Geleceğimizi tehdit eden ve bizi şimdiden kaygılandıran bir konu üzerinde duracağım. Evliliklerimiz!...
Evliliklerin başlangıcı yani evlilik öncesi sürecin çok önemli olduğunu hepimiz ya duymuşuzdur ya pratiğimizde farketmişizdir veya bu konuda birşekilde bilgi edinmişizdir yada bunların hepsidir. Bunları bilmek, evliliklerden gelen çatırdama seslerine engel değildir ne yazık ki.
Durum bu kadar iç açıcı değilken, bu konuya yönelik hem bireysel hem de toplumsal olarak yeterince eğilindiğini varsayalım mı? Bence varsayalım. Çünkü; bu konu yani evliliklerdeki mutsuzluklar, zayıf bağlar açılan duygusal ve fiziksel mesafeler gibi olumsuzluklar bireylerin evliliğe bakışını ve çözüm
üretmeye yönelmelerine neden olmuştur.
İşte bu çözüm önerilerinden birisi ve etkili olanı Beş’e Bir kuralıdır.
5/1 kuralı, Gottman tarafından çift terapisinde önemli bir kural olarak kullanılmaktadır. Bu kurala göre, çiftler evliliklerinde sergiledikleri ilişki durumlarında birbirlerine iyi gelen, mutlu eden pozitif anlamda beş davranışın yanında bir tane olumsuz davranış sergilemelerini ifade ediyor.
Şayet çiftler ilişkilerinde bu altın kuralı gözardı ederlerse örneğin beş olumlu davranış yerine üç olumlu davranışa iki olumsuz davranışla karşılık verirlerse aralarındaki ilişkide sıkıntılar ve dengenin kaybolmaya başladığını görmek normalleşebilir. Bu oran tam tersine evriliyorsa yani üç olumsuza karşılık iki olumlu oluyorsa bu ilişki bir süre daha kör topal idare ediyor görüntüsü verebilir.
Ama bu fazla sürmez ve sonucu belli maç oynanmış olur. Boşanma kaçınılmazdır bu tür evliliklerde. Evlilikleri ayakta tutan iki ana direk vardır. Bunların biri ‘Güven’ ve diğeri ‘Bağlılıktır’. Güven, evlilik öncesinde başlayan ve evliliğin her aşamasında tarafların birbirlerine beşe bir kuralı da dahil verdikleri mesajlarla oluşan bir duygudur.
Bu duygu olumluysa biz buna Güvenli bir ilişki var diyebiliyoruz. Bir diğer duygu da ‘Bağlılıktır’. Bağlılık, sadakat ve verilen güven, sevgi, değer ile ilişkilidir. Partnerlerden biri diğerine ne kadar güven duyuyorsa, seviyorsa, değer veriyorsa o oranda da bağlı kalmayı başaracaktır.
Bu iki duygunun içini dolduracak bir takım egzersizler vardır. Bunların bazıları; sevgi haritaları oluşturmak, ilgi ve beğeniyi paylaşmak, duygusal banka hesabında birikim yapmak, olumlu ve eleştiriden uzak bakışlar gelişitrmek, çatışma ve tartışmaları doğru yönetmek gibi. Tekrar başa dönecek olursak evlenmek ve evli kalmak emek ister, fedakarlık ister, farkındalık ister.
Beşe Bir kuralı, tam da evliliklerin en çok yıkımına ve araların açılmasına neden olan yanlış iletişim, fiziksel ve duygusal şiddet, mahşerin dört atlısı adı verilen eleştiri, aşağılama, savunma ve duvar örme gibi davranışlardan olabildiğince uzak durmayla ilişkilidir.
Yani partnerinizle günde beş tane olumlu iletişim sağladığınız bir yerde en fazla bir hadi nadiren iki iletişimin olumsuz olması karşılığında ilişkiniz rayında kalacaktır. Bu oranın çok dışına çıkılıyorsa mutsuz evlilikler, huzursuzluklar, odayı ve evi terketmeler bir adım gerinizden sizi takip ediyor
demektir.
Bir şairin dediği gibi sonbahar san’attır diğerleri mevsim. Evlilik san’attır diğer ilişki tarzları gönül eğlendirmedir…