli adrestir. Toplumsal yapının sağlıklı olmasında aile kurumunun güçlendirilmesi önemlidir. Çünkü toplumsal huzurun, barışın, sağlığın, eğitimin ve ekonomik hayatın temel alt yapısını aile oluşturmaktadır. Gelecek adına sistemlerin ve ideolojilerin ayakta kalmasının tek şansı sağlıklı ve kendi iç dinamiği güçlü olan Aileler yetiştirmektir. Başka bir ifadeyle, annenin baba ile, ebeveynin çocukları ile etkili, seviyeli, rol model endeksli bir yapısının olması şarttır.

Ailedeki sorunlar arttıkça toplumda da sorunlar artmaktadır. Yani sorunlar yönetimden aileye doğru değil çoğunlukla ailedeki çözülmelerden yönetime doğru bir grafik izlemektedir. Özellikle aile içindeki iletişimin azlığı, duygusal paylaşım eksikliği ve aile bireylerinin aidiyet duygusunun kaybolması gibi temel ve can yakıcı sorunlar aile bireylerini yalnızlaştırıp, kötü alışkanlıklara yönelmesine ve hayata küsmesine neden olmaktadır. Toplumları ayakta tutacak Aile yapısı gitgide sağlamlığını yitirmektedir. Günümüzde ailenin sorun alanları genel hatlarıyla şunlardır:

1- Aile içi ilişkilerden kaynaklanan sorunlar; eşler ve ebeveyn-çocuk iletişimi

2- Aile Yapısından kaynaklanan sorunlar; güçlü ve zayıf bağlara sahip bireyler

3- Ailenin sorun çözme becerisini kaybetmesinden

4- Aile kurumunun zayıflamasıyla birlikte yaşanan ahlak ve değerlerin kaybolmasından

5- Çevresel faktörlerden kaynaklı sorunlar; Şiddet, suç, kötü alışkanlıkların

6- Ekonomik nedenlerden kaynaklanan sorunlar

7- Boşanma, terketme nedeniyle daha çok kadın ve çocukların yaşadığı sorunlar.

8- Bireyselliğin ve Özgürlüğün engelleneceği düşüncesinden kaynaklanan sorunlar,

Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesinde Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü ve Önemi;

Gönüllü kuruluşlar, sosyal sorunlar karşısında çözüm üreterek, sorumluluk üstlenmekte bu şekilde toplum kalkınmasına ve demokrasilerin gelişmesine önemli katkılarda bulunmaktadırlar.Özellikle Amerika’da, Avrupa Birliği ülkelerinde sistem üzerinde etki düzeyi yüksek ve toplumsal hayatın her alanına hitap eden sivil toplum kuruluşlarının aile, kadın ve çocuk odaklı çalışmaları dikkat çekmektedir. Örneğin kilise kuruluşları, stk’lar ve ülkemizdeki eğitim ve insanı merkeze alan dini ve seküler yapıdaki kuruluşları sayabiliriz.Tüm bu kuruluşlar tamamen ya gönüllü yada devlet projeli ve destekli işlemektedir.

Sizlere bu yazımın devamı niteliğinde olacak bir sonraki yazımızda bu tür sivil toplum ve dernek tipi kuruluşların ‘’Ailenin Güçlendirilmesi ve Kalıcı Diyalog’’ları adına ne gibi çalışmaların yapıldığını ve yapılabileceğini örnekleri üzerinden aktarmış olacağım.

Merak etmeyin!…

Sadece batı toplumlarından örnekler değil ‘’Örnekleri Kendinden Olan’’ Anadolu toplumunun gayretlerinden kendine ve dünyaya rol model teşkil eden örneklerinden de bahsedeceğim.

Şimdilik sağlıcakla kalın

Mutlu kalın…