İnsan ilişkileri, tıpkı doğadaki su birikintileri gibi, zamanla ve özenli bir çabayla derinleşir.
‘Damlaya damlaya göl olur’ atasözü, sadece maddi birikim için değil, duygularımızın gelişimi içinde geçerlidir. Sevgi, ilgi, güven ve sabır gibi duygulara zaman içinde büyük bir göle dönüşebilir.
Duyguların inşası da tıpkı bir fidenin, bir tuğlanın ağaca ve binaya dönüşmesi gibidir. Bu açıdan, sevgi, ilgi ve güven bir anda oluşan veya kaybolan kavramlar değildir. Her birine emek ve zaman ayırmak, sabır göstererek duygu gölüne dönüşmesini beklemek gerekir.
Dostluk ve arkadaşlık bir anda ortaya çıkan kavramlar değildir. Onlarca arkadaş edinip içlerinden belki bir ya da iki tanesini dost ediniriz. Yüzlerce, binlerce deniz kabuklarının
içinden bir tane inci bulma hayali gibidir bu süreç. Ama, sonuçta buna değecek bir durumdur. Olumlu duyguların biriktirilmesi ‘Duygu gölü ve Seline’ zamanla dönüşür. Biriktirme konusu
ise başlı başına özel bir durumdur.
Bir insanın sevgiyi, ilgiyi, olduğu gibi kabul etmeyi çocukluğundan beri gözlemliyor, hissediyor olması onu birkaç adım önde tutar. Şayet,
çocukluk dönemini bu açıdan verimsiz geçirmişse, yapılması gereken bu duyguları öğrenmeye, farkındalığını artırma ve pratik yapmaya çalışmalıdır. Örneğin sevgi için, küçük
jestler, anlayış göstermeler ve ona zaman ayırma ve değer verdiğinizi hissettirmenizle ortaya çıkacaktır. Veya Beğeni ve Taktir ifadeleri için, fark ettiğiniz küçük olumlu düşünceleri,
güzellikleri ifade ederek kendini gösterecektir. Olumlu duyguların artmasıyla çift ilişkilerinde ebeveyn çocuk ilişkilerinde ya da arkadaşlık, dostluk ilişkilerinde huzurlu ve mutlu devam
eden bir süreç gerçekleşecektir.
Duyguların göle dönüşmesi sadece olumlu bir süreç değildir. Olumsuz duygularda küçük adımlarla birikerek zamanla büyük sorunlara yol açabilir. Sürekli ihmal edilmek, küçük hayal kırıklıkları, çözüme ulaşmamış kırgınlıklar, küslükler birikir ve zamanla derin bir üzüntü veya kırgınlık gölüne dönüşebilir.
Bu yüzden, olumsuz duyguların birikmesine fırsat vermeden çözüm yollarını bulmak gerekir. Göl haline gelmiş olumsuz duyguların çözümü çoğu kez imkansızdır. Sevgi ve mutluluğun devamı için olumlu duyguları biriktirmek ne kadar önemliyse, ayrılıkların, küsmelerin, huzursuzlukların önüne geçmek içinde olumsuz duyguların ortadan kaldırılma çabaları o kadar önemlidir.
Her gün gösterilen küçük bir ilgi, samimi bir tebessüm, anlayışlı bir dinleyicilik ilişkilerimizi güçlendiren en önemli unsurlardır. Tıpkı bir gölün damlalarla dolması gibi, sevgi ve ilgi de zamanla birikir ve insan hayatında derin bir anlam kazanır. Özellikle çift ilişkilerinde en büyük birikim ‘Duygusal Banka Hesaplarının’ doluluğu olmalıdır.
Olumlu duygularının birikimi, banka hesabında gelecek için biriktirilmiş yeterince paranın kişileri rahatlatması gibi ilişkilerin devamı ve kalitesi için önemlidir. Sevdiğiniz ve önemsediğiniz kişileri, aramak-sormak, ilgi ve iltifat göstermek, hediye almak, dinlemek gibi eylemler olumlu duyguların gelişimi ve devamı için etkili olduğu gibi, uzun süre aramamak- sormamak, zaman ayırmamak, dinlememek gibi eylemlerde soğumanıza, uzaklaşmanıza neden olacaktır. Bu açıdan her birimiz kendi ilişkilerimizi bu gözle bir değerlendirelim.
Bazı insanlar aklımıza sık sık gelirken, onlarla konuşmak bize iyi geleceğini hissederken, bazı insanları da telefon rehberimizden silme, karşılaşmak istememe gibi olumsuz duyguların birikmesi sonucu irtibatımızı kestiğimizi görebiliriz. Hayat, kavga edecek, küsecek kadar çok uzun değil. Anlamlı önceliklerimizi öne çıkarmak daha mantıklı geliyor bana. Bu nedenle olumlu duygularımızın göle dönüşmesi için damlacıkları önemseyerek işe başlamakta yarar var…